FİRST OLMANIN DAYANILMAZ KEYFİ…manşet yanı
Çankaya,Cumhurbaşkanlığı Danışmanının bir açıklaması ile alevlendi…
Gül-Erdoğan…
AK Parti’nin ileri gelenlerinin sokak jargonu ile gaz verme söylemleri…
Hayrunnisa ve Emine Hanımların konumları hiç konuşulmuyor…Geçen yıldan sarkan iki bayan arasındaki gerginlik…
First olmanın dayanılmaz keyfi, iki aile çatısı altında gündem oluşturmuyor mu zannediyorsunuz?..
Gül ve Erdoğan’nın dayanışma içinde olduklarını birbirlerine olan bağlılıklarını dile getiren parti ileri gelenleri iki bayan arasındaki FİRST olmanın keyfini atlamaktalar…
Başarılı erkeğin arkasında kim vardır?
Hayrunnisa Hanım, Çankaya’daki ilk günlerinde kendi zevkine göre onlarca değişiklikler yaptırdı. Hattamüzelerden bir takım kıymetli aksesuarları Köşke taşıtma eylemine girdi ve AbdullahGül tarafından sessiz ve derinden engellendi(Basına intikal ettikten sonra)
FİRST LADY,olmanın dayanılmaz keyfi Ordu’da General ve Amiral hanımları arasında da çok belirginbir şekilde görülen tarzdır…
Abdullah Gül’ün aday olmasında yasal olarak engel bulunmamakta… Tamamen kişisel tercihe kalmış durum arz ediyor… Gül ailesi içinde bu konu mutlaka her öğün gündem olmaktadır…
Hayrunnisa Hanımın, FirsLady’liği bırakmak gibi niyeti olmadığını tahmin etmek pekte zor değil…
Yani, Gül-Erdoğan anlaşsalar bile Hayrunnisa ve Emine Hanımın yıldızlarıbarışmayacaktır…
Her iki hanımefendiye de hak vermek gerekir…
Biri sahip olduğu ünvanı bırakmak istemiyor,diğeri sahip olduğu ünvanın bir üstüne terfi etmekarzusunda…
==============000000000===============
MAHALLE BASKISI
Geçtiğimiz yıllarda,sabah-öğlen-akşam gündeme oturan bir konu vardı… Mahalle baskısı… Fatih Altaylı
Salı günkü köşesinde Cunda Adası’nda yemeğe gittiğini ve daha önce bildiği bir restaurantın,kapanıp,bir başkası tarafından alınarak cafeye çevrildiğini öğrendiğinde sağdan soldan birileri ile sohbet ederken,içkisizcafeye çevirenin çok iyi para ödeyerek aldığını öğrenmiş…
Yani ister yeşil sermaye deyin, ister İslamı sermaye, baskı ile değil, PARA gücü ile hedeflerine adım adım ilerlemekte olduklarının göstergesi…
Bir başka benzetme ile KONYA yaşam tarzının yaygınlaştırma taktiği… Evlerde her şeyserbest.Sevapta, günahta… Dört duvar arasında her yol özgürlüğe çıkar…
İnsanları çift kişiliğe yönlendirme…
Hayyam’ı anmadan geçemem, daha doğrusu tek geçerim:
Ey kara cübbeli,senin gündüzün gece,
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere,
Onlar Yaradan’ın sanatı peşindeler,
Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde…
==================00================
LİBOŞ…
Bir yıldır, terk edilen bir ifade… Kullanılmaz oldu her nedense…
Oysa Liboşlar ortadan kalkmış değil…
Hatırlayalım…Liboşun tarifini:
“Liberal ekonomiyi ve Leral siyaseti savunurken çabuk zengin olmayı amaçlayan ve bu yolda hiçbirdeğer yargısını kabul etmeyen her şeyi mübah gören kimse…”
Liberal neydi? “ Serbest ekonomiyi savunan”
Liboş, en çok liberal yapıda olanları destekleyen gazeteciler için kullanılırdı…
Sonradan,liboş olanlar,malum,çalıştıkları gazete ve TV kanallarından dolarla maaş alanlar…Liberallerle
Five yıldızlı otellerin barlarında, işbirliği notları alırlar,ertesi sabah masaya oturduklarında bu notların desteği ile yazılarını döşenirler… Her emeğin bir karşılığı var değilmi ya?..Yoksa gazete,TVmaaşları herne kadar dolarla olsa da Boğaziçi’nde yalıda oturmayagene de yetmez… İş bilenin kılıç kuşananın… LİBOŞ olmayıp, Türkiye yazın hayatında mühür basan gazeteci-yazarlarda vardı. Mesela ÇETİN ALTAN… Her akşamüstü VİSKİ içerdi ama adı KOMİNİST yazardı.Neden viski içtiğini sorduklarında “patronlar iyi para veriyor bende viski içiyorum” derdi. Derdimiz, onun bunun cebindeki para değil… Mesleğin kirlenmesi…
