KRİKOYA ZAM….
Bütün işleri kaldırmak….indirmek..
Kaldırırken zorlansalar da, tüm güçlerini kullanarak işlevi tamamlarlar…
İndirirken…fooss.
Krikoda aynıdır…Kaldırmak için zorlanılır….İndirirken tek dokunuşta foosss! İniverir..
Hemen fesatlık geldi değil mi aklınıza…..
Aaa ne ayıp…
Yahu ben ondan bundan bahsetmiyorum…
Ankara’da çok yoğun çalışan indirip kaldırmaktan helak olan vekillerimizden söz ediyorum…Hani şu 2 yıl vekillik yapıp, emekli maaşını kapanlar…
Maaş zaten okkalı ama devamlı ağlarlar, ellerinden vekalet alıp Ankara ya gelince müvekkilini unutan Vekaletname ile çalışan bu beyler…. “Bize kaynak buluyorsunuz ama, emekli, dul, yetim ve işçilere neden kaynak bulamıyorsunuz?” diye soran BİR VEKİL DÜNYAYA GELMEDİ….
Bir dönem vekillik yapan, Ankara’dan ayrılamıyor…Suyundan mı havasından mı anlamak mümkün değil…..Hemen bir büro kapıp, mumeleciliğe soyunmaktalar….Vergisiz kazanç tabiî ki tatlıdır…
RÜYASINI KONTROL EDEBİLEN…..
Bu prosedürü uygulayan uykudan uyandığında ayıkken yapmak isteyip de yapamadıklarını yapabilme imkan olduğu saptanmış….
Demekki artık “rüyamda görsem inanmam” sözü rafa kalkıyor……
Yapılan deneklede hiç keman çalmasını bilmeyen rüyasında keman çaldı ise, bu uyandığında gerçek olabiliyormuş…..
Rüyalar gerçek olsa diye bir şarkı vardı..Yıllar önce bestelenen…Aha işte gerçek oluyor….
Bizim bazı aklı evveller, yatmadan önce ulaşamadığı bir kadını düşünüp, ona kavuşmanın hayalini kurar.
Ya da, “Ah bir zengin olsam” şarkısını yıllar önce söyleyip, bir türlü zengin olamayan!!!!!
Ya da, kırmızı plaka görünce “ah o gemide bende olsaydım” şarkısını söyleyerek bu kırmızı plakalı otomobil içinde olabilme…..
Ya da, filmlerde görüp gidemediği MALDİV Adalarında yanında iki üç yanık tenli gaci ile kumsalda takla atma hayali…..
Ya da, yaşadığı ülkenin yaşantısını beğenmediği için hayalindeki bir ülke kurabilmenin diktatörü olabilme…..
Rüyalarla yarışılmaz…..Yaşanır…..
AŞUFTE VE MAL…
TRT Genel Müdürünün Kürt sanatcı ROJİN’E, “AŞUFTE” demeden bir gün önce ben bu köşeden “MAL” denmesinin ceza kanunundaki yerini yazmış genelevde çalışana bile O…..PU demenin kişilik hakları çerçevesinde olup, kitapta cezasının bulunduğunu eklemiştim…İçime doğmuş sanki…Bir gün sonra “AŞUFTE” halk arasında AŞİFTE konu oldu. Ben niye yazmıştım….Zamanı değil, az sonra kimin ağzına yakıştığını yazacağım….Azz sonra…..
DMO
Devlet Malzeme Ofisi…..
Devlet, yönetimi içinde bir çok kurumun var olması ya da olmaması tartışılıyor ama DEVLET MALZEME OFİSİNİN var olup, olmaması neden tartışılmıyor……
Devlet, pazarlamacılık yapar mı?
Efendim yapar bi tabii…Neden yapar…Devlet kamu kurumlarının piyasalardan kazık yemesine göz yumamaz…Vay anasını…
Ne kadar duyarlı bir yönetim sistemi….!!!
Piyasadan ucuza alacağım diye, en düşük fiyatı verenden al kalemi, sok kalemtraşa dibini bulana kadar çevir…Kar bunun neresinde?
Satın alma komisyonunda zarf sistemi var mı, yok mu?
İhalelerde malın kaymağını yiyen firmalar, kaymağın ucundan tattırıyor mu, tattırmıyor mu?
Türkiye genelinde kaç bölge Müdürlüğü, kaç personeli var? Kaç araç var?
Devlete para kazandırma amaçla kurulan bu kurum devlete yük değil mi?
Şimdiye kadar hiçbir vekil bu konuda bir araştırma yaparak, önerge vermiş değil…..
Onlarca Devlet kurumlarının başında GENEL MÜDÜR ve GENEL MÜDÜR MUAVİNLERİ var..
Bu mevkiye gelen adamlar kurumunun ihtiyacı olan mesela kenef kağıdını en uygun şartlarla alabilme yeteneğine sahip değilse o KOLTUKTA ne işi var? Güven yoksa, güvenmediğin adama Genel Müdür masasını nasıl teslim ediyorsun?
Her Genel Müdürlüğün bağlı olduğu BAKANLIK OLDUĞUNA GÖRE ve bu Bakanlıklarda onlarca GENEL Müdür, müsteşar olduğuna göre denetim mekanizması çalışamaz mı?.......
Sadece, DMO Genel Müdürlüğünün devlete olan maliyeti TL olarak kaç paradır..Bölge müdürlükleri cabası……….
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Fransayı pişman edeceğiz.!!!”
By..Düşüncenin bittiği yerde konuşanlar…
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Çul, içinde aslan yatar…
DEYİM
BABA
Babalar devri kapandı diyenler, babaların ektiği tohumdan haberleri yokmuş gibi konuşmaktalar..
Bakın etrafınıza, dökülen o tohumlardan yaban otları büyümüş mü? Görürsünüz…
Tarlayı boş bırakanlar, yaban otlarının dikenleri ayaklarına batıyormu, batmıyor mu anlarlar……
Anlayana davul falan felan!!.......
ÇÜŞ
40 Trilyon…Bir ya da 2 ya da 4 kişiye çıkabilir…
40 Trilyonu bir kişiye vermek yerine neden, 10 kişiye bölünmez akıl almıyor,,Tam bilete çıktığı varsayımı ile yola çıkarsak, yol ya Manisa’da ya Bakırköy’de sonlanabilir….
CAHİT İNCEOĞLU
Cumartesi günü, cep telefonumdan arayarak, yan yol konusunda yazdığım yazıya müjdeli haberi verdi. Bursa’ya giderek Karayolları Bölge Müdürü ile görüştüğünü sezona üst geçit dahil, pırıl pırıl bir yan yola kavuşacağımızı bildirdi….İlgisine ve tabiî ki alakasına teşekkür etmek mecburiyetimiz hasıl oldu….Sağol Cahit BABA….
BÜYÜTEÇ
Akçay Belediyesi’nin çiçeği burnunda şehir içi otobüsleri zarar yazıyor…Başkan iyi niyetle başlattı ama zarar ters tepiyor. Otobüse yolcu çekebilmek için promosyon mu yapsa acaba? “Şeker falan ikram etme” gibilerinden.