GÜMÇED ve ELLER !
“Ağacımıza uzanan eller kırılsın.” “Yürürüz.”
Hadi bakalım kolay gelsin!
Bir siyasinin hoşumuza giden sözü vardı;
“Yollar yürümekle aşınmaz.”
Yürüyün aslanlarım, kim tutar sizi.
Bir BETON SANTRALI için kesilen 150 zeytin ağacının hesabını sor bakalım.
“Zeytine uzanan elleri kırarız.”
‘Yürürüz.”
“Asarız, keseriz.”
İşte yol, işte balta. Hodri meydan.
Öznal: Toprağın altını deşenleri ve toprağın üstünü delik deşik edenleri aynı kefeye koysanıza.
Atı alan Üsküdar’a geçti (Üsküdar’a giderken aldı da bir yağmur).
150 Ağacın hesabını nasıl soracaksınız?
Kim soracak?
Sizin soracağınız şekil belli. Elinize mikrofonu alıp “zeytine uzanan elleri kırarız” sloganı.
Evet, kim soracak?
İlçe Tarım.
İlçe Orman.
Zeytinli Belediyesi.
Bunlardan hangisi sorumlu ise yaptırımını göreceğiz.
Körfez gözden çıkartılan sahipsiz bir sadece haritada çizgilerle görülen bir yerleşim birimi.
Sahipsiz.
Çorbayı içmek isteyen, orucunu bozmak isteyen buraya gelsin. TANRI misafirini severiz.
DİKKAT BU SU İÇİLMEZ !
Evet Akçay’da TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR.
Dallas çöplüğü (14 yıldır yazıyorum). Akçay’ın suyuna zehir şırınga ediyor.
Zeytinli Belediyesi burayı kazmış. Çöp atıkları yağmur suları ile karışarak AKÇAY’ın içme suyuna karışıyor.
Bugün yarın geniş çaplı ENFEKSİYON hastalıkları salgın halinde yayılacak.
AKÇAY ve Zeytinli Belediye Başkanları bu rezaleti görüp, neden çare üretmezler?
Üstüne üstlük her önüne gelen buraya ÇÖP boşaltıyor. Akçay’ın burnunun dibi. Yürüyerek 6-7 dakika!...
SEVGİ VE SU BELDESİ, haa!..
Yakında bu tabelayı değiştireceksiniz.
“DİKKAT! BU SU İÇİLMEZ.”
Doğa size az bile yapıyor.
BÜYÜTEÇ
Bir belediye meclis üyesi.
Restauranta gidiyor, hesap vermeden çıkıp gidiyor. “Ben meclis üyesiyim.”
Sen çok oldun. Adını yazdırma bana, kendine çeki düzen ver.
ÇÜŞ
ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ. Ambalaj.
Bir İstanbul’lu olarak mevcut 2 köprünün acısını çok yaşadım. Rumeli yakasına tekerlek değer değmez trafik endişesine girersiniz.
Aynı dere yataklarının bir yerde tıkanıp taşması gibi. Gidecek yer olmayınca kaldırıma çıktığımız olmuştur. Önce yol yap, sonra köprü..
Üçüncü köprüyü yapana kadar, şehirin göbeğinde akan derelere akış yolu yap!..
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.
MARK TWAIN
1998 ve ŞEVKET METİN
Tema Burhaniye Temsilcisi. 1998’de uyarmıştı.
Bu uyarı bugün yerine getirilmiş midir? Bilemiyorum.
Karınca deresine dikkat çekmiş, sel felaketi için İSLAH edilmesini istemişti.
YAKUP ERGÜN
Edremit Belediyesi’nin en çok Başkan eskiten çaycısı. Sakin, sadece işini yapan Yakup Ergün’ün vefatını içimde hissederek öğrendim.
Elinden kimbilir kaç bardak çay içtim. Helal et dostum, benimki helal olsun. Allah’ın rahmeti üstünde olsun.
RUHSAT !
İş yeri açma ruhsatını kim verir?
İş yeri açma ruhsat alma mecburiyeti var mıdır?
İş yeri açma ruhsatı almadan icra-i sanat icra edilebilir mi?
