MALİ DURUMU YETERSİZ………..
2006 YILINDA Resmi Gazetede yayınlanan “Mali durumu yetersiz Belediyelerin Kentsel Altyapı İhtiyaçları için Tahsis edilen Ödeneğin Kullanımına ilişkin Yönetmelik” çerçevesinde bir takım krediler alınması mümkün… İhtiyacın %75’i bu ödenekten karşılanabiliyor….
Mühim olan bu projenin, ihtiyaç olduğunun inandırıcı olması tabiî ki gerekmekte……..
Getir projeni, inandır beni, al paranı….
================000=============
DIŞ DÜNYANIN, İÇ DÜNYAYA HÜKMÜ
Bir ülkenin içerisindeki yaşam tarzına etki edebilecek, dış etkenler bu ülkenin geleceğine hükmedebilir… Mesela: Rusya’nın durumu… Bir zamanlar Putin’in iki dönemden sonra Başkanlık koltuğunu koruması, Amerika’nın İran’a saldırması, petrol fiyatlarının fırlaması olursa, Radikal İslamcıların Pakistan ve Suudi Arabistan’da yönetimi ele geçirirse gibi olası dış etkenler bir zamanların devi olan Rusya’da Devlet Başkanlığı koltuğunun sahip değiştirip, değiştirmeyeceğine etkili olabileceği durumlar, bir bilenler tarafından ihtimaller listesini muhafaza etmekteydi… 2008’e kadar Rusya’da istikrarı sağlayan Putin, görevi seçimle yine devraldı…. Yeni dönemde ne gibi uygulamalara imza atacağı merakla beklenmekte….. Suriye ve İran sırtlarını Putin’e dayamış vaziyetteler…
Obama, geçtiğimiz gün Erdoğan’a Seul’de, Suriye’ye karşı silahlı bir müdahele yapılmayacağını dikte etti…. Eski KGB ajanının çakır gözleri Ortadoğu’ya çevrili vaziyette….
Dış dünyada olanlar, ilgili bazı devletlerin iç düzenine çomak sokabilir….
Dış politikayı, okumak için, dış politika için yaratılmış olunması gerekmekte….. İnönü’nün kıvrak zekası…. Fatin Rüştü Zorlu’nun dış dünya ile olan dialitikleri……
Suriye v.s gibi komşu ülkelerde olan bitenlere müdahilliğimiz, Dışişlerimizin kendi insiyatifleri ile yürütülmediği, OBAMA-ERDOĞAN ikilisinin SEUL buluşmasında bir kez daha kanıtlanmış oldu..
===================0000===================
BÜYÜTEÇ
KOMAGENE.. Edremit’te pırıl pırıl bir FAST - FOOD mekanı….
İnsanları, dışarıdan temizliği ile içeri çekebilen mekanlardan..
Fiatları ile ürkütmeyen, her keseye hitabet…..
============================================000
DEPREM DEDE DE BALYOZA TAKILMIŞ
Ne var bunda, manşete taşınacak yahu? Adı üstünde DEPREM..,
İkili tutarlı tarafı var…
Deprem oldu taşlar BALYOZ gibi kafamıza indi…..
Deprem sonrası en yararlı alet BALYOZ değil mi?
Eş başkan olur da eş ürün olmaz mı?
==================00======================
ÇARPIK ÇURPUK ÜLKE
Bir taraftan, kuşlar için yürüyüşler tertipleriz, bir taraftan elin ARABI’NA, MERMİ SIKSIN DİYE keklik satarız………
========================00===============
EYSKİCİ
İstanbul’daki çocukluğumu hatırlıyorum da… Ne kadar huzur içinde büyümüşüz….
Sokaklarda, eyskici diye bağıran eski giysiler alan seyyar tüccarlar..
Youurtcuu diye bağıran omuzlarında iki ağırlığı taşıyarak yoğurt satan yoğurçular..
