AYNA

Balıkesir’de yayınlanan AYNA Gazetesi, bir marketler zincirinin Balıkesir Bahçelievler Mahallesi’ndeki şubesinde satılan son kullanma tarihi geçmiş tatlı yüzünden zehirlenen çocuğun ailesinin suç duyurusunu MANŞETTEN vermiş.

Bu ismi büyük ama insan sağlığını küçük gören marketlerin reyonları periodik olarak denetlenmesi gerekir.

Bizde yıllar önce AKÇAY’da bir zincir şubesindeki ihbarı değerlendirerek KURTLU KEK haberini yapmıştık..

Yani söz aynı yerde kilitleniyor. Denetim. Edremit İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ bu konuda son derece hassas. Ancak bu kuruma Belediyelerin de yardımcı olması, destek vermesi gerekir.

Halkın satın alma gaücünün ne kadar zayıf olduğu ortada. Nerede ucuzluk kampanyası var mecburen oraya yönelmek zorunda kalıyorlar…. Zaten sopayı parasızlıktan yiyen bu insanlara, bir de stokları eritmek için indirim yapanlar vuruyor..

Bakkal ve zincir arasındaki fark zaten burada kendini gösteriyor.

Market zincirleri alım yaparken TIR dolusu alıyorlar.. Türkiye’ye yayılmış şubelerini bu  büyük alımları ile doyurabiliyorlar.. Tonlarca ürünün SON KULLANMA TARİHİNİ onlar bile takip etme imkansızlığını yaşıyorlar. Bakkalar ise ancak bir ya da iki koli aldıkları için ürün rafta kalmıyor..

Geçtiğimiz hafta Edremit İlçe Tarım Müdürlüğü, AKÇAY’da bir büyük zincirin RUHSATSIZ EKMEK FIRININ mühürlediğini yazmıştım.

İnsan sağlığı ile oynayanların AORT damarını kesebilecek KURUMLAR gerekli. Edremit İlçe Tarım Müdürlüğü bu cesareti gösteren bir yapıda. Hatta sürdürürm tehditleri alma pahasına.

MAKİNE PARKI YA DA ARAÇ

Altınoluk Belediyesi, makine ya da araç parkını genişletme başarısını gösterdi. Ve bu başarısını özel törenle Balıkesir Valisi Sn. Arslan’ın  katkıları ile devreye soktu..

Belediye yönetimlerinin asli görevleri içinde olan bir faaliyet..

İş makinesi ihtiyacın varsa ya parayla ya hibe yolu ile alma mücadelesini verecek.

Binek araçlara ihtiyacı varsu bulup buluşturacak.

Araca iş,işe araç hangisi ise yapmakla yükümlü..

Alımı yapılan, alınması için harcanan mücadeleye tabiî ki sözüm yok..

Amma velakin, bu kadar tantanaya ne gerek var.

Diğer Belde Başkanlarının 18 Mart günü Beldelerini terk etmeleri gerekir miydi?

AKÇAY, ZEYTİNLİ, ALTINOLUK V.S

Bu beldelerde kaç kata izin var.? Balıkesir İmar Müdürlüğü bizim buralara gelip yerinde inceleme yapıyor mu bilemem… Kalem kağıtlar maşallah çok becerikli çalışıyor.

Kağıt üzerinde başka, toprak üzerinde başka..

Denetleme merci ne gibi icraatlarda bulunuyor?

Öğrenmek değil, öğrenmemek ayıp derler ya….

SUÇLU, EL VE MİKROP

Her gün yeni bir buluş ortaya atılıyor. Şimdi de suçlular, ellerindeki mikroplardan tesbit edilecekmiş…

Suçlu şeytani zekaya sahipse, ellerini KLORAK KOVASINA SOKARSA! Yani….

Yalan makinesinin pabuçu dama atıldı desenize!

Ruhu mikroplu ise ne olacak?

Ellerinde mikrop yok ama ruhu mikrop deposu ise?

YÜKSEK OKUL

Cuma günü Ulusal yayında bir haber imrendirdi.

SİMAV MESLEK YÜKSEK OKULU öğrencileri kulup kurmuşlar. EKOLOJİK YAŞAM KULÜBÜ.. Anında 450 üyeye ulaşmışlar. Geri dönüşümü olan, atık kağıt, plastik, cam ve çeşitli metaller toplanmaya başlamış. Bu atıkların paraya dönüşü ile çeşitli icraatlarda bulunacaklarmış.

