MARİNA’yı TV’de İZLEDİNİZ Mİ ?
Marina, İstanbul’da yaşayan bir RUM ailenin ilköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi. Titreyerek, hissederek, ağlayarak İstiklal Marşını okuyarak İstanbul BİRİNCİSİ oldu..
İstiklal Marşı..
RUM..
Bir zamanlar 14 binlerdeydi bu vatandaşlarımız.
6-7 Eylül olaylarından sonra çoğu Yunanistan’a gitmek zorunda kaldılar. Ölüm korkusu yaşamaktansa doğup, büyüyüp, iş sahibi oldukları toprağı terkettiler. Terk etmeye mecbur kaldılar.
Şimdilerde 3 ya da 4 bin kişi kaldılar (o günleri an be an yaşadım).
RUM.
İstiklal Marşı.
Ezbere baştan sona hissederek okuyan yavru...
“SAGAPO POLİ POLİ” çok çok seviyorum seni...
Hiçbir toplumsal harekete karışmayan..
Sadece işleri ile meşgul RUM kökenli Türk vatandaşları.
LEFTER. Türk Milli Takımının formasını defalarca giyen gerçek imparator. Ada’da sakin, huzurlu hayatının son günlerini geçiriyor.
İstiklal Marşı.
RUM..
Ne toprak istediler, ne adam öldürdüler.
Soyadı “Türk” olan terörist çetenin savunucusu acaba bu MARİNA’nın, marşımızı okuyuşunu izledi mi?
Utandı mı?
Marina’lar geri dönmeliler...
Dilerim Türkiye BİRİNCİSİ olur....
“Açılım” denilen FELSEFE uzmanlarına KAYNAK olur.
SINAVI, SINAVLA KAYNATTIM
ÖSS.
ÖSYM.
YGS.
LYS.
SBS.
Benim unuttuğumu ekleyin...
Türkiye’de eğitimin ne kadar pratik, su gibi akan bir sistemle yürütüldüğünü görün.
BİR YETMEZ İKİ, O DA YETMEZ ÜÇ
Suudi kadın gazeteci Bedair, Mısır’da yayınlanan bir gazetede köşe yazısında “kadınlara da çok eşlilik hakkı verilsin” diye yazınca kıyamet kopmuş.
Batı’lı yürekli bayan gazetecilerin yapamadığını ki – bu konuda özgür kaleme sahipler – Suudi bir kadın kelleyi koltuğa alıp, yazabiliyor.
Erkeklere var, bize niye yok diyor..
Erkeklere de yasaklasa ya İSLAM alimleri. Yasaklayamaz. Kendileri, kendilerinin hakkını kaldırır mı?
Erkeğe 15 tane de mübah...
Kadın köle bunların yaşam tarzında..
Ya hep.
Ya hiç.
Diyebiliyor musun?
KULAK ve İKTİDAR..
İktidar’daki sorumlu bireylerin KULAKLARI ne işe yarar..
Sadece gözlük takmaya...
CAMİ ÇIKIŞI
Başbakan Erdoğan’a, Rize’de cami çıkışında bir vatandaş “açım, iş istiyorum” diye çok yakınında bağırdı.
Erdoğan, başını bile döndürmeden yürüdü.
DUYMAMIŞ olabilir.. Gözünde marka güneş gözlüğü de yoktu ama!...
DİZİ KARŞILIĞI PETROL
Arap, uşakları bizim dizilere merak sardılar..
Biz onlara DİZİ DİZİ, dizi verelim, onlar da boruyu döşeyip petrol versinler.
BELEDİYELER BORÇ BATAĞINDA
İktidar, taşıma suyla hizmet vermek için çırpınan belediyeleri görmezlikten geliyor.
Özellikle kıyı belediyelerine İller Bankası statüsünü acilen değiştirmeli..
KIYI, ha ayna ha kıyı..
Yabancısı ile yerlisi ile dolup taşan kıyı belediyeleri.
