KAMU DAVASI
Anlamadığım bir ADALET MEKANIZMASI
Son günlerin MUHTEŞEM KADI Dizisi gibi…Sistem de bir arıza var..
Bundan üç dört ay evvel yine yazmıştım..Bugünlerde ülkenin başına cuk diye oturan bir kaya parçası..
Çevrem den bir tanıdık.%82 şizofren raporlu..Komşusunun giriş katındaki camını demir çubukla kırıyor..Komşu Jandarmaya şikayet ediyor..Adalet sarayına,Savcılığa,oradan Hakim karşısına gidiliyor..Aslında komşunun elinde büyüyen aynı köylü..Komşu “ ben sadece bununla aile ilgilenilsin diye şikayet etmiştim.Her imkan sağlanmış aile pervane olmakta ben şikayetimi geri alıyorum”şeklinde savcılığa dilekçe ile baş vuruyor.
Rapor ve tüm ifadeler ,zanlının kendisi orta yerde..
Aylar sürüyor.git gel.Dosya kapanmış değil…
Son celsede, ailenin bilgisi olmadan DEVLET BİR AVUKAT atamış%82 şizofren olan zanlıya..Ve bu celse de bu hastaya Adalet bilet kesip eline veriyor..”5 yıl içinde suç işlersen kodese”
Bunun adı KAMU DAVASI…Devletin atadığı Avukat son celsede ağzını açmadan 5 dakika için Devlete kaç Liraya mal oldu…Ve bu dava 2 yılı aştıktan sonra karara varıldı..
Bunun adı KAMU DAVASI….
Sonra Adliye SARAYLARI YAPIYORUZ DİYE böbürlenen iktidar,aslında DOSYA ARŞİV SARAYI yaptığının farkında değil…Pardon farkında da…piyesin güldürü pasajını okuyor...
Son üç yılda,Başbakan dahil kaç siyasi birbirlerini ADALET’e şikayet etti?
Başı ağrıyan,Adalet Sarayına…
Bana kalırsa her mahalle muhtarlığının yanına bir MAHKEME ofisi kuralım…
Bu mahkemelerin TEMYİZ makamı da İLÇE deki Mahkemeler olsun…Ankara nın sisli havası biraz hafifler oradakiler rahat nefes alırlar…
==================00===================
AHMET HAKAN
Cumartesi günkü köşesinin başlığını “HEM KORKTUM HEM YAZDIM”şeklinde atmış.
Yazının içeriği kısaca şöyleydi.
“Eşten,dosttan uyarı geliyor,yazma şu Hizbullah’ı başına bela alırsın,bu adamların ne yapacağı belli olmaz”.İtiraf edeyim ayıp değil,korkuyorum asıl ayıp benim gibileri Hizbullah’tan korkarak yazmak zorunda bırakanlarındır” diyerek noktalamış…
60 Darbesi olmuş,ortalıkta sıkıyönetim var…Bu dönem de bomba gibi haber radyoların başköşesine,gazetelerin tepe noktalarına oturdu…Adamın biri İstanbul da hiç kimseyi,yaralamadan,kimsenin burnunu kanatmadan BANKA Soydu…Bizim kuşak iyi hatırlar..NECDET ELMAS..Halen yaşamakta.Beşiktaş ta büfesi var…
Her taraf asker,polis jandarma.Ülkenin aranmadık deliği kalmıyor..Yok yok…O tarihlerde
Türk basının en kıdemlisi,en kültürlüsü ,en yaşlısı REFİİ CEVAD ULUNAY..Hergün Milliyet Gazetesinde köşesi var..
Türk güvenlik güçlerini parmağında oynatan ve o ana kadar ismi bilinmeyen NECDET ELMAS’a hitaben,
“ Her kimsen gazeteme gel,çayımı kahvemi iç alnından öpeyim,değilmiki sen sıkıyönetim döneminde dahi günlerdir yakalanmadın,ihbar edersem sana oyun oynarsam şerefsizim”
Şeklinde yazacak yüreği göstermişti…
Ve ne sıkıyönetim Komutanlığının ne bir başka sıkıyönetimcinin gıkı çıkmadı çıkamadı.
Necdet Elmas,kendi kendini ihbar etti ve müebbete mahkum oldu..Yarı açıktan yıllar sonra afla çıktı….Kıssadan hisse….