Süüütcüüü diye bağırıp, yeni sağılmış süt satan sütçü amca…
Kalayciii diye bağırıp, kalayı gitmiş tencere tavaları kalaylayan kalaycılar……
Bugün ise bunların kazandıkları paranın nasıl HELAL PARA olduğunu şimdilerde anlıyor insan….
Ezan bile, müezzinin metrelerce tırmanıp ŞEREFEDE elini kulağına koyarak, gırtlağına güvenerek okuduğu ezanın bile HELALLİĞİ……
Şimdilerde hepsinin sahtesi……………..
============================00===================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
Tandoğan da Erdoğan’a yüklendi…
BY.. GAZETELER
===============00=========================
ANKARA’DA YEDİM TAZE AYVAYI
Ahh Ankara ahh sen neymişsin be abicimm!....
Bir zamanlar, Balgat’ın vardı… O zamanlarda orada, anarşist denilen ideoloji azgınları yuvalanmışlardı.. Onlardan başkasının girebilme olanağı yoktu.. Kanın gövdeleri sardığı yerdi.
Şimdilerde Holding ve Bankaların, Parti Genel merkezlerinin falan yuvalandığı semt.
TANDOĞAN meydanı vardı… Bir zamanlar biz orada, paten ve motor yarışları yapardık, şimdilerde
Partilerin gövde gösterisi yaptıkları ARENA haline geldi….
KIZILAY, Caddesi vardı… Sinemaları ile, meşhur, kalite mağazaları ile ünlü.. Özellikle Cumartesi günleri
En kral giysilerimizi yüklenir, havalanırdık… Cuma akşamları Muhafız Alayının Sancak töreni yapılır huşu içinde o muhteşem yürüyüşü izler, zeminin titreşimi ile selam dururduk… Şimdilerde karşıt fikirlilerin yakıp, yıkma caddesi haline geldi. İstediklerini yakıp, yıkma ile almak isteyenlerin caddesi yani…. Eyy gidi ENGÜRÜ EY!.......
====================00==========
ÇÜŞ
Rüyasında aldattı diye karısını öldürmüş… Gerçekte olsaydı
acaba… Eyi yapmışsın karıcığım mı diyecekti?
=================00=============
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Köpeğe gem vurma, kendisini at sanır
ATASÖZÜ
===================00============
HARUN YÜZÜAK
AK P, Edremit İlçe Başkanı, ya bismillah diyerek başladığı görevine hızlı girdi… Damardan girmesini iyi biliyor… Topluluklar onun ilk hedefi….. Son olarak esnaf kesimini gözüne kestirmiş… Ankara’da takılan sorunlarınız varsa söyleyin diyerek, kestirmeden gidiyor.. Ve doğru da yapıyor. Bugüne kadar kimse toplu kesimlere gidip “sorunlarınızı söyleyin, Ankara’da tıkanan sorunlarınz varsa halledelim” demedi…. Harun Yüzüak, kendini bu işe iyi hazırlamış…..
==================00==================
BEN YAZMAYA UTANIYORUM AMA BİRİLERİ…….
Akçay’dan Edremit’e gelirken E-87 yolunun kenarı mezbelelik, inşaat artıkları, çöpler yığın haline geldi.
Akçay Belediye zabıtasının mı, Zeytinli Belediyesi’nin mücavir alanı mı bilemem ama UTANÇ ABİDESİ
olarak gözlere batıyor, acıtıyor… Her sabah önünden geçerken utanıyorum.. Turizmden, tatilden, dem vuranların kulaklarını öyle bir çınlatıyorum ki??
=================00====================
GENÇLİK VEREN ET
Efendime söyleyeyim özel yetiştirilmiş dişi sığır eti gençlik verdiği için zenaatçılar, sanatkarlar değil
yanlış anlamayın şarkıcı, manken takımı bu etin 8 kilosuna 536 lira veriyorlarmış….
Birazını da kefenin iki cebine koyup, yedekleseler iyi olur gibime geliyor……
==========================00=================
AĞLAMA DEĞMEZ……
Güzel bir şarkı idi…..
Ağlama duvarı gibi, bir sıkıntı ifade eden satırları vardı…..
===============00================