BİZİM BALIKESİR MİLLETVEKİLLERİ bu konuda bir önerge verip arkasında basa basa dursalar, acaba bir sonuç alabilirler mi? İsteyenin bir yüzü..
Borç batağında iken nasıl hizmet getirebilirler;
Ambulansı,
Makam aracı,
Banka hesapları,
Hacizde olanlardan vatandaş nasıl hizmet isteyebilir?
LAF SALATASI..
İktidarın tüm bakanları “YEMEKTEYİZ” programına katılsalar eminim elleri boş dönmezler.
Özellikle salata yapımı konusunda 4x4.
Salatayı masaya sunarken, bu “LAF SALATASIDIR” şeklinde, bütün puanları alırlar.
Bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. Hiçbir yarışmacı puan vermemezlik yapamaz.
ÇOOK BAKAN GÖRDÜK, AMA !
Aması var, ben böyle Bakan görmedim. Yaşım icabı 1950’lerden bu yana kimbilir kaç GÜNEBAKANIN çekirdeklerini ayıklamışızdır, ama!
Pazar akşamı Ana Haberlerde bir Bakan vardı, kürsüde 5-10 bardak su içti, elindeki kağıtları okuyamadı.
Hatta Star TV ekranda kronometre verdi.
IIHH! Yok. Konuşmasının üzerine, bol bol su içti, özür diledi ve kürsüden indi. Özür dilemek aklına geldi bari.. İşte bizi, Ankara’da saltanat süren böyle bakanlar yönetmeye çalışıyor. Allah, Erdoğan’ın yardımcısı olsun.
Sayın ÖZGÜN;
Denizcilik Müsteşarlığı. Ankara’da.
Denizi olmayan, belki de çalışanları arasında “denizi” hiç görmemiş olanları bile vardır.
21 Aralık 2009 Pazartesi günü HABERTÜRK’te bu müsteşarlıkla ilgili bir haber yayınlandı.
Ek bina ve Ana binada bulunan çay ocaklarının gelirleri ile Bakan pasta, ağrı kesici ilaç, doğalgaz giderlerinin vs. bu ocak gelirleri ile karşılandığını müfettişler rapor etmişler.
Her ne ise buraya kadar bölgemizi de, beni de ilgilendirmez.
Ancaak;
Yanlış hatırlamıyor, yanlış bilgilendirilmedi isem;
AKÇAY Kordon’da bulunan SAHİL SIHHİYE vs. tabelası olan 5 katlı bina bu müsteşarlığın kanatları altında boş bir vaziyette. Ne iş yaptığı, çalışanların kim olduğunu özür dileyerek, bilmiyorum.
Demem o ki sayın Özgün, yukarıda konusu geçen müfettişlere bir fısıldasanız, bu binanın ne amaçla kullanıldığını, kaç kişinin çalıştığını bir irdeleseler.
Akçay’ın Sağlık ocağına,
Akçay’ın öğrenci yurduna ihtiyacı var.
Daha önce de size arz etmiş idim.
Lütfen, siz de bölgeye geldiğinizde beraber gidelim.
Koca binanın neye, nasıl kimlerce hizmet verdiğini görelim. Müfettiş beyler de gelirse iyi olur tabii..
(Duyumum doğru ise, yani Denizcilik Müsteşarlığı).
ÇÜŞ
CHP’li Bayram Meral, Tekel işçilerine seslenmiş:
“İşçiyi dikkate almayanları tarihe gömdünüz, yine öyle yapın.”
Arınç’da dalga geçercesine “bugün yine % 40’ın üzerindeyiz” diyor.
Kul hakkı yiyenler bu dünyada Lider, öbür dünyada gömüleri yapılır.
BÜYÜTEÇ
TC. Karayolları. Bölge.. Şu bizim E-87’ye bir makyaj yapsa...
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
İnsanlar başaklara benzerler. İçleri boşken, başları havadadır. Doldukça eğilirler.
MONTAİGNE