KAFAŞEHİR OLMANIN DAYANILMAZ KEYFİ!
Mecliste okeylenen, yeni Büyükşehir YASASI gereği, 13 İl daha bu sistem içine alındı. İl genelindeki bütün belde belediyeleri ile köylerin tüzel kişilikleri bitirilerek mahalleye dönüştü…
Üniter Devlet statüsünde olan, TÜRKİYE, bu modele nasıl uyarlanacak.. MAHZURLARI NELERDİR?
Özal, İstanbul’u iki bölerek, (Anadolu ve Rumeli) Belediyeleri olarak, çalıştırmayı hedeflemişti.
Tohum, Özal tarafından atılmıştı.. Esasen onun yarım bıraktığı çok işleri bugünkü iktidar tamamlamakta… “Benim vatandaşım işini bilir” sloganı bunlardan en önemlisidir.
Fedaratif sistem kökenli olan bu yeni yapılanma, TÜRKİYE’nin parçalanmasına yol açar… Başkanlık sistemine yelken açmak amaçlı yapılıyor izlenimi açık seçik ortadadır. Ancak Başkanlık sistemi için FEDARATİF sistem şart değildir. Bir tarihlerde Olağanüstü Hal Bölgesi uygulaması yapılmış, ancak
Uluslararası referanslarda –ırkçı, bölücülerin- yapılanması olarak kabul edilmişti… Diyarbakır Belediyesi ve onun yönetiminin bugünkü durumu ortadadır… Van ve Mardin bu sistem içine alındığında yeni bir etnik oluşum, devlet eliyle oluşturulacaktır… Bazılarının ÖZERK BÖLGE rüyalarını hayra yorma, yorumculuğunu üstlenmekte olanlar mı var?
Çok büyük bir medeniyetin ana sistemi ile oynanmasının farkında olmadan yapılan bir uygulama..
Belediyecilik kurumu geniş kırsal alanlara hizmet vermesi uygun olmadığı yaşanan, yıllardır bilinen bir uygulama tarzıdır… Şehirlerdeki yerleşim kesimlerini- gecekondu-meseleleri halledilmiş midir? Belediyeler köylere nasıl uzanacaktır. İhtiyaçlar en yakın birimler tarafından karşılanması nasıl karşılanabilecektir?
Örneğin, KIZILKEÇİLİ KÖYÜ, Edremit’in mücavir alanında olmasına rağmen sadece ÇÖP toplama konusunda yardımcı olabilmiştir.. Bu köy mahalleye dönüştüğünde ki, nüfusu 4 bine ulaşan TURİSTİK formasyonunu sahip olmasına karşın bu yeni sistemde mahalle statüsü ile nasıl hizmet alacaktır…
Alması gereken hizmetleri, Edremit Belediyesi’nin boyunu aştığında Büyükşehir den icazet alacak ama bu icazetin kabul görüp görmemesi de muallaktadır.. Kabul görmesi halinde, icazet talebinin, ulaşması ile geri dönüşümü arasındaki zaman diliminde, atı alan Üsküdar’a geçmiş olmayacak mıdır?
Körfez kıyı kesimindeki mahalleye dönüşecek olan beldelerin, turistik fotoğrafı, siyah beyaz mı, renkli mi olacak tartışmaya açıktır… Edremit Belediyesi yıllardır kendi alt yapısını tamamlama mücadelesi vermektedir… 25 Km. uzaklıktaki Altınoluk’a nasıl uzanacaktır? Bürokratik engeller, Beldeleri köy, köyleri mahalle yaparken, hizmet eksikliği nedeniyle TERKEDİLMİŞ konumuna getirecektir…
Edremit Belediye Başkanlığına soyunan, soyunmak isteyen politikacıların, tatlı hayalleri ne yazık ki hüsran olacaktır… Yetki ve sorumlulukları sınırlı olan Merkez İlçe Belediyeleri halkın sadece ŞİKAYET kutusu ünvanı ile varlıklarını sürdüreceklerdir.. Bunları göze alarak yola çıkmalarında fayda var.. İşin sonunda karizmayı çizdirmekte var…
==========================000==================
HADİ, ELİME YAPIŞMAZ YA BİR DAHA YAZAYIM..
Yunus BOZBEY, zamanında yapılan Gümrük’teki YAĞLI GÜREŞLERİN yapıldığı arena, yılda üç gün (belki iki gün) halkın hizmetinde kullanılıyor…
Ben, bir öneri getirdim…
Bu arenada:
Manialı binicilik (engelli at müsabakaları) organize edilebilir.. Kaç kez yazdığımı bile hatırlamıyorum.
Bir Allahın kulu çıkıp ne aleyhte, ne leyyhte bir açıklama yapmadı. Yapmak gereğini bile duymadı..
