BÖYLE BÜROKRASİ OLURSA?
Belediyeler halka hizmet için varlar.
Hizmet, bürokrat beylerin keyfini beklemek zorunda.
Bir Belediye düşünün:
Hizmet için araç-gereç alacak.
1) Kendi bünyesinde ihtiyaç belirleyecek.
2) Belirlenen ihtiyaç kalemleri, araç-gereçlerin piyasalardan fiyatları tespit edilecek.
3) Teklif alınacak.
Buraya kadar normal aman aman zaman kaybı değil.
Buradan sonra;
Bu alımı yapılacak ihtiyaç kalemleri:
1) Kaymakamlığa yazılacak.
2) Kaymakam, Valiye yazacak.
3) Vali, ilgili Bakanlığa yazacak.
4) İlgili Bakanlık bünyesinde birkaç imzadan geçecek.
5) Son imza sahibi “OLUR” imzası alacak.
6) Keyfi yerine gelince Belediyeye “AL” diyecek.
Eşek ölecek, semeri çürüyecek..
AYVALIK DENİNCE....
Başlığı okuyunca doğasından konu etmeyeceğim.
Çok fenanın beteri MOK kokusundan da...
Cunda’nın balığından da.
Ayvalık denince benim aklıma PTT’li sporcu geliyor. Adını siz bulun bakalım, bu rekortmen sporcunun. Dalını yazayım, belki hatırlarım.
Her yıl Türkiye Şampiyonu olan bir atlet. PTT’li.
Bir tutturmuşuz FUTBOL.
Bölgesel olarak onu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık ya neyse..
Bu sporcuyu AYVALIK yönetimi baştacı etmeli.. Her yıl ipi göğüsler.
Amatör futbolcuya milyarlar veren Belediyeler, böyle sporcuya “KARNIN AÇ MI?” diye sormazlar... Mersi canım ben almayayım.
YİNE BİR AMATÖR SPORCU..
Görme engelliyim diyerek, “görme engelli takımında atlet olarak yarışan yegane Abuzerova, meğerse görüyormuş.
Yuh yani.. Sporumuz kimlerin elinde..
Allah bildiği gibi yapsın..... Görme özürlü YÖNETİM.
TEŞVİK..
Balıkesir’li vekiller yeni teşvik sayesinde bu tanımın 2. bölgesine alınması için TER döktüklerini ileri sürmüşler.
Betona gömülen TEŞVİK.
Edremit Körfezi, Balıkesir’in Ege’ye açılan penceresi değil mi?
Küçükkuyu hududundan başlayıp, Altınova’ya kadar bölgeyi gezdiniz mi?
Kazdağları ne alemde?
Dibini delmek için ağzı sulananlarla tanıştınız mı?
Turizm bölgesine alınmayan Körfez, Turizm teşviğinden yoksun..
Verin teşviği gelsinler fabrikalar kursunlar, dağın dibini delip, köşeyi dönsünler.
Oksijen deposunu patlatıp kanserojen üretsinler.
Güneş, deniz, yeşil sizleri ilgilendirmiyor.
Bir vekil de bu konuyla ilgili “İFTİHAR EDİYORUM” demiş.
Valla bizde, sizlerle iftihar ediyoruz.
VEKALETNAME...
İlk ayak noter. Cüzdan dışarı. Vekalet içeri.
İkinci ayak Avukat yazıhanesi-kaparo vs.
Hakkımızı savunacak, elimizden tutacak.
Yaptığımız masraf gözümüzde büyür.
Bir de zoraki vekaletname vardır.
Haklarımızı Ankara’da savunacak, sorunlarımızı çözecek vekil..
Zoraki, çünkü vekil seçimini yapmazsan yasal para cezası var.
Bu vekaletname çok pahallıdır..
Gün gelir elim kırılsaydı da “bu vekaleti vermeseydim” deriz. Pahallıya mal olur. Geriye dönüşü yoktur.
Kutuya attın mı, geri alamazsın.
Ama, Avukata verdiğin para gider ama onu noterden azledebilirsin.
Ankara, vekaletnamesinin bir sakıncası vardır. Vekil seçme özgürlüğün yoktur. Rozetin ağababası kimi isterse, vekaleti ona vermiş olursun.
Ağa, isterse duyma özürlü, isterse görme özürlü olsun, onu işaret etmişse onu seçmişsindir.
Vee...
Ağanın seçtiği vekilharçın önünde benim tertemiz Anadolumun insanları düğme ilikler, yalvara yalvara dert anlatır. Çözüm bekler.
Vee..
Bunun adına Demokrasi denir.
Vee..
Bu insanlarımızın vekilharçlara sundukları sorunlar aslında yaşadıkları köyde, ilçede, beldede 657 denilen atanmışlar vardır.
Bu insanlar, onlarca da hor görülür.
Haklarını soramazlar..
Vee...
Bunun adına Demokrasi denir...
Ankara vekaletnamesi 5 yıl geçerlidir...
Tekrar, ağa.
Tekrar zoraki vekalet.
Tekrar aynı sorunlar.
Vee...
Demoklasin Kılıcı gibi tepemizde SÖZDE Demokrasi vardır...
GENELKURMAY OLAYI
Yazılı ve görsel basında, Baykal, “3 ihtimal var” diyerek konuyu irdeledi...
Temennimiz çok kısa zaman diliminde açığa çıkartılması.
Biz sadece “bir ihtimal daha var, o da ölmek mi?” şarkısını mırıldanalım.
Bu şarkıyı Osman Nihat Akın askerliğini yaptığı günlerde, arkadaşlarının bir akrebin etrafına gaz dökerek intihar edişini seyrederken bu sözleri yazmış.
“Sen bir ömre bedelsin
Suku etme ey nazlı yar,
Beni mecnun edersin.”
Falan şeklinde son derece duygu yüklü... Dinleyen “bir sevgiliye” yazılmış zanneder.
Ömre bedel, ordum elbet aklanacak...
BÜYÜTEÇ
Kadıköy Belediyesi yan yolu kazdı.
Bir önceki yönetim bu yan yolu yaparken, altına ne döşenecek diye bir konu düşünmedi mi?
Türkiye’nin kaderi bu. YAZ-BOZ.
ÇÜŞ
Hasan Arslan, “YERİM O KARARI” demiş (doğru ise).
Herşey yenmez, bazıları mideye taş gibi oturur.
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Çok bilenler konuşmaz, çok konuşanlar bilmez.
- LAO-TZU –