Osman Kurdoğlu isimli bir eczacı vatandaş Milletvekilliği için adaylığını koymuş. Karadeniz sahilindeki kasabalı gezip, vatandaşlara bedava ilaç verip oy istiyormuş.

- Ben kimim?

- Eczacısın.

- Adım ne?

- Osman.

- Soyadım?

- Kurdoğlu.

Birgün başka bir köye gitmiş.

- Beni tanıdınız mı?

- Tanıdım Eczacısın.

- Soyadım ne?

- Dur bakiim hatırlar gibiyim, haa sen bir hayvan oğlusun ama çıkartamadım.

ÇENEBAZ OLMANIN DAYANILMAZ SANCISI

Evin çocuğu eve misafir gelen adama sorar:

- Babam için mi geldiniz?

- Evet.

- Amca siz berber misiniz?

- Hayır oğlum, niye sordun?

- Babam sizi camdan görünce Hüseyin yine traşa geldi dedi de..

MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL.........

Emel Sayın, Tiyatro Sanatçısı rahmetli Vasfi Rıza Zobu’ya hitaben BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM şarkısını söylüyormuş.

Yılların tecrübeli Tiyatro Sanatçısı olan rahmetli Gel gel ama misafir umduğunu değil, bulduğunu yer demiş..... Kıssadan hisse....

HAYATIMIZ KAFİYELİ DÖRTLÜK GİBİ

Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

Üzümünü ye, bağını sorma.

Körle yatan, şaşı kalkar.

Atı alan Üsküdar’ı geçti.

Gemisini yürüten kaptan.

Üzüm üzüme baka baka kararır.

At binenin, kılıç kuşananın.

Atalarımız sanki bugünleri görmüşler nasihatlarını şakayla karışık, miras bırakmışlar.

Batı böyle miras görmüş mü acaba?

Onlar anlamaz böyle nasihatlardan.

Onlar hayali ihracaatı biliyorlar mıydı? Hayır. Ee kimden öğrendiler? Made in Turkey damgalı.

İçi boş konteynerlerden. Öyle değil mi?

Peşin peşin damgalanan sektörel isimler bizde değil mi?

Rauf Tamer’in sıraladığı gibi:

İş adamı hırsızdır.

Siyasetçi madrabazdır.

Gazeteci tüccardır.

Avukat üçkağıtçıdır.

Doktor soyguncudur.

Manav kazıkçı.

Bakkal hilebaz.

Kasap düzenbazdır.

Neden böyle olduk? Bugün mü? Hayır.

Dün mü? Hayır.

Avrupa’ya ilk işçi gönderdiğimiz yılları hatırlayın.

Jetonlu makinelere buz kalıbından madeni para atan kimlerdi?

Zeytinyağına makine yağı katan kimler?

Neden böyleyiz?

Bu günahın vebali kimin sırtında...

Düzelme diye bir çabamız da yok..

Olsa, 10 torba kömüre tamah eder miyiz?

Kömür yetmedi şimdi beyaz eşyaya yöneldik.

Halkı uygar seviyeye ulaştıracağına, Tanzanya fakirlerine neden eşdeğer yapmaya çalışıyorlar. Cuma dilencisi olmak bize hiç yakışmıyor......

Vebal hep iktidarların....

EDREMİT CE-HA-PE

Kendi partililerine sahip çıkmayan, tahminime göre kendi partilileri arasında taraf olan yönetim sergiliyor görüntüsü veren bir ilçe yönetimi... Yamuk gördüğünü açık seçik beyanat vermek varken, suskun ama taraf olmanın alemi yok..

NEREDE İSE?

Başbakan TV'de maç izlerken hakem Fenerbahçe aleyhinde karar verse “ulan Kılıçdaroğlu o penaltı olur mu? gözüne gözlük” falan diyecek duruma gelen bir psikolojik travma yaşıyor... Ya da haber sonrası verilen meteoroloji haberlerindeki tahminlerde dinlediği hava raporu sonrası tutmazsa “ulan boşuna şemsiye aldırdı hani yağmur yağacaktı, amma palavracı bu Kılıçdaroğlu” diyecek durumda....

        ÇÜŞ

Gökçek, mallarını gizliyormuş. Yahu adam TC.'nin Başkentinin koskocaman Belediyesinin başı.

Bu kadar da enayi değil yani... Donum var, gömleğim var diyecek kadar.....

      BÜYÜTEÇ

E-87 VE DEVLET HASTANESİ

40 yılda bir süper Hastane sahibi olduk ama onun da uluslararası yol üzerinden girişi abuk sabuk. Çare yok mu? Var. Var ama görmek önemli......

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Haklı bir düşüncenin meyve vermemesi mümkün değildir.

- TOLSTOY -