PERŞEMBE’NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA’DAN.. NE OLUR?
Belli olur değil mi?. Çarşamba günü yayınlanan.. “Düşüncenin bittiği yer” başlıklı minik köşedeki, büyük sözü açmam gerektiğine inandım…
Ne yazmıştım, o minik kare içinde….
“İç politikada hata yaparsanız biri gelir düzeltir, ama dış politika da hata yaparsanız kimse düzeltemez,,
Abdullah Gül’ün bu sözü, biraz öz eleştiri kokuyor gibi……
Malum iç politikada her öğün hata yapılmakta…. Son iki yıldır, dış politikada da düzeltilmesi imkansız ya da çok zor hatalar yapılmakta……
ONE MİNUTE ile yapılan sağlam duruşun ardından, zincirleme kazalara uğrayan dış politik kararlar, düzeltilemiyor….
Hariciye ya da Mülkiye adı ile anılan ÜNİVERSİTE, artık konu ile ilgili, şahsına münhasır mezun veremiyor olmalı ki bu konu tamamen değişik fakültelerden mezunlara bırakıldı…
Bizim gençliğimizde Ankara’nın Kızılay isimli caddesinde MÜLKİYE’yi birincilikle bitireni İNEK olarak ilan eder ve yürüyüş yaparlardı…. (ANAYASA MAHKEME BAŞKANININ TİCARİ İLİMLER MEZUNU OLMASI GİBİ)
Türkiye, yıllardır bir FATİN RÜŞTÜ ZORLU yetiştiremedi….
Hem içişlerimiz,hem dışişlerimizin yükü BAŞBAKAN ERDOĞAN’nın sırtında…. Kendi öyle istedi….
Havaalanlarımızda kırmızı halı yayıp, davul zurna ile karşıladıklarımız ülkelerine döndüklerinde, Erdoğan’nın CHP’ye yakıştırdığı YÜZ NAKLİ yaparak, tavır almaktalar…..
Türkiye, bugün ekonomik yoğun bakıma girmiyorsa ÖZEL SEKTÖRÜN sayesinde girmiyor.. Dış ülkeler ile ithalat-ihracaat yapan özel sektörümüzün bu başarısı ülkelerle olan diyaloğumuzu da bir nebze ayakta tutmakta……
Cumhurbaşkanı Gül, yukarıdaki cümleyi kurarken, iç politikada yapılan hatayı bir sonraki düzeltir
Demek istiyor ama, bu gidişle düzeltecek bir oluşumun daha bir iki seçim daha oluşamayacağını bilerek dikte etmiş olmalı…….. Kendi hatalarını görüp düzeltirlerse bu bir iki seneye, bir iki sene daha ilave edilir……
Dışı seni içi beni yakar derler ya……
==================00===============
KAYA YAĞCI
CHP, Edremit İlçe Başkanlığı’na soyunan köklü CHP’li Kaya Yağcı, seçildiği takdirde, ses getireceğine inandığım bir politik karizmaya sahip.. Sözünü esirgemeyen yapıdaki Kaya Yağcı parti içinde de otoriteyi sağlayabilir….. Ancak karşısına çıkacak olan adaylar belli olmadığından fazla iyimser olmak da yanlış bir tutum olur….. Bu işe kimler soyunacak bilemiyorum………
================00================
SEN İSTERSEN AYAKLANIRIM
Engellilerin, engelsizlere dayanışma çağrısının çok güzel bir sloganı…
Ama, Türkçemiz malum lastiklidir….
Dava konusu falan olmasın..
Ayaklanmak…. Mazallah….
======================00===================
PAZAR YERLERİ….
Cadde ve sokaklara kurulan semt pazarları artık kurulamayacak…. Şenlige son…
Bu kararın iki yüzü var.. Aynı madeni paranın yazı-turası gibi…..
Birinci yüzü küçük esnafın ekmeğine sünger çekilmesi…..
Kapalı Pazar yeri olan kaç yerleşim merkezi var? Olmayan bu yerlerde mecburiyetten cadde ve sokaklara kurulmakta Pazar tezgahları……..
Demir paranın ikinci yüzünde ise, çuvaldız hikayesi yatmakta.. Pazar esnafı birazda kendileri davet ettiler bu yasağı…
Vatandaşın evinin önünü kapattılar.
Vatandaşın mülkü olan, evin bahçesine bile tecavüz ettiler..
Vatandaşın, evinin önünde paldır küldür sabahın kör saatinde mal indirdiler..
Vatandaşın evinin önüne park ettikleri kamyon, kamyonet ve minibüslerinin radyo ve teyplerini
Sabahtan akşama kadar Müslüm BABA ve emsalini bangır bangır dinlettiler.
