BEN VEKİL OLAYIM, MAAŞ İSTEMİYORUM..
Maaşlarına yapılan zamlara gösterilen tepkilere, iktidarın ileri gelenleri “vekillerimizin masrafları çok ağır, bölgelerinden gelen taraftarlarını ağırlama masrafları çabası” falan diye arka çıkmışlardı….
Şimdi, İÇİŞLERİ Bakanlığı genelge yayınlamış…. Trafikte vekillere ceza kesmeyin… Olur canımın içi, olur..
Bu kadar bedava yaşamak varken ben aday olmaya yeşil ışık yakmaktayım.. Şimdiden taahhüt etmekteyim.. Maaş almayacağım…..
Kırmızı ışıkta geçip, adam öldürecek, trafik polisi sırtını sıvazlayıp,” siz gidin sayın vekilim, biz hallederiz” diyecek.. Olur canımın içi……
Milleti temsil eden, millete saygılı olmak zorunda… Onu vekil yapan bu millettir….
Ancaak! Bizim gibi kuzu, yapıda olan millet olduktan sonra tepemize s……..lar, eyvallah deriz….
Aslında milletin vekili değil bunlar… Liderin marabaları……. Hazımsızlık, bizim başlıca hastalığımızdır.
Bekar olan vekillerin, doğa kanunu ihtiyaçları da, Meclis kasasından ödenmesi gerekir, bu durumda..
Fatura uydurmak kolay bu ülke de, “ikram” faslından falan bir fatura ile………
===============000================
CHP, ANTALYA VEKİLİ SAPAN
Perşembe günü akşam Anahaber Bülteninde Meclise uyuşturucu getirdi. Tebdili kıyafetle aldığı bu uyuşturucuları temin ettiği yeri deşifre etti… VEKİL dediğin böyle olur… Ama bu vekilin kelle koltukta olduğu da unutulmamalıdır….. Antalya… Türk turizminin dünya ya açılan penceresi…
Konunun en üzücü, en can alıcı tarafı da vekil tarafından ortaya konmuş oldu.. “bu uyuşturucuları aldığım semte POLİS giremiyor”…
İçişleri Bakanı, vekillere trafikte ceza kesilmesine karşı çıkacağına yüreği yetiyorsa önce o mahalleye giremeyen Emniyet Teşkilatını hemen ihraç etmeli.. Var mı öyle yürek… Bu iş zincir marketler sistemi ile yürür.. Polisin giremediği yerde bir sorun var dememek abesle iştigaldir…
“Polis giremiyor” cümlesi son derece üzücü bir saptama.. Sözün kısası DEVLETİN ACİZLİĞİ anlamına gelmiyor mu?..... Evinde saksı içinde ot yetiştiren yakalandığında “ polis affetmedi”başlığı ile yazan biz basın takımı yukarıdaki olayı, zamanaşımına uğratmamak için hergün yazmalıyız….
Bu ülkede gücü yeteceğine karar veren icraat yapar… Gücün yetiyorsa, saksıya değil, mahalleye gel..
Aynı aşağıdaki fıkra gibi:
Of’li hoca ramazanın yirminci günü ortadan kaybolur, kahvede
-Hoca uçti cennete kittu…
Bayrama birkaç gün kala gece hoca kahveye çıkagelmiş. Soranlar
-Hoca nereyesun?
-Cennette kittum. Bütün Of’lilar orayadur.. Size selam cetirdum.
Kahvedeki Trabzonlulardan biri
-Hep Of’lilar mu orayadur. Trabizonlu yok midur?
Hoca bakmış, adam iri yarı kuvvetli dayak yemektense
-Ne kızayusun hemşerum Trabizonlular da orayadur. Onlarda ayri oturmuşlardur.
Arkadan Rize’li bir adam bıçak elinde
-Of’lilar ila Trabizonlu lar mi parsellemuştur, Rize’lı yok midur_
Hoca bakmış iş kötüye gidiyor
-Rize’lilar da orayadur, hepsinin keyfi çok yerindadur.