Edremit’te de yıllardır bir MESLEK YÜKSEK OKULU var ama, alınmasınlar sadece tabela.

Ellerini, beyinlerini tutan mı var?

Cafe barlarda oturup, langa dalunga yapmakla gençlik geçmez. Onun da bir saati var, cemiyete faydalı olabilmeninde… Edremit sizi bağrına bastı ise soluduğunuz havanın karşılığını vermeniz gerekir…

YARI OKUMUŞ

Yani ucundan okumuş cahil.. Böyleleri çok tehlikelidir.. Çoğunlukla varoşlarda bulunurlar. Şehire inip bir şeyler görüp döndüklerinde ya kahvehanede ya konu komşu toplantılarında BİLGİÇLİK taslarlar… Atatürk’ün en büyük düşmanı da bunlardı. Ve o yüzden

“benim en büyük düşmanım CEHALETTİR” demiştir…

Hele birde hasbel kader Büyükşehirler de, çalışmışlığı varsa vay anam! Büyükşehirler de çalışırken mecburen varoşlarda otururlar… Şehrin iyi yönlerini değil, üç kağıdını kaparlar. Kapasite odur…. Etrafınıza bakın kahvehanelerde kim fazla ahkam kesiyor, gözünden bellidir cehaleti. Uzak durun… Evle pek alakaları olmadığından evdekiler de evlere şenlik! Hertürlü melanet bulunur…. O nedenle de şiddet, kesip biçme, suç bunlarda yoğunluk taşır.

12 EYLÜL SORUMLULARI YARGILANACAKMIŞ

Yargılansın..

Yargılansın da Mecliste sömen altı edilen DOSYALARDA YARGILANSIN..

Hep bana Rabbena olmaz…

Bu dosyalar içinde neler yok ki?

Yetim hakkı var. Doğmamış bebenin hakkı var…

İnsan hakları var…

26 Mayıs 1960’da yargılansın..

Yargılansın ama Mecliste sömen altı edilen benim vekilim olmayanların da dosyaları yargılansın…

Cumhuriyete, Atatürk’e hakaret edenlere verilen cezalar arttırılarak yargılansın.

Beni Çanakkale ilgilendirmiyor diyen, şeriatçı da yargılansın.

Anayasayı değiştirecekseniz kardeş payı yaparak değiştirin.. Hep bana olmaz..

12 Eylül’ün sorumlularının kaçı hayatta? Evren’i sorgulasan ne olur, sorgulamasan ne olur? Yaş 93.. Şuna efendice kullanmakta olduğumuz Anayasayı sorgulayacağız desenize. Hem o Kenan Evren, “O günkü şartlar bugün olsa yine yaparım” demedi mi? O HALDE. O günkü o şartlara sebebiyet verenleri de yargıla… Yani fotokopi.. O günlerde de ortalık molotof kokteyli idi. Bu günde.. Sokakların menüsü aynı..…

ÇÜŞ

“Yılmaz Güney’e kulak verilseydi, şimdi farklı bir yerdeydik.”

68 kuşağı neden konuşmuyor, anlamak mümkün değil. Mevlana ne demişti.

Hani şu olduğun gibi görün falan.. Çift tabancalı Yeşilçam kovboyu özel yaşamında da öyle değil miydi?. Aşırı Sosyalist görünüp, set işçilerini sille tokat döven kovboy.. Aksini iddia eden varsa o yıllardaki ARŞİVLERE başvurabilirler… Oha oldum yani.

BÜYÜTEÇ

Fatih Genel, bunu hep yapıyor.. Ödül alıyor. 12’den vuran okları ile onu vurarak ödül verenler de var.. Ama karavana…

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Kediyle oynaşan, tırmalanmayı göze alır.

CERVANTES

NEVRUZ

Adına bayram falan diyorlar. Devletin tepesindekiler bile yanan ateş üzerinden zıp zıp atlayarak kutluyor bu bayram dedikleri organizede. Devlet ve tepesindekiler. Tarih dersi okumadan Hukuk, Siyasal, Edebiyat ve tabiî ki İMAM Hatip okumuşlar nasıl mezun oldular.

Nasıl l Mayıs’a GOMONİST BAYRAMI diyorlardı sonrdadan İşçi Bayramı dendi.

Şimdi terör dayatıyor diye adına BAYRAM dendi. O halde deliye hergün Bayram sözü doğru çıktı. Bayramınız kutlu olsun.