VATANI KİM SEVİYOR?
Ovacık Başsavcısının öldürülmesinden sonra geçtiğimiz gün konuşan, mesai arkadaşı, Yargıç Ahmet Eryılmaz isyan etti.. Ettirdiler..
“Saldırı ihbarları alıyorduk, ne korumamız, ne kameramız, ne de silahımız var. Başsavcımız silah talep etti hala gelmedi” diye durumu özetlemiş.
Nerede oluyor bu olay? TERÖRÜN KOL gezdiği yerde?
Senin, benim, yani halkın hukukunu koruyan bir, Hakimi, Savcıyı korumak aklının kenarından geçirmiyorsun.. Perşembe akşamı ana haber bülteninde Bakan Kılıç’a cenaze de bir vatandaş isyan ediyor.
“Sen 100 korumayla geziyorsun, neden” diye bağırınca ağzı ölü şeyine pamuk tıkar gibi korumalar tarafından kapatılıyor..
Neden?
Gerçekçi neden olamıyorsunuz?
Ağzını tıkamakla beyninin içindekileri de susturabilir misiniz?
Savcı, silah istiyor göndermiyorsun.
Koruma istiyor vermiyorsun.
Kameran var mı? diye sormuyorsun.
Ama karşılığında görev istiyorsun.
Belediye Başkanlarının,
Korumaları var
Kamera sistemi var.
Bellerinde silahları var…
Savcım da yok
Köy muhtarlarının bile bellerinde silah var..
Hem de doğu ve güneydoğu köylerinde değil, bizim buralardaki muhtarların bile bellerinde silah var.
Savcım da yok
Müsteşarında
Genel Müdürlerinde her bi şey var
Bakanların altlarında zırhlı araç var.
Koruma ordusu var…
Savcım da yok
Terörün göbeğindeki savcı ve hakimin kapısında çoban köpeği bile yok…
Türkiye de kaç savcı ve hakimin belinde silah var?
% 85 üzerindedir bu rakam.
Ama Ovacık gibi bir yerde Savcılık yapanın yok. Üstelik talebi var, silah göndermiyorsun.
İSTİFA ETMESİ GEREKEN O KADAR ÇOK, ETKİLİ VE YETKİLİ muhterem var ki dünyanın hiç birinde bu kadar çok görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçu işlediği halde koltuğunda oturtulan yok...
Adalet Bakanı
İçişleri Bakanı
……..Bu iki Bakan kendiliklerinden istifa etseler,halkın gözünde itibar kazanırlar….
Hatta, GENELKURMAY BAŞKANI…
Omuzu ve şapkasının defne yaprakları ile süslü, bu paşamız, 20EYLÜL 2012 Perşembe akşamı KANAL D, ANAHABERLERİNİ izledi ise, o anda istifa etmesi gerekirdi… İzinden dönen, cepheye gitmek üzere beklemede olan gencecik çocuklarımıza reva görülen muamele… Paşamızın evladı var mı? bilemiyorum ama evladı olup ta o EKRANI seyretti ise, işte o anda istifasını önce telefonla, sonrada makamına giderek NAMESİNİ yazmasını beklerdim. Türk Paşasına yakışan budur. Ama…..
==================00=================
GELDİNİZ Mİ DEDİĞİME
Hayırdır, ne ola ki?
Aykut KOCAMAN…
Fenerbahçe gibi bir kulübü taşıyamaz diye daha öncede yazmıştım…
Bir kere ruh yok..Takım gol atıyor yüzünde tebessüm yok. Motive yok. Oyunu okumak yok…
Çok önceleri bir Hocayı yazmıştım…
Macar MOLNAR.. Önceleri VEFA takımını çalıştırmıştı… Sonra FENERBAHÇE’ye geçti..
Adamın en büyük özelliği neydi biliyor musunuz?
Oyunun son dakikalarında, (1-0) – (2-1) gibi önde olduğu dakikalarda, üçgen kurdururdu… Rakip oyuncularla ortadaki sıçan oynar gibi oynatırdı… Kritik dakikalarda kendi ceza sahası ve yakınında çalım yapılması kesin yasaktı, yapan bir daha ilk 11’e giremezdi… Yani zamanın değerlendirme olayı… Marsilya karşısında 2-0 galipsin son dakikada beraberlik golünü yiyorsun… Filmi geri sarın bakalım neden yenmiş bu iki gol…
Fener, bu hoca ile bir yere gidemez…
========================00================
ÖZAL VE HARBİYE ORDUEVİ…
İstanbul’da yani doğduğum, büyüdüğüm ve yeşerdiğim şehirde, her akşam Harbiye Orduevi’nin Roof
Barında dostlarla bir arada olur, Şehrin güzelliklerini 26.cı katında seyrederken koyu sohbete dalardık…
Rahmetli Özal ve ailesi İstanbul’a geldiğinde, binanın tüm asansörleri 13.cü katında durmazdı. O kat tamamen Özal ve ailesine tahsis edilirdi… Güvenlik üst seviyede olurdu.. Özal kesinlikle İstanbul’a geldiğinde başka yerde konaklamazdı… Kızı Zeynep, baterist Asım Ekren’le evlendiğinde tüm aile bu Orduevinde konaklarlardı… Şimdilerde mezarı açılacak ve zehirlenip, zehirlenmediği incelenecek.