Son olarak cılız, saçı başı dağınık Çaykara’lı
-Çaykalılar yok midur?
Hoca onu haklayabileceğini görünce
-Ulan orasi ahir midur?
===========================00================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Mesajı aldık, bedeli kulüp öder”
By.Platini
===========00000=============
ÇÜŞ
Baldırına reklam alacak.. Kim alacak Avşaryalı HÜLYA.
Hani ayıptır söylemesi ama kendimi tutamayacağım. Sokak
Jargonu vardır.. “Fındık kadar……….olsun, gerisini merak etme sen”
Derler ya….
==================00================
BÜYÜTEÇ
Oldumu be kardeşim… Bayat haber Logo üstünde nasıl yer alır?
Bu meslek ne hale geldi… Ulufe gibi dağıtılan sarı kartvizitlerin kulakları çınlasın.
=====================00====================
KADINLARI MUTLU ETMENİN SIRLARI..
Hakimiyet Gazetesi’n de Selim ALPAYDIN, köşesinde “ Erkeklerin kadınları mutlu etme sırları”
Başlığı altında bu verileri sıralamış…..
Amma velakin bu sıralanan verilerin yanına “Kadınların erkekleri mutlu etmenin sırlarını” da sıralaması gerekirdi……
Yanlı olmuş…..Her ikisi de haklardır…. Hak verilmez alınır…. Değil mi ya!
=====================000======================
HUZURA ERMENİN SIRLARI
- Uyuşturucu serbest bırakılsın
- Fuhuş keyfe keder olsun
- Kadın pazarlama sistematik olup, sertifikalı olsun
- Küfür serbest olsun
- Silah ruhsatları kaldırılsın
- Mermi satışlarının işportada satışına izin verilsin
- Trafik cezaları kaldırılsın
- Karı-koca arasındaki dayak faslı ailenin içişleri sayılsın
- Milletvekili sayısı sayı ile sınırlandırılmasın, her mahalleden bir vekil çıksın.
- Mahkemeler kaldırılsın, eskiye dönüş olarak her mahallenin bir kadısı olsun
- TV’lerdeki Anahaber bültenleri kaldırılsın, dizilerin içine konsun..
- Gösteri falan falan yürüyüşlerine izin kaldırılsın, toplum istediği yerden, yere kadar yürüyebilsin, bu yürüyüşleri organize eden FEDERASYON kurulsun
- Belediyelerin hepsi kapatılsın, halk meclisi yönetsin
- Özellikle, kuzeyden gelen kadınlara yönelik bakım ve yaşam evleri açılsın.
Bunları yap, huzur neymiş gör…… Ne bu ya, o yasak, bu yasak….
======================00====================
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Kabahat samur kürk olsa, kimse üstlenmez
ATASÖZÜ
====================00============
EDREMİT MEZBAHASI
Son derece önemli bir hizmet birimi olan bu mekan, kimler tarafından denetlenmektedir..
Buzhanesi var mıdır? Nerelerden gelen hayvan kesimi yapılmaktadır?
Kefenli denen etler bu birimden geçmekte midir?
Kefenli denen etler,hangi birim tarafından denetlenmektedir…
======================0000======================
BİZ KORUMAYACAĞIZ DA KİM KORUYACAK?
Başbakan, muhalefetin “Afganistan’da ölen şehitlerimizin orada ne işleri var?”sorusuna verdiği yanıt sadece bir cümle oldu. Ve bu cümleyi açmadı.. Açamadı… “Biz korumayacağız da kim koruyacak”
O HALDE, TEK ÖTEN MÜSLÜMAN HOROZ BİZİZ… Başka sesi gür horoz yok.. Bu anlama geliyor…..
Derhal horoz döğüşleri serbes bırakıla….. Ama Allah etmeye erken öten horozun başına gelenler atasözü olmuştur…….
==========================00===========================