Bu kadar ilgisizlik hayatımda görmedim…
Bu engelli binicilik müsabakaları bu arenada yapılabilir…
Her yıl ANANE haline getirilerek, Edremit’in ULUSAL, hatta ULUSLARASI reklamı yayılmış olur..
Bu spor, ATA SPORUDUR…
Bu Sporun Fedarasyonu vardır..
Bu sporun sponsorları vardır.
Bu sporda, at binenler Ülke genelinde isim sahibidirler…
Edremit, ilçe yönetiminde bu tip organizelere açık bir lider çıkmadı.
Altın Kestane!.. Müzik yarışmaları yapanlar bile İl, ilçelerine maddi ve manevi katkı sağlarlarken,
Sizin, “ ALTIN ZEYTİN” “İDA” vs. gibi isimli bir ÖDÜL koymanız yeterli…
Anlatamadık…
Anlamalarını bir kenara bırakın, bu öneriyi eleştirmelerine bile açığım. İsterlerse yerden yere vursunlar ama bir yanıt versinler… EMİTT’e gittiniz KUŞ KKONDURDUNUZ!!
Para vererek Kanallara çıktınız, Kelaynak kuşu kondurdunuz..
Sizin yaptıklarınız fevkaladenin fevkinde, başkalarının önerileri, fevkaledenin kötüsü…
Geç bir kenara…
SELAMİ KÜÇÜK… Edremit’te şimdilerde BELEDİYESPORUN başında… Bu yazıyı okur okumaz inanıyorum beni arayacak ve fikrini söyleyecek… Belki bu konuda bir girişimde bulunacak… Ucundan tutarsa sonunu getireceğine de inanıyorum…
Bu müsabakalar, buraya yerleştirildiği zaman tüm kanallar verecek, tüm ULUSAL BASIN YAZACAK.
Bir hafta buraya ünlü isimler gelecek…
ALAÇATI, SÖRF sporu ile her yıl gündemden düşmüyor.. Turizm de patlama yaptı…
Bu sporu da yıllarca yazdım.. Bizim rüzgârımız yok mu?
Açın telefonu sorun İzmir Bölge Müdürlüğüne..
Ben yıllar önce sordum. “sizin oralardan başvuru hiç olmadı, olsa anında önce inceleme sonra tüm desteği veririz” denmişti… Bana mı düşerdi İZMİR Bölge Müdürlüğünü aramak?
Selami kardeşim, lütfen değişik branşları da incele.. En faydalı olanını bünyene katıver….
==========================00================
.
==========================00=============
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER…..
1-“İDAM GERİ GELİRSE BİZİ UNUTUN”
By: FELEMENK AGALARI
Bizden not: Hayat bir gemi, unutma beni, unutmam seni…
Gençliğimizin tekerlemesi idi… İşine gelince bizi hatırlayanlarla işimiz olmamalı..
De git, gari demeyi bilmeliyiz.
2-“Bu çağda idamı tartışmak yersiz”
By: Mustafa KOÇ..
Bizden not: Ailenizden kaç tane KOÇ gibi delikanlı şehit oldu?
Merak bu ya…
==============00000===========
SONER YALÇIN VE BEN
İki yıldır Silivri de istirahate alınan Gazeteci Soner Yalçın’nın oğlu ile Ayşe Arman röportaj yapmış.
Ayşe Arman son yılların, lezzetli röportajlar yapan tek geçtiğim bir gazeteci..
Neyse uzatmayayım. Gelelim Soner Yalçın ile benzerliğimize.. 12 yaşındaki oğlu diyor ki “Babam bilgisayardan anlamaz. Teknoloji özürlü. Word dosyası bile oluşturamaz. Ben açardım, o yazardı. Flash bellek ve CD de kullanamaz”
Evet ben de aynen öyleyim. Teknoloji özürlüyüm… Lise çağlarımda sarı sayfalı kalın defterler vardı, tarih ve Edebiyat derslerini bile illaki bu deftere yazarak çalışırdım.. O günlerin hatırasıdır bana teknoloji özürlülüğü… Soner Yalçın’ın bilgisayarın da bulunanlar 12 yaşındaki oğlunun eserimi acaba?.. Kalemin hasosundan anlarım, ekrana gelince nanay..
=======================00=============
ÇÜŞ
Danimarka özel maçında Milli Takım Hocası, Galatasaraylı topçuları almadım ligi maçlarını düşündüm demiş… Milli olamamanın acı gösterimi…
==============00==========
BÜYÜTEÇ
Akçay, ışıklarda ki ölümlü kaza… Döner kavşak ile Yaya geçit istikametindeki orta refüjde tel örgülerde neden bir boşluk bıraktınız?.. Bu kavşakta daha çok ölümlü kazalar olacak.
=================00============0
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
DEYİM.
====================00=================