KİTAP
Hangi kalemden çıkarsa çıksın bir değerdir….Mutlaka bir okuyanı vardır..Yazana ve okuyana saygı duymak her ak-lı evvelin mecburiyetidir…
Kitaplar,adam öldürmez…
YUAN MİE’nin bu konuda muhteşem bir irdelemesi vardır.
“Kadınlar gençlik için,yemek doymak içindir.Dostlar toplum için,yolculuklar öğrenmek için.Ev,çiçek,taş, ve antika şeyler satın almak içindir.
Bunlar dana sonra insanı fazla ilgilendirmezler..
Ama, KİTAPLAR hem gençlik,hem yaşlılık,hem insanlık,hem açlık,hem rüzgar,hem yağmur,hem de soğuk içindir”…
Bizim ülkemizde,yazanı mahkemelerde süründürmek,yazdıklarını yakarak ısınmak için vardır…Oysa,Emerson ne güzel söylemiş “ yakılan her kitap dünyayı aydınlatır”.YUAN MİE ile aramızdaki fark bu…
======================00===================
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Okuma,zevkini kazanamıyanın öğrenimi yarıda kalmış demektir.
P.PENCAUT
=================000==============
MARTİALİS
Güme giden kitabı üzerine bir çift laf etmiş..
“Okuduğun kitap benim kitabım.ama öyle berbat okuyorsun ki senin oldu bile Fidentinus”
Aynı bizim ülkemizde olanları bir asır öncesinden söylemiş…
Kitabını, okumadan mapusa atılan yazarlarımız gibi…Ne acı değilmi? Hakimler,savcılar vakit buldukca sindire sindire okuyacaklar ve mapustaki yazarı ondan sonra yargılayacaklar…Kitabı sahiplendikten sonra yani…
“Bir horoz inci bulur,kuyumcuya gider
-Al şuna bak der-
Pırıl pırıl ne özrü ne kusuru var
Fakat sen bana bir avuç mısır ver
Benim işime o yarar-
Xxxxxx
Bir cahile bir kitap miras kalır
Adam kitabı alır,
Komşusu kitapçıya gider
-Bak ne güzel kitap der
Fakat sen bana beş on kuruş ver
Benim işime o yarar-
=======00=======================
PAZAR GÜNÜ ŞEHİT ANALARI TOPRAK OKŞADI
Çorum yöresinden bir halk deyişi..Türkü olmuş,insanın yüreğini hançerleyen cinsinden..
Hem okudum,hem de yazdım
Yalan dünya senden bezdim
Dağlar otağını gezdim
Yiten yavru bulunmuyor.
Xxxxxxxxx
Kurşun gelir sine sine
Merhem koyun yaresine
Öldürmüşler Mehemmedi
Haber verin annesine.
Xxxxxxxx
Seni vuran dağlı mıydı
Kurşunları yağlı mıydı
Düşman seni vururken
Senin kolların bağlı mıydı
Xxxxxx
El veriyor el veriyor
Orta direk bel veriyor
Döndüm baktım sol yanıma
Mehemmedim can veriyor
YORUM YOK….
==============00===================
ÇÜŞ
TATLISES’ten Anneler günü mesajı
“ Bütün Annelerin Anneler gününü kutlar,çiğ köfte yiyen
Ellerinden öperim”
İmza: TATLISES ÇİĞKÖFTE..
Yahu be adam,bari Anneler günü kutlamana ticareti karıştırma..
===================000================
BÜYÜTEÇ
Lale caddesi..Akçay Belediyesine intikal eden sözde cadde..
Çavuşköylü ve diğer büyük markaların mağazalırının bulunduğu
Mahal..Ne zaman pırıl pırıl olacak?Akçay’ın girişi..Vitrini yani.
Toz toprak içinde..
============00================
HASAN ARSLAN
İyi niyetinden en ufak bir kuşku duyulmayan yapıya sahip..DSP’den istifa etmesinin kendince bir nedeni olmalı…Bugün bağımsız…
Dostlarının çoğu CHP’li …Edremit CHP İlçe Teşkilatı bu konuyu ciddi olarak masaya yatırmalı ve sevgili Arslan’nın bu konudaki yaklaşımı varsa sonuca gitmeli..Zeytinli halkı CHP ağırlıklı bir beldedir..Nüfusu 15 bin civarına ulaşan bu beldenin kenetlenmeye ihtiyacı var…Birçok yatırımlar ve icraatlar MORAL olmadan yerine getirilemez…
Bana kalırsa ZEYTİNLİ’ler Hasan Arslan’ı yalnız bırakmamalılıar…..
====================000=======================
DESİBEL
Geçenlerde de yazmıştım.Ankara da üç lise öğrencisi sokakta gitar çalıp şarkı söyledikleri için
“gürültü kirliliği yapıorsunuz”gerekçesi ile karakola götürülüp para cezası kesilmişti..
Çüş kere çüş..Cuma günü bir siyasi partinin seçim aracı Edremit meydanını inletti..Desibeli kaç.Bunlara sınırlama yokmu?....Hangi parti olursa olsun insanların kafasını ütüleme hakkı yok…Halka saygısı olmayanın geleceği şimdiden belli olmakta..Ayıp be ayıp.Bunun bir sınırı
Vardır ama,müdahele edebilecek yürek ister.
======================00====================
WANTED
“Türkiye Cumhuriyeti YGS( ne demekse) aranıyor…
Gören ve yerini bildirenler yüksek puanla ödüllendirilecektir.
“
NOT: Bildirim adresi—Tatmin Mahallesi, Tatmin sokak.Tatmin Apt.
No..0001 Çankaya/ ANKARA
===================0000======================
YIL 1949
Yer Erzurum.Palandöken İlkokulunda Alfabe öğrenmekteyim.Her mahalleden üstü açık lağım kanalları akmakta..Her evin önünde küçük hasır oturaklarda oturan insanlar kömür ateşi ile çalışan semaverden çay içmekteler…Sohbet derin..
YIL 2011…Bir gazete de RAKI reklamı. “Hocam,şimdi boğaz manzarasında balık keyfimizin adını,kanal manzarasında balık diye mi değiştirsek diyorum.Gündemi yakalamak için”
Afiyet olsun….1949 misali yaşamı,yaşayan köylerimiz varmı? Bilemem.Gidip görmek gerekir….