ZAMAN ZAMAN KULAK VERİRİM BÖYLE NASİHATLARA
Boş yere söylenmemiş, sözleri kulak ardı etmem esasen… Değişik yapıtlar okumanın faydalarını hiç esirgemem kendimden..
Dün, KARACAOĞLAN’nın , altı dörtlüğü elime geçti.. Bir iki kez okudum.. Paylaşmayı da sevdiğim için
sizlere de aktarayım dedim… Hem birilerine beyaz mektup olur…
“ Dinle sana bir nasihat edeyim,
Hatırdan gönülden geçici olma.
Yiğidin başına bir iş gelende,
Onu yâd illere açıcı olma.
Xxxxx
Mecliste arif ol kelamı dinle.
El iki söylerse sen birin söyle.
Elinden geldikçe iyilik eyle.
Hatıra dokunup yıkıcı olma.
Xxxxx
Dokunur hatıra, kendisin bilmez.
Asılzadelerden hiç kemlik gelmez,
Sen iyilik et de, o zayi olmaz.
Darılıp da başa kakıcı olma.
Xxxxx
El âriftir, yoklar senin bendini,
Dağıtırlar tuzağını fendini,
Alçaklarda otur, gözet kendini
Katı yükseklerde uçucu olma.
Xxxxx
Muradım nasihat, bunda söylemek
Size layik olan onu dinlemek,
Sev seni seveni, zâyetme emek,
Sevenin sözünden geçici olma.
Xxxxx
Karaca’oğlan söyler, sözün başarır,
Aşkın deryasını boydan aşırır,
Seni her mecliste hacil düşürür,
Kötülerle konup göçücü olma.
-----------------------
Her kıt’ası bir mektup, her kıt’ası bir hisse… Kendini hiçbir halt olmadığı halde allame-i cihan bilen o kadar çok kişi varki.. Hani şu gökdelenlerin tepesine çıkıp, aşağıdakileri karınca gibi görenler…
=====================00===============
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Tazılar kendileri için koşar ama, avı efendileri için avlarlar
SHAKESPEARE
==================00============
2013-
Ocak-Şubat-Mart… 12 ayın ilk üç ayı… Körfezde bir takım sancılara gebe gibime geliyor.. Hava sert geçeceğe benzemekte… Kazdağları’nın eteklerinde olsak da, tepelerden aşağı kar suları ve sert rüzgârlar, ağrılara, sancılara neden olacak gibi… Mart kazma kürek falan derler ama, bu sancılara neden olan bir korezyon değil. Bir başka ağrı, bir başka sancı…
Vücud, direnci zayıf olanların bu ilk üç ayda dikkatli olmalarında fayda var… Antidepresan ve karışık vitamin kompleksi tavsiye olunmakta… Üç ayı atlatıldığında, oh! Demenin alemi de yok.. Mayıs ayına kadar beden dilini bozan sarsıntılarda yabana atılmamalı… Her ne kadar bahar çarpması deseler de bu başka bir çarpma. Aman dikkat!..
====================00=================
ÜÇGÜN ÖNCE VARDI BUGÜN KAYBOLDU!
Soner Yalçın, iki yıldır mapusta tutuldu.. Salıverildi…
İki yıl önce. Evinden alındı. İki yıl sonra neden salıverildi…
Kaçma şüphesi. Delil karartma…
İki yıl… Sonrası kaçma şüphesinin olmadığına, delilleri karartmayacağına ancak mı karar verebildi ADALET?
Hal böyle olunca, ODATV, davasında üç kişilerdi.. Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük, kaçma becerisine ve delilleri karartma becerilerine karar verildi demi içeri tutulmaktalar?
=====================00==============
ADAYINI SÖYLE SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM!
Bakanların bile Büyükşehir Belediye Başkanlığına adı geçirilen bir kazanma hırsı ile halkın gözünü boyama… AK Parti, BU UYGULAMA İLE BİR İLKE İMZA ATACAK…
Bakanlık ile Büyükşehir Bellediye Başkanlığı ancak iktidar partisi olarak geçerli olabilir…
Belediye Başkanlığı ki, söz konusu olan BÜYÜKŞEHİR’dir… Her saniye halka muhatap olmanın dayanılmaz psikolojik baskısı… İktidar partisi olmanın avantajı… Tatlı bir iş olmalı Büyükşehir Başkanlığı.. Öyle ya Bakanlığın o tantanası, Ülke genelinde forsu… Yurt içi, yurt dışı geziler, saymakla bitmeyen avantajlarını bırak Belediye Başkanı koltuğuna otur…
Halkın gözünü boyamak,halka şirin gözükmek için başvurulan son çare.. Kaybetmemek adına yapılan
Sözde fedakârlık…
Bizim körfezde de, Merkez seçimlerinde aynı parti içinde sidik yarışı süregelmekte. Daha bir yılı aşkın süre olmasına rağmen, birbirlerinin kuyumlarını kazmak… Bütün olmaktan daha kolay gelmekte..
AK Parti, İlçe teşkilatı aday sıkıntısı çekeceğe benziyor… Kuyu kazmalar olsa da toprak altında kalmakta, sızıntı vermemekte… MHP, Fatih Çağlar’la devam niyetinde gözükse de bu iş parti içinde pek revaç gördüğü söylenemez… En bol aday CHP’de… Genel Merkezin kime göz kıpraştıracağı belli değil..
Merkez İlçe Belediye Başkanlığı pek de heveslenecek bir görev değil…
=================================000===================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“453 KİTABIN YASAĞI KALKTI”
By:Gazeteler.
Bizden not: Kafaların içindeki tikapçıklar üzülmüşlerdir. Kendilerine
Rakipler yeniden piyasada diye…
===============000============
ÇÜŞ
630 METREDE ÖLÜM..
Karaelmas denilen kömürümüzü yer üstün çıkartmak için her gün 500-650 metre arzın deliğinden aşağı inerek ekmek parasını çıkartan emekçilerin haklarına kimse adam gibi arka çıkmıyor.
Devlet yok. Sistem yok. İşveren yok… Aldıkları maaşı soran yok..
İnsan haklarının daniskasının bu sektörde aranması gerekir.. Gerisi
Abesle iştigal…
================00==============
BÜYÜTEÇ
Hayvan barınağı…
Balıkçı barınağının inşaatına başlandı ya, birileri komple bir hayvan barınağı falan zannetti herhalde… Kampüs falan, felan gibi.. Oysa köpeciklerin başları kel kaldı… Ne bakanları var ne hatırlarını soranlar.
6 belediye ellerini taşın altına koyup, üçer, beşer kuruş verip giderayak güzel bir
Barınak yapamazlar mıydı?
=========================00=================