Vatandaşın evinin önünü çöplüğe çevirip akşamları bırakıp gittiler.. Temizlik şirketlerine toplama babında kolaylık sağlamadılar…..
Vatandaşın bir çoğu bu vurdumduymazlıklar nedeniyle evlerini sattılar….
===============================00=============
EDREMİT KİPA’NIN ÖNÜ……
Bu alışveriş merkezinin önündeki CEP, şehirlerarası ve milletler arası taşımacılık yapan ağır vasıtaların
MOLA yeri oldu….Yakında bir çay ocağı açılırsa hiç şaşırmayın…..
================00===========
T.I.R
Bir unvan bizim ülkemizde araç cinsi oldu çıktı….
Büyüğü küçüğü, yazılısı, görseli aynı cümleyi kurmakta…
“Bir TIR üç aracı biçti”
T.I.R.. Transports İnternationaux Routier.. Yani Uluslarası Karayolu Taşımacılığı…….
Anlatabildim mi?....
=====================00=============
================000====================
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Kadına şiddet yasası görüşülürken Mecliste boy kadın koltukları
Çoktu hicap duyuyorum”
By..MHP’li Ruhsar Demirel
===============00============
ÇÜŞ
Özel telefonda küfür serbest..
=============00==============
BÜYÜTEÇ
Akçay-Edremit arasındaki E-87’nin yanındaki toprak yan yollar
Toz toprak görüntüyü engelliyor… Bu konuda görüş bildiren kimse yok mu yahu?
=================00=================
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Aç aslandan, tok domuz yeğdir.
ATASÖZÜ
================00==============
TAŞ-KUM VE PARA
Eski günlerde İstanbul’a göçün fazla olması nedeniyle bir söylev moda olmuştu… “İstanbul’un taşı toprağı altın”
Ülkemizin her noktası altın… Taşı.. toprağı.. kumu….. altın. Hatta altından da kıymetli… Altının çıkartılmasının maliyeti ile taşın toprağın kumun çıkartılmasının arasındaki farkı cahil cühela bilir.
NECDET UYSAL. Yıllardır servetini taş kum çakıldan yapmış, yapmaya devam eden bir işadamı.
Körfez de, taş toprak çakıl denince akla gelen ilk isim……
Ancak;
Necdet Uysal, bu iş kolunda sınır tanımaz bir hırs içinde.
Kocaseyit Taş Ocağı’nın kapasitesi Yıllık 400 bin ton, olmasına karşın kapasitesinin çok üzerinde üretim yaptığı iddia edilmekte… Bu iddia saptandığında cezai müeyyidesi yasa maddelerinde mevcut olmalı. Ayvalık’a kadar buradan taş satışı ile sadece “ben” düsturu başkalarına ekmek bırakmamak olmuyor mu?..
DEREKÖY’deki, mahkeme kararı ile mühürlü olan ocağı açtırmaya çalışırken 300 metre ilerisindeki OKULU, 400 metre ilerisindeki SAĞLIK Ocağı’nı nasıl görmezlikten gelmektedir…
Bunların dışında, Dereli’de ED-BEL’e ait taş ocağına teklif vererek ihaleye giriyor.. Bu ocağa Uytun Grubu’nun ortak olduğu MTK Şirketi de giriyor ve ŞERH koyuyor.. Bu şerhi okumak isteyen gider okur.
Aynı Ocağın ihalesine giren Erhan Yüksel de teklif verirken o da şerh koymuş bulunmakta.
Necdet UYSAL, sonra Yıldırım Hafriyatın iş yerinin karşısında TAŞ YIKAMA tesisi kurmak için HAVRAN Belediyesi’ne başvuruyor ama LOFÇALIOĞLU, Havran çayına zarar vereceğini ileri sürerek onay vermiyor. Bu konuda Lofçalıoğlu’nu kutlamak gerekmekte…. Tahminime göre buradan kum satışı da yapılabileceği varsayımını da Lofcalıoğlu atlamamış oluyor…..
Taş ocağı açma, işletme kriterleri çiğnendiği sürece bu işin arkasında durmak benim gibi çevreci kalemlerin birinci görevleridir…. Günümüz Türkiye’sinde son aylarda iktidarın kullandığı ve icraata soktuğu HELAL GIDA konusu bile bu işin tarifine yeter de artar bile.. Kimsenin parasında, pulunda gözüm yok, olmadı, olamaz da…
Sayın Necdet Uysal, yeşile, doğduğu doğaya saygı ve sevgi ile yaklaşmanız gereğini hatırlatmama gerek yok…. En az siz de biliyorsunuz ama tatbikatta uygulamıyorsunuz..
AZ TAMAH ÇOK ZİYAN GETİRİR….
=======================00