AHİRET HAYATI
Bu bir kitap adı.
İçeriğinde;
- Kabir azabı.
- Kıyamet günü.
- Mahşer günü.
- Sırat Köprüsünü.
- Cennet nimetini.
- Cehennem azabını.
- Hz. İsa’nın inişini.
Bu kitabın ederi 25 TL imiş..
Gittim, gördüm, yazdım... Gazete ilanında MERAK ETMİYOR MUSUN? Başlığı ile sunulmuş. O yüzden bende “gittin mi? gördün mü? yazdın mı? diyorum...
BİR SİTE KARANLIKTA
Neden?
Ülkenin çarpık, çurpuk yönetim sisteminden...
Site yapılıyor.
Ya da kooperatif üç beş bina yapıyor.
Yönetim bir müddet sonra ARAZİ..
Bina ruhsat falan felan hikayesi nedeniyle ŞANTİYE ELEKTRİĞİ kullanıyor.
Binalara insanlar taşınıyor. Bir iki yıl kimse oralı değil.
Oturma izni hani şu İSKAN falan soran yok.
Aynı nedenlerle.
Akçay, Temel Mahallesine yakın bir site 10 gündür KARANLIKTA.
Yemekler çöpe, çocuklar mum ışığında ders yapıyorlar.
Yönetim ortada yok.
Tedaş muhatap bulamıyor.
Yıl 2010. Karanlıkta insanlar yaşıyor.
Sistem bu Türkiye’de..
İskan, ruhsat vs. hak getire..
DOKUNMATİK
Dokunma bana, dokunurum sana. Türkiye son yıllarda bu sistemle OTOBANDA yürümekte.
Mehmet Akif Ersoy;
Ağlasın milletin evladı bangır bangır
Durma hürriyeti aldık diye, sen türkü çağır
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem
Gelmiş keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem
Bu dörtlüğü okuyunca şimdi masada oturanlar, kendilerinin yediği naneleri örtbas etmek için, kendinden önce o koltukta oturanlar hakkındaki küfüre varan açıklamaları aklıma geldi. Biz hep dünle yaşadık, yaşıyoruz. Yarın ne olacağımızı düşünmeyiz.
Son bir aydır şu anda koltuklarda oturanların söylemlerine bakın ne demek istediğimi anlarsınız.
Falan tarihte Milli gelir şuymuş.
Filan tarihte enflasyon buymuş.
Feşmekan tarihte falanca felancaya kıyak çekmişmiş.
Fi tarihinde köyde telefon yokmuşmuş. Şimdi ADSL varmışmış.
Bırakalım estaneyi mestaneyi
Kavuralım kuzu kestaneyi
BAZ
Burhaniye’de BAZ’ların kulağından tutuldu.
Ya bizim buralarda?
Oh ne ala..
Benim ara ara yazdığım bir tekerleme vardır.
Eviniz nerede Tepebaşında?
Ah! Benimki de yanıbaşında
Ne yediniz?
Fıstık içi
Oh, canımın içi
Bizim buralarda BAZ nerede ise, evlerimizin balkonunda çiçek saksısı gibi olacak..
Kimsenin oralı olduğu yok.
Toplum için var olanlar, BAZ için;
Kaz gelecek yerden BAZ esirgenir mi? diyorlar. Sağlık mı? O da nedir? Yenir mi, içilir mi?
HAVADA BULUT...
Bu isimli türkü bana çok dokunur.
Havada bulut yok, bu ne dumandır
Mahallede ölüm yok, bu ne figandır
Adı Yemen’dir, gülü çemendir.
Giden gelmiyor, acep nedendir
Burası Muş’tur, yolu yokuştur
Giden gelmiyor, acep nedenki
Kışlanın önünde redif sesi var
Bakın çantasına, acep nesi var
Bir çift kundurayla, bir de fesi var
Ağlatan türküdür. “Havada bulut.”
Ülkenin tepesi son günlerde hep bulutlu, yaşlar SEL oldu...
ADINI ANMAYACAĞIM
Bir TSM eserinin adı.
Başbakan “Çok zorda kalmadıkça BAYKAL ve BAHÇELİ’nin adlarını ağzıma almayacağım” diyor.
Öte yandan “demokratik açılım” diyor.
Bu ne perhiz, ne lahananın turşusu.
ÇÜŞ
Biri yer, biri bakar.
Kıyamet ondan kopar..
Ulusal yayınlara baktığımda bu söz aklıma geliyor.
Birine kaymaklı kadayıf gibi geliyor.
Diğerine fare zehiri..
BÜYÜTEÇ
Vali Arslan, “Ne incineyim, ne inciteyim” dedi, Körfez turunda...
Son derece nazik bir ikaz...
Anlayana!....
Ne yazık ki bizim buralarda İNCİTİLMEK İSTEYENLER, azımsanacak boyutta değil.
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
İleri görüşler, ileri sorumluluklar getirir.
B. SHAW
NE OLURSAN OL, KİM OLURSAN OL
Mevlana asırlar önceden, bugünün Türkiye insanını hissetmiş.
Okuduktan sonra hak vereceğinizi umuyorum;
Paranı ver, gönlünü ver, canını ver
Ama sırrını verme!
Günlerini say, kazancını say, büyüğünü say
Ama yerinde sayma!
İşini beğen, aşını beğen, eşini beğen,
Ama kendini beğenme!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver
Ama sakın boş verme!
Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle
Ama kin besleme!
Davet et, hayret et, ülfet et, affet
Ama ihanet etme!
Kitap oku, meslek oku, dünyayı oku
Ama lanet okuma!
Elini aç, gözünü aç, kapını aç
Ama ağzını açma!
Sınıfını geç, hayatını seç, rakibini geç
Ama gülüp geçme!
Gönül al, dost al, yoldaş al
Ama beddua alma!
Yaklaş, tanış, konuş, uzaklaş
Ama uşaklaşma!
Doğrul, sayrıl, evril, devril
Ama eğrilme!
Hislen, tasalan, seslen, uslan
Ama paslanma!
İtil, ütül, atıl, katıl
Ama satılma!