====================00===================
BU KÖŞEYİ İZLEYEN BİRŞEY KAYBETMEZ KAZANIR
Adalete gitmeden Adalet olmazmı?
Bu başlık altında yazdığım yazının tarihi 25 ARALIK 2010 Cumartesi günü.
Neden yazdığımın cevabı,yeni yılda verilmiş oldu..Mutluyum..Ya siz?
23 Aralık Aralık Perşembe günü ne yazmışım:
“ 20 bin dosya zamanaşımı nedeyle çukura düşmüş.Allahım sen benim dosyamı Hakimlerin gözünden uzak tut..Mürur-u zamana kalmasını nasib eyle..Amin”
Duam kabul oluyor galiba…..
.
Bugün günlerden, .09/01/2011 Pazar..Yaygın basın ve TV Anahaber Bültenlerin yeni manşeti.
Okumuşunuzdur…” KAÇAKÇILIKTA GÜMRÜK BİRLİĞİ”-“Gümrükteki operasyonlar sürüyor”…30 EKİM 2010 Cumartesi günü bu köşede bakın ne yazmışım:
“RÜŞVET,
Rüşvet davaları ihbarlar geldikçe yürürlüğe girmekte.Türkiye de en büyük rüşvet akışı nerede yapılır?
Bu sorunun cevabını sokaktaki bebeler ve tabiî ki okuma yazma bilmeyenler bile bilir.
Gümrükler bu işin BİLİMSEL yapıldığı yerdir.Hiç kimseden şikayet duydunuzmu?Çark çıt sesi çıkarmadan dönmekte.Çarkın dönüş yönünü iyi öğrenirsen komple fabrika sokar ya da çıkartırsın.Dokun dokunabilirsen.Çarkın kumanda merkezi yukarılarda..” Nasıl haksızmıyım.
TEL-TEL’i izlemeye devam edin……
================00================
TÜRKİYE İŞGALCİMİ?
Yorgo,Erzurum’un -20 li havalarını +’ya çıkartacak cümle kullandı..
MHP Genel Başkanı,Erdoğan’nın Yorgo ya verdiği yanıtları yerinde buldu..Oysa Erdoğan İşgalci değiliz demedi….AB’ye alacaksanız alın almayacaksanız açık söyleyin dedi o kadar..Bu cümleyi sokaktaki boyacı da söylüyor..Prof’u da…
Bahçeli,ne demek istedi ben bir şey anlayamadım….
===============00===================
THY’NİN REKLAMI İÇİNMİ GELDİNİZ ?
ESİAD’ın davetlisi olarak Edremit’e teşrif eden Genel Müdür Kotil, THY’nin faaliyet ve başarılarını anlatıp hediye değiş tokuşundan sonra İlçemizden ayrıldı..
Sonuç bildirgesi? El- mafiş…
Bizimkilerden bir soru gelseydi “ Sn.Kotil Edremit’e neden uçmuyorsunuz?”
Kotil:
“ Kış sezonunda uçma alışkanlığı kazandığınız zaman uçarız.önce siz doldurmayı bir öğrenin “derse, cevabınız ne olacak?
Birkaç gün sonra BOZCAADA Havaalanı açılıyor.Belediye Başkanı “ rüzgarımız bir harika olduğu için tüm SÖRF’cüleri Adamazı çekeceğiz” şeklinde açıklama yapıyor..
Edremit muhteşem bir körfez..Rüzgar deseniz bizi kıskandıranlardan aşağı değil,ama bizim buralarda rüzgar KOLPAÇİNO filmindeki “ safi rüzgar” espirisi gibi algılanır..Herkes bir rüzgar estirir..
==============00================
Çüş
KAN GÖLÜ
Tabir, tam tamamına cuk oturuyor.
Yerel basanı önünüze alın,mideniz bulanır..
Her sayfa “ kan gölü”
Bu gölde boğulmak istemiyenler Gazete okumayı terk etsinler..
================00=================
BÜYÜTEÇ
Dün “Çalışan Gazeteciler” günüymüş..
Edremit Kaymakamı Sn.Tunç’tan kutlama mesajı gelmeseydi
Haberim yoktu…Gazeteciyim demek için düşünür oldum da..
==============00==============
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Kan,kan la yıkanmaz.Su ile yıkanır.Öc almanın sonu yoktur.
SHAKESPEARE
=================00================