CAMİ KAPISINA DİJİTAL BİR SÖZ TABELASI ASILMIŞ..
İncilerden bir demet gibi ışıklı akan bir tabela “KİŞİYE HANIMINI NİYE DÖVDÜN DİYE SORULMAZ”.
Kadın… Bu kafataslarının içinde süngerle yaşayan, kadını boks torbası, yatakta iki dakikalık kendi zevkinden sonra tıngırtı bezi olarak gören zihniyetin kendini ilan etmesidir…
Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş.. Yukarıdaki haber Cuma günü HABER TÜRK’ün sür manşetten verdiği haberin başlığı idi…
Cennet anaların ayaklarının altındadır… Tembihatını bile bilmeyen, kendi anasını bile boks torbası olarak görebilen bir cehaletin kendini ilan etmesidir… “Benim en büyük düşmanım cehalettir” sözü kime ait? “ATATÜRK’e… Bu kafataslarının içinde sünger taşıyanlar, kendi analarını tanımadıktan sonra ATATÜRK’ü mü tanıyacaklar, değil mi ya?
KADIN…
Rahmetli can dostum, gelmiş geçmiş en güçlü seslerden TANJU OKAN’ı nasıl anmam… Onun KADINIM adlı şarkı sözlerini, nasıl paylaşmam?..
“KADINIM
Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
Ne olur terk etme yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen kadınım
Hatırla o günü karşıki sokakta
Seni öptüğümü ilk defa hayatta
Kollarımda benim ilkbahar sabahım
Sen
Sönmüş bak ışıklar ev nasıl karanlık
O, ilk aydınlık yuvamız soğumuş
Geceler bitmiyor ağlıyorum artık
Sen kadınım
Masamız köşede öğlece duruyor
Bardaklar boşalmış her biri bir yerde
Sanki hepsi hasret senin nefesine
Sen kadınım
Bana bıraktığın bütün bu hayatın
Yaşanan aşkların değeri yok artık anlıyorum
Sen
Şimdi çok yalnızım
Ne olur kal benimle o kapıyı kapat
Elini ver bana
Dışarıda yalnız, yalnız üşüyorum
Sen kadınım…
===========================00=================
DESTİ İZDİVAÇ GİBİ
Cuma günü, Kültür ve Turizm Bakanı Günay Kaz Dağları destinasyon konferansına katıldı… Teşekkür ederiz…
Desti…
Anadolu’muzun bazı köylerinde, kasabalarında su testisine DESTİ de denmekte…
Dest-i izdivaç gibi olmuş.. Her ne kadar Felemenkçe bir kelime kullanılmış ise de, sokaktaki halk bunun anlamını birilerine sorar, düğümü çözer..
“Hişşştt, lan bak hele, Bakan beg gelmiş, emme Desti falan için gelmiş, bak hele lan acep desti fabrikası falan mı açılıyo, ne demektir bu?”
Türk, kaşığı ya da Felemenk bilmem nesi falan derler ya…
Yukarıdaki toplantının, Türkçe ye çevirimi: “Önemli bir eylem alanı ve Turizm ekonomik, sosyal ve fiziksel etkilerinin ortaya çıktığı alan” Batı dillerinden mağazalarda isimleri yasakla, sonra sen!..
Taaa Ankaralardan buraya gel. Taa Balıkesir den buralara konvoyla gel.. Bölgede kamu hizmetleri yarım günlük tatile çıksın… Vekil beyler, Bakan beyin etrafında pervane olsunlar…
Eeeee!
Sonuç, bildirgesi…
“Kaz Dağları’nın tanıtımı için tüm imkanlar seferber edilecek, altı üstüne getirilmeyecek, taş yığını içinde ağaçlar gebertilmeyecek, bu konuda tüm kurumlar titiz davranacaklar”
Ayy valla mersilerden bir demet..
Adınız ne?
Mualla
Oh ne ala
Eviniz nerede?
Kaz Dağları’nın eteklerinde
Ayy benimki de orman içinde
Ne yediniz?
Fıstık içi
Ohh canımın içi..
Bir saatlik bir toplantının zaman ve parasal kaybını da sonuç bildirgesine koysalardı, fevkaladenin fevkinde mutlu olurduk…
================================00000=============
12 EYLÜL MAĞDURLARI…
Günlerdir, ekranlarda, gazetelerin baş sayfalarında bu MAĞDURLARIN ağlaşmaları yer almakta…
15 yıldır yazdım, bu gidişle yazmaya devam edeceğe benzemekteyim…
Darbe yanlısı olarak, hemen damga vuranlar çıkabilir.. Çıksın..
Ben, İstanbul’da Ankara’da yaşadıklarımı bilirim…
Siz hiç, evinizin balkonunda yemek yerken kapınızın önünde duran Kamyonet içini doluşmuş, ellerinde sopalarla “şimdi sen ye yarın biz orada yiyeceğiz” diye haykıranlara muhatap oldunuz mu?
Siz hiç, işyerinizin kapısına sabahın köründe ARMUT torbası gibi asılan, bomba ile güne başladınız mı?
Siz hiç, bir lokalde otururken içeri elinde silahla giren iki anarşiste hesap verdiniz mi?
Siz hiç, tren garının makineli ile taranırken SAKLANACAK delik aradınız mı?
Siz hiç, iş yerinizde masanızda çalışırken, camınız, çerçeveniz parçalandı mı?
Siz hiç, gazete bayiinden gazete alırken, etrafınıza bakınmadan tiryakisi olduğunuz gazeteyi alabildiniz mi?
Siz hiç, gideceğiniz semte ulaşmak için, Beyazıt Meydanı’ndan, Ankara’da Balgat’tan geçmeyen otobüs beklediniz mi?
Siz hiç………….
Bu hiçler uzayıp gider… Bu köşenin yazarı, bu hiçleri her gün yıllarca yaşadı…
Bu mağdurların arasında ağlaşanlar, yukarıdaki eylemleri yapanlar…
Ben ne darbeyi, ne darbeden sonra yapılanları onamıyorum. Asla… Bu içerikli yazılarımı bu köşeden 15 yıldır yazmaktayım…
Fatih Altaylı ile aynı çizgide olduğumuz bir kez daha, su üstüne çıktı.. Cuma günkü yazasının sonunu bu konuyu özetlemiş.. Herkes mağdur değil, günahsız insanların bulunduğu topluluğu silahla tararken düşünecektiniz demek istemiş… Buluştuğumuz nokta… Gerçekçi olamadığımızın bir başka son noktası.
=============================00===================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Hukuk sigortası geliyor”
By.Gazeteler
Bizden not: Hakimin karşısına çıkmadan sigorta belgenizi boynunuza asmayı unutmayın.
ÇÜŞ
% sıfır faiz… Sıfırın yüzdesi nasıl oluyor? Bilen var mı?
=====================00========
BÜYÜTEÇ
Uluslararası Havacılık Festivali… Kim organize etti ise Allah razı olsun. Edremit Körfezinin adını hiç bilmeyenler bile öğrenecekler.. Yıllarca biz bunun peşinde idik.. Şimdiye kadar ıvır zıvır tanıtım için harcanan paralar havaya uçtu. Ama yine gönlünü göklere adamış pilotlar sayesinde HAVADAN
Nemalanacağız.. Organizeye el atanlardan tekrar Allah razı olsun. Tanıtım böyle olur. Bilmeyenler öğrensin.
KULAĞINZDA KÜPE OLSUN
İş bilenin kılıç kuşananın.
DEYİM.
====================00================