Dokundurrr.. Şeklinde bir sokak jargonu pek bi moda olmuştu, bi zamanlar..
Dokundur..
Kime…
Kılıf dikenlere dokundurma kime dokundurursan dokundur…
Kaç kişi bu dikiciler…
550 falan denmekte..
Eee bundan kelli bu 550 dikiciye dokunduramazsın, elin taş olur…
Çünkü, bu dikiciler, kocaman minareye, en kalitelisinden kılıf dikme becerisine sahip, ustalardır..
Ankara, dikicilere çok iyi bir hatta tek, ders veren bir şehirdir..
Üstüne üstlük bu dikiciler eğitilirken, üstün para alırlar.. Yani eğitimi veren, alması gerekeni almaz, para verir, üste…
Dikicilik öyle menem bi şeydir ki, insanı alışmış kudurmuştan beter eder, resmen dikicilikten emekli bile olsa Ankara’dan ayrılamaz. Dikimhanesini devam ettirir…
Dikicilik kursunun ikinci, üçüncü haftasından ufak maddelere kılıf dikmeyle tecrübe kazanır, emeğinin karşılığını ufaktan, ufağa almaya başlar. Mesela, bir yerden bir yere geçmek isteyen 657 ünvanlının bu isteği kısa bir pazarlık sonucu tatlıya bağlanır…
Eee tadı damakta başlayınca ve de dikim işinde daha bir beceri kazandıkça, konu ve işin çapını büyütür… Biraz daha büyük cisimlere KILIF dikmekte fayda vardır… Şöle bi teşvik falanla iştigal edenler gelir… Dosyayı bırak ben bi yol bakayım der… Dosyanın içinde dikimde kullanacağı iplik ve iğnelerin kalitesini sağdan soldan öğrenir.. İyi bir kılıf dikeceğine inandığında, çağırır, talep edeni, sıkı bir pazarlık sonrası, eller kenetlenir, kurbanlık alırken yapılan toka gibi eller kenetlenir… Bir müddet sonra, iş bitmiştir… Dikilen kılıfın bedeli takdim edilir…
İş, tatlı, kartvizitte pek parlak olunca, bu iş tek başına olmaz denir, ustalarının yaptığı gibi, KIZILAY’da bir büro, sekreter bir ya da iki muameleci alınır… Fabrika da! Dikilen kaliteli kılıfların pazarlanması işlemi hız kazanmıştır… Dağa, tepeye İMAR marka kılıf talepleri, Devletin yapacağı ihalelerin CV’leri
Ele geçirilir.. Talepler geri çevrilmemelidir…
Dikim evine gelmeden önce, pençe yapılmış pabuçla gelindiğini unutup, marka pabuçlar alınır…
Abdül ustanın çorbacı dükkânında nefsini körelttiği günler geride kalmıştır… Büyük ve kaliteli kılıfların Pazarlıklarının yapıldığı şöle bi yol 5 yıldızlı otel lobilerinde gözükmekte fayda vardır… Hatta geldikleri Kasabadan, hemşerileri geldiğinde onları bile bu lobilerde ağırlar ki, “kaz gelecek yerden, yıldızlı otelde çay esirgenmez” düsturu yürürlüktedir, artık.. Bakarsın kendi yöresinden, kulaklara üflenir, yeni müşteriler gelebilir… Bazı, bazı kendi kasabasına gider, hem markasını (rozetini) gündeme taşır hem, sağına soluna bakar… Kılıf isteyenler var mıdır diye…
Dokundurr… Sıkıysa dokun…
Tepeden, tırnağa donanımlı, First Class dikimciden, çırağına kadar bu eğitimden geçerek, para kazananlara nasıl dokunduracaksın ki?. Kim dokunabilir…
Vitrinde kendi diktiği mamullerin dışında bir mamulü teşhir edene, çaktırmadan dokundurur…
Ulusal pazarlardan sonra uluslararası pazarlara dalmak için, kılıfların, yabancı ham maddeden yapılmış olması gerekir… Eee dış pazarlara girmek, öyle Kızılay’daki bürolarda olmaz, olamaz… Bu iş eğitmenlerin işidir… Kalfalara, yurt içi işler sarayda yaşamakla eşdeğerdedir… Onlara yeter.