=========================000=======================
NÜFUS PATLAMASI
Şu günlerde,Körfez nüfusunu belde ve ilçeler dahilüst üste vurduğunuzda 3 milyonu geçer…
Bu nüfus, belediyelerden hizmet ister…
Oysa belediyeler, yaz, kış devletten aynı katkı payını alırlar…Çekirdek parası deseniz,bu nüfusaçekirdek bile alamazsınız… Yıllardır hep yazar dururuz… Yazın bu katkı paylarının yükseltilmesi…
Kimin umurunda… Halka bunu anlatmak zor… Ben belediye başkanlarının yerlerinde olsam,belde yada ilçenin en belirgin yerlerinin bir kaç yerine BİLLBOARDLARA,bu konu ile ilgili aldıkları aylık katkıPAYINI siyah puntolarla ilan ederim…
=====================0000=============
BOK İÇİNDE YAŞIYORUZ… VARAN-3-
Sıktı artık bu başlıklı yazın diyenleriniz vardır…Cebime,boğazıma giren bir şey olmadığına göre,niye yazıyorum…Hepimizin sağlığı için… Sizin ayaklanmanız gerekirken ben tek başıma sizlerin haklarınıkorumaya çalışıyorum… Tekrarlıyorum çünkü bir Allah’ın kulu çıkıp,“Bu yazın gerçekleriyansıtmıyor”diyemedi...Bu konuda yazdığım üçüncü yazım.Hala TIK yok…
Sana ne,sana mı kaldı diyenler varsa… Bana da, “Beter olun siz buna layıksiniz” demek düşer… Çevrecilerden bile ses yok…
======================000==================
ÇİÇEK “BASINA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR” manşet
Geçtiğimiz gün, Bozbey’in iftar yemeğinde Gazetecilerle bir araya gelen Meclis Başkanı Çiçek “Körfezde büyük bir imar kirliliği var.Taş taş üstüne binmiş.Arkada KAZ dağı olmasa yeşil diye bir kavram yok… Aracınızı park edecek yer yok” Diye sıralamış bizim buralardaki dünya çapındaki ressamların eserlerini…
Sıralamış ve eklemiş, “Bu konuda basına büyük iş düşüyor” diye noktalamış…
Sayın çiçek bize iş düşüyor, biliyoruz da ne kendimizi korutacak ekonomik gücümüz var ne Avukat parası gücümüz… Çok yakında Zeytin Ağacı da kalmayacak… Siz önce Vakıflara ait zeytinliklerin hesabını vakıflara sorun…Biz sorunca…Iııhh! Olmuyor…
Günün Belediye Başkanları, “Ne yapayım benden önce imara açılmış vatandaşın tapulu malı istediği gibi bina yapmaya hakkı var” diyorlar… Doğanın katilinin önlenebilmesi için yasa yapıcının ön plana çıkması gerekir… Basın fonksiyonunu kaybetti…Bir küçük ağacın kesilişini yazsak ya kendimizi Adalet Sarayı’nın koridorlarında buluyoruz ya da, sopanın ucunda… Vakıflara sorun sayın çiçek kaç dönüm araziyi kimlere hangi şartlarda verdiniz, kaç ağaç kurban verildi? Diye…
Ben Sayın Çiçek’in çektiği bu fotoğrafı, yıllar önce yangın helikopteri ile Körfez üzerinde turladıktan sonra çekmiş ve yazmıştım… Yazdıklarımın sayısını bilemiyorum… Birileri “kaşınma” diye telefon açmışlardı… Bizi öne sürüp,öncü savaşçı olmaya çağırırken lütfen HAYAT SİGORTAMIZIDA yaptırıverin… Bu işin ucunda rant yatıyor.Rant denilen kavram insanoğluna BABASINI tanımasına bile engel… Sayın Çiçek, böyle gelmiş,böyle gidecek…Doğanın kanunu varsa,doğanın düşmanının da kanunu var…
========================00===============
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“KÜRTAJ TURLARI BAŞLADI”
By. ULUSAL BASIN
Bizden not: Her şey dahil dediğin böyle olur…
==============00===========
ÇÜŞ
Frekans.RTÜK, Frekans izni olmayan radyo hakkında
Savcılığa başvurmuş. Savcılık “Kimsenin yok diye”reddetmiş.
Korsan yayınmı dinliyoruz acaba?
====================0==============
BÜYÜTEÇ
E-87 yolu kenarında birtakım yerler dolgu yapılarak işyeri yapılmakta… Yasalara uygunmu bilemem.
==================00===========
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Beleş atın dişine bakılmaz.
ATASÖZÜ
=====================00=============