İş yeri açma ruhsatı almadan icra-i sanat eyleyene nasıl bir yaptırım yapılır?
İş yeri açma ruhsatı almadan icraatta bulunana verilen ceza, icra-i sanatçı tarafından yırtılıp atılabilir mi?
Bir Belediye Başkanlığı bu ahvalde ne yapar?
Ya aktivitesini gösterir.
Ya PASİFESİNİ.
Pasifeyi tercih ederse;
Emsal olduğundan, bu BELEDİYE hudutları içinde hiçbir iş yerine hesap soramazsın!
Belediyeciliğin NAMINI ayaklar altına aldığın için, hukuki bir anlamın kalmaz.
DEVİR HAKKI
Bir belediye! Kendi mülkünü kiraya veriyor.
Kiracı, işletemiyor, devreniyor.
Mal belediyenin.
Merak ediyorum, ilk kiracının devir hakkı var mı?
AKÇAY..
İstasyon Caddesine hız kesici acayip tümsekler yapıldı. Asfalt renginde. Farkedilmiyor. Bam-güm. Ayıptır, yazıktır, günahtır.
Amortisörcülerle ortaklığınız varsa, onu bilemem!
Kısa kısa beyaz şerit çizmek zorsa, ilkokul öğrencileri resim derslerinde yaparlar. Yeterki çağırın çocukları.
KARTAL
Ligin 5. Haftasında yoruldu, yere SORTİ yapıyor, konacak yer arıyor.
Denizli’nin geçen haftaki sözü aklıma geldi. “79 puan yeter bize.”
Büyük lokma yutmaya çalışmanın tehlikeli olduğunu bu yaşına kadar öğrenemediysen!..
CENNET ve SEKS
İslamcı Yazar Demircan, yeni kitabında “Cennette seks nasıl olacak?” konusunu işliyormuş.
Yahu yeter be!
Bu dünyanın ırzına geçmediğiniz yeri kalmadı.
Bırakın, Cennetimiz BAKİRE kalsın.
Yeter be!
Cennet
Temel çok günahkarmış. Ölünce kendini cehennemde bulmuş. Şeytan onu karşılayıp sormuş:
- “Niye titriyorsun, korkuyor musun?”
- “Tabii çi korkeyrum, cehenneme düşmüşüm da...”
- “Korkma, cehennem size anlatıldığı gibi bir yer değil, göreceksin. Örneğin, içki sever misin?”
- “Severim, hem de çok.”
- “Harika.. o halde pazartesileri de çok seveceksin. Her Pazartesi burada içki günü. Bütün gün viski, rakı, şarap, bira vb.. servisi yapılır.
Nasıl?”
- “Oh oh çok iyi, bayıldım!”
- “Güzel. O zaman salı günlerini de çok seveceksin. Salı burada sigara günüdür. Bütün gün dünyanın en kaliteli sigaralarını tüttüreceksin. Üstelik öksürük, kanser riski de yok. Çünkü ölüsün. Nasıl?”
- “Harika.. İnsan daha ne ister ki...”
- “Peki kumar oynar mısın?”
- “Evet. Hayattayken deli gibi kumar oynardım.”
- “Harika. O zaman çarşambaları da çok seveceksin. Her Çarşamba burada kumar günüdür. Sabaha kadar poker, bezik, rulet, bakara... İflas etmek yok, hep kazanmak var. Nasıl?”
- “İnanılmaz!.. Harika!...”
- “Ya uyuşturucularla aran nasıl?”
- “Aaah sorma, ben iflah olmaz bir uyuşturucu bağımlısıydım.”
- “Sen çok şanslısın be ahbap. Her Perşembe de uyuşturucu günüdür. Bütün gün eroin, kokain, marijuhana. Hangisini istersen, ne şekilde istersen... Kafayı bulmak yok, zehirlenmek yok. Bütün gün uçuş halindesin. Hoşuna gitti mi?”
- “İnanamıyorum, cennette bu kadar mutlu olamazdım sanırım. Şimdiden uçuyorum. Harika!”
- “Peki eşcinsel misin?”
- “Hayır?!!”
- “Hımmm.. o zaman Cuma günlerinden nefret edeceksin.”