Dokundurr, dokundurabilirsen… Minareye ceylan derisi kılıf felan vız gelir.. Krokodil, felan…
========================0000============
HANİ NEREDE O BAHAR!..
Yakın geçmişte, yıl bile değil, ARAP BAHARI ile yatıp ARAP BAHARI ile kalkmıştık ya!
Hani o baharın GÜLÜ gibi kendimizi lanse etmiştik ya!
Nerede o Bahar?
Mısır da halk daha dün birbirine sıkıyordu ekranlarda…
Kuzey Afrika esasen baharı tanımaz, oralarda hep sıcaktır hava…
Ortadoğu bildiğiniz gibi valla… ALLAHÜEKBER diyerek mahalle arkadaşları birbirlerine sıkmaya devam ediyor.. Suriye ortada… Filistin Arap ama İslam alemi “benden değil” diyerek umursamıyor.. İran, Irak
Tam benzetmek gibi olmasın diyeceğim ama tam öyle yani ARAPSAÇI…
SUUDİ’lere aman ha bu konuda bir şey söylemeyin.. Onlar yağa sabun dokunmazlar.. Musluklarından su yerine petrol aktığından, Altın musluklu jakuzilerin içine sarışın gacileri teperek, tepelemekle iştigal ederler… Bana dokunmayan yılan falan…
Arap Baharı imiş… Kel başa şimşir tarak.. Arap kim, baharın gizemli havası kim?
=================00000==================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Gözü mor geldi”
By:Hürriyet..
Bizden not: Kocasından dayak yiyerek gözü mor olarak
Meclise gelen AK Parti’li vekil, Fatma Salman ”utanıyorum” diyor… Sen nu utanıyorsun be bacım, utanma hissi taşımayan koca müsveddesi utansın…
=================00===============
BÜYÜTEÇ
Edremit, yine şansını kıramadı. Yol ve alt yapı tadilatlarının yapımı büyük bir şanssızlık eseri yağışlı mevsime rastladı.. Haliyle işler yavaşlayacak çileyi halk çekecek.. Bunca yıl yapılmayanlar, bu yağmurlu günlere miras kaldı.
====================00===========
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Bugünün işini yarına bırakma
ATASÖZÜ
==================00=============
ÇÜŞ
Fener, kendi sahasında 3-0 yenildi…
Nasıl olsa, guruptan lider çıktım, safsatası ile baştan sahaya 3-0 yenik çıktı… Yahu insanda gurur olur.. Lidersen, liderliğini bileceksin.
Madem, nasıl olsa liderim yenilsem de canım sağ olsun diyerek sahaya çıktın, aç kaleni bir düzine ye…. Sporun her türü KAFA ile oynanır…
================00=================
MADE İN TURKEY
Bu markayı bilmeyen yok diyor, Başbakan.. Doğrudur… Ama bir de, Türkiye’de yapılıp Batıda, batı markası ile satılanlar var…
Fener, markamız var… Dünyanın en ünlü tekstil ürünlerinin onlarca taklitleri var… Ray-Ban gözlüklerinin, Zippo çakmakların birebir taklitleri var… Evet bize ait olmayan ama üstünde Made in Turkey yazan binlerce ürün var… Evet bizi tanımayan yok.
=====================00================
AKÇAY SOKAKLARI
Yağmurlu havalarda, çizmeye gerek kalmayan bir belde.. Islanma olmasa şemsiye ye bile gerek olmayacak..
Trafik sorunu, suyu bile solladı… Her nedense Emniyet Müdürü veya ŞEHİR İÇİ trafikten sorumlu kimse, 3 aydır yazdığım Tansoy Okulu’nun bulunduğu sokağın tam bir TRAFİK KAOSU olduğuna dair yazılarıma yanıt vermedi. Veremedi… İnsanlar bu sokakta gırtlak gırtlağa giriyor…
Yerinde inceleme fırsatınız olmadı herhalde…
====================000=============
AS RESTAURANT
Akçay’da kalitenin adresi ünvanını almaya hak kazanan bir restaurant..
Mutfak..
Servis.
Sunum… Eleştiriye meydan bırakmayan bir işletme… Ayrıca, müdavimlerin, yaş günleri, evlenme yıldönümleri bilgisayarda kayıtlı… Mustafa YAKIN bu işi biliyor… Kutluyorum…
=============================00==============