Benim kişisel görüşüm, hiçbir şey bulunamayacak…
========================00====================
YAVUZ DONAT
Sabah gazetesi yazarı, Yavuz Donat, Cuma günü çok lezzetli bir yazı yayınladı..
Evren Paşa’ya hitaben “ Ne olur, her şeyi anlat Paşam” Yazının devamını yazmaya gerek görmedim. Başlığı her şeyi anlatıyor…
Gerçekten de, Evren Paşa, naklen yapılacak mahkemede bildiği her bir şeyi, noktası virgülüne anlatmalı. Anlatmalı çünkü 90 yaşında bir insanın kaybedeceği hiçbir şeyi yoktur…
Ama her şeyi anlatmalı… Neyin ne olduğunu, kimin, kim? Olduğunu yıllarca taşıdığı üniforma aşkına, Allah aşkına anlatmalı…
==========================000==================
YASAL YETKİSİ VARSA!
Belediye Başkanları, yönettiği İl-İlçe ve Beldelerde ihtiyaca binaen belediye ye ait mülkleri satma yetkisine sahip..
Yasal yetkisi var…
Ancaakk!
Sattığı mülkü, günün değerinde satarsa!
Sattığı mülkün ihalesini yasalar çerçevesinde yaparsa!
Sattığı mülkün satışından elde ettiği miktarı, yatırımda kullanırsa!
Sattığı mülkün satışından elde edilen meblağı sorulmadan halkla paylaşırsa!
Yasal bir engel yok…
Bunların dışında bir takım işlemlerle yapıldığında şaibe varsa:
Devletin, Belediyelerden sorumlu BAKANLIĞI var.. Bu BAKANLIK DENETİM MEKANİZMASINI sağlam
Esaslara bağlamayıp, prosüdürü yerine getirmezse, suça iştirak etmiş olur…
Belediyelerin bağlı olduğu Bakanlık, hangi belediye olursa olsun, soru açmalı.”Hizmetlerini nasıl veriyorsun bütçen yeterli mi? Girdin nedir? Çıkan nedir? Hem hal hatır sorma hem…
Şaibe var denerek basında ihbar kabul edilecek yazılar çıkarsa DEVLETİN ADALET mekanizması işleme doğal olarak el koyar…
ZEYTİNLİ BELEDİYESİ’de 22/09/Cumartesi günü verdiği satış ilanları ile 3 değerli arsasını satışa çıkarttı… Olmayınca Mahmut misali, neylesin hesabı.. Belediyeler dar boğazda, çıkamıyorlar işin içinden, iktidar Vekilleri “Başkanlar beceriksiz derken, kaç bin nüfusa hangi imkanlarla hizmet veriyorsun” sorusunu sormadan suçlamalarda bulunuyorlar. Yaz sezonunda kıyı beldelerinin nüfus yoğunluğunu da sormayı unutuyorlar…
Köy muhtarlarının bile sorgu sualsiz satış yetkileri var. Hatta onların ki çok daha kolay. Muhtar hoparlörden ilan eder. Gelen gelir, alır gider…
SİSTEM, yanlış..
Sistem kokuşmuş!
Sistem insanları yamukluğa özendirici!..
İhale sistemi bile kokuşmuş… Taa uzaklarda bir gazeteye ufacık bir ilan verdiğinde paçayı kurtartan bir sistem… İnsanlar inşaat yapıyor, ruhsat yok, oturma izni yok, iskan yok, elektrik, su, telefon bağlanan bir ülke.. Bir ülke daha var mı? Acaba böyle abuk sabuk…
Devlet sözde örnek olacak ama İmarı, ruhsatı, iskanı olmayan TC.. BİLMEM NE ünvanı yazanlar var… Balık baştan kokmuş…
===========================00=============
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
AYI TAZMİNATI… Ayı saldırısı sonucu ölen iki vatandaşın aileleri
Açtıkları dava sonuçlanmış. Devlet mağdur ailelerine 60 milyar
Ödeyecekmiş.
By.GAZETELER
Bizden not: İnsan, ayıları devamlı öldürüyor, Hayvan hakları ne olacak?
==========================00=============
ÇÜŞ
En fazla dayak yiyen doktor, tesbit edilmiş..
Yiyen demi, yedirende mi? Bu konu araştırıldı mı acaba?
===================00==============
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Dayak, cennetten çıkmadır.
ATASÖZÜ
================00==============
BÜYÜTEÇ
Akçay, Tansoy okulunun önündeki cadde… Ben yazmaya U………rum.
Düzenden sorumlular U…….mıyorlar…. Girilmez caddeye girilebildiğine göre
Vurdum duymazlık had safhada…
=========================00===========