İADE-İ İTİBAR....

Günümüzde pek konuşulan ünvanın, haysiyetin geri verilmesi.....

Dili olan istiyor.

İsteyenin bir yüzü falan.

Şayet iade-i İTİBAR isteyecek aranıyorsa!

Önce rahmetli Adnan Menderes’in hakları iade edilmeli.

Vatana ihanetle suçlanıp, İDAM edilen Başbakan...

Utanmasalar APO’ya da isteyecekler..

Ben de ülkenin eşkiya karşısında haklarının iade-i itibarını istiyorum..

TBMM’de bile terör estirip, sahte ya da çakma yemin ederek ülkeme edilen hakaretlerin aynı kürsüden özür diletilmesini istiyorum...

YENİ ŞAFAK...

Birilerinin kanka gazetesi. Patronu aranıyor.

Aranmasına sebep maddeler Ulusal basında yayınlandı..

Din, iman, hak, hukuk savunucu bu gazetenin patronu arananlar listesinde...

Cem Uzan, bu maddelerin hiçbirine uymuyor. Uyduruldu, bitirildi..

Aydın Doğan’da aynı bitirilmek için her organizasyon yapılıyor..

Kimileri Ergenekon’a dahil edilerek bitirildi.

Ama.. Muhterem konusunda hiçbir DEVLET Yöneticilerinden TIK yok..

Hayret..

KENT KONSEYİ BİLDİRİ DAĞITIYOR..

Akçay Kent Konseyi Başkanlığı, bastırdığı onlarca el ilanlarını Belde içinde Zabıta ekiplerince dağıtıyor.

“Akçay’da yaşıyorsanız Akçay’lı olduğunuzu kayıt altına aldırın” sloganı ile başlayan bildiride;

• Nüfus kayıt sisteminde Akçay’da yerinizi alın.

• Yaşadığınız kente duyarsız, geleceğimize kayıtsız kalmayın.

• Akçay nüfusuna kayıtlı olup, olmadığınızı kontrol edin.

• Kayıtlı değilseniz, Nüfus Müdürlüğüne kaydedilin.

Ara Başlıkları ile bilgilendiriliyor.

Ben ya 5, ya 6 yıldır yazıyorum. Hatta geçenlerde Başkan İnceoğlu’nun oto’sunun kurşunlanması ve yapılan tehditlerin açıklamasının ardından yazdım. Akçay’da senelerdir kayıtsız 2 ila 3 bin kişi aramızda vatandaş yaşıyor.

Kimin ne olduğu belli değil.

Hal böyle olunca Emniyet teşkilatı da zorlanıyor..

Ve

En büyük eksiklik EV sahiplerinde.. Evini kime kiraladığını, kim olduğunu bilmiyor.. İlgili makamlara bilgi vermiyor.

Zincirleme kaza gibi bir yaşam tarzı..

Sistem bozuk...

Kötü niyetli kişi ya da kişilerin devletle işi olmadığı için (mecburen) bürokrasi sayesinde kurtuluyor. İşi düşerse ikamet ibrazı olacak.

Onun için devletle işi olmayanlar sakin bölgede sızıp, birtakım illegal olaylar içerisinde oluyorlar.

Bu bildirinin hedefine ulaşacağına hiç ihtimal vermiyorum.

KÖPEK ZEHİRLEME....

İşin en kolay tarafı..

Belediyelerin hayvan barınağı yapma zorunluluğu var mı? Yok mu?

İçişleri Bakanlığının bu yönde bir genelgesi var mı? Yok mu?

Öldürmek işin en kolay tarafı..

Aç sokak hayvanlarına bir lokma zehir yeter..

Yapan tersini yapıyor.

Nasıl yapıyor?

Neden yapıyor?

RAKI, BALIK..

Ayrılmaz ikili TAPDK tarafından, zor kullanılarak ayrılmışlardı. Danıştay kararı bozdu.

Hani bir başlangıcı vardı bu işin.

Mahalle baskısı..

Ve

Bunların savundukları tek şey “efendim kötü alışkanlığı özendirici.”

Özenmek..

ARŞİMED gibi hamamdan don gömlek fırlayacak muhteremler..

EVREKA, EVREKA!..

Ekranlara, bakın..

A’dan Z’ye özendirici değil mi?

Kızarmış tavuk..

Çukolata..

Kek..

Bal..

Tereyağı.

Vs.

70 milyonun 65 milyonu ekranlardaki herşeye özeniyor, yalanıyor.

Gıda dışı da öyle değil mi?

Don-gömlek.

Ayakkabı..

1+1.

3+1.

4+1 evler..

Bayram ve Yılbaşı programları özendirici değil mi?

Hatta...

Çıplak gaciler özendirici değil mi?

Dizilerin hepsi belinde silah, vur patlasın çal oynasın, özendirici değil mi?

Rakı, BALIK yanyana reklamı yasak. Sebep özendirici..

Geç bi kalem..

Ilımlı İslamcı ünvanını taşımak için yırtınan beyinlerin özentisi....

Bu kafada olanlar kapalı kapılar ardında “arabaya taş koydum, ben bu yola baş koydum” türküsü ile hayal dünyası..

ÇÜŞ

Tokat’ta 7 yavrunun cenaze töreninde İçişleri Bakanı yokmuş...

Bazı köşe yazarları sitemkar yazıyorlar.

Olsa ne olur, olmasa ne olur...

Arının bal yapanı makbul değil mi?

BÜYÜTEÇ..

KIZILKEÇİLİ YOLUNU SON KEZ YAZIYORUM.

Ölümlü kaza olduğu zaman, suç duyurusu olarak kabul edilsin lütfen!

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır.

VICTOR HUGO