BAYKAL VE SARIGÜL BENZERLİĞİ
CHP Genel Başkanı BAYKAL ile Yeni oluşumun lideri SARIGÜL arasında benzerlik var gibi.
Baykal’da ben diyor, Sarıgül’de..
SARIGÜL, İKTİDAR yolundayız diyor ama yanındaki, yani aynı vagonda yolculuk yapanlar kimler.? İktidara tek başına yol alınamayacağına göre........
Bu iş ekip işi.. İnsanlara bir kurumu empoze edebilmek için, iki kolunu yanlara açıp birkaçını kucaklayarak objektiflere poz vermek gerekmez mi?
Lider sultasını eleştiren SARIGÜL, BAŞKA BİR SİSTEM uygulamıyor... Türk Siyasi hayatı bu nedenle kısır döngü içinde yuvarlanıp gittiği yere kadar gidiyor. İlerleme yok.
Baykal, CHP'nin sesini KILIÇDAROĞLU ile yükseltmesine pişman olmuşcasına onu İstanbul'dan BELEDİYE Başkan adayı gösterdi.... Yani sivri uç istemiyor...... Sarıgül’de aynı yolda.
Lider, paylaşmayı biliyorsa liderliğini muhaza eder... Tek başına ben bilirim sevdasını yürütürse o iş devlet yönetimlerindeki DİKTAYA benzer.... Siyasi partilerde ne kadar çok kültürlü, parti tüzüğünü yasalar çerçevesinde yutmuş, halkın menfaatlerini ön planda tutan ÜLKE GENELİNE yayılmış örgüt liderleri varsa, parti ve lideri iktidara yürür... CHP, TEK BAŞINA iktidar olamadı ise LİDER SENDROMU yüzünden olamadı...
DEVLET HASTANESİ
Sağlık Bakanlığının aldığı karar, Edremit'te de uygulanmaya ilk adımını attı.. Bu konuda uygulama başlamadan eleştiriler öne çıktı... Yeni binada ACİL SERVİS genişletildi.. Acil muayene odaları arttırıldı..
Hastanenin ana kapısından girer girmez yoğunluğu görmemezlikten gelmek abesle iştigal
olur.... Doktorlar nefes alamayacak durumdalar.. Dert anlayabileceklerden çok dert anlamayanlar ön planda... Doktor açığı varsa bu sorun Başhekimliğin değil, Sağlık Bakanlığınındır.. Edremit Devlet Hastanesi’nin hitap ettiği interland kendi, interland’ını aşmış,,
Bergama’dan bile hasta gelmekte..Kış döneminde Küçükkuyu dahil, Altınoluk, Güre, Akçay, Zeytinli, Kadıköy ve köy nüfuslarını üst üste konulduğunda çıkacak rakkamı NÜFUS Müdürlüğüne sormak gerekir.... BALIKESİR AKP Milletvekilleri bu hastaneyi yerinde ziyaret edip, (yarım saatlik ziyaret değil) doktor açıklarını yerinde tespit ederek Bakanlık nezdinde gerekeni yapmaları gerekir..... Röntgen, Tomografi, Ultrason, Kemik ölçümü, Mamografi, MR çekimleri yapılmakta. Daha bir, birbuçuk yıl öncesine kadar bu çekimler için BALIKESİR'e gidiyorduk.... Bir doktora günde 100'ü aşan poliklinik yüklersen, bunun sorumlusu BAŞHEKİMLİK DEĞİL SAĞLIK BAKANLIĞI’dır...
Son on gündür acil servisi çok yakından gözlemledim.. Hatta yeni uygulamanın başladığı gün bile.. ACİL SERVİS DOKTORLARININ nasıl özverili hizmet verdiklerini gıpta ile izledim..
Çamur at izi kalsın uygulamasını bırakıp, kadroya destek vermeliyiz...Ek üç beş takviye
doktor ile çok İL Hastanelerine sol çeker.
HAYVAN BARINAĞI
Altınoluk'tan, BURHANİYE'ye kadar HAYVAN BARINAĞI yıllarca kimse yapamadı... Burhaniye Hayvan Barınağı için de iyi şeyler söylenmiyor.... Hayvanseverler her nedense bir projeye sıcak bakmadılar, her kafadan bir ses çıktı.. Sokaklar sahipsiz hayvanla doldu.. Tek bulunan çare ya zehirlemek ya da kamyonlara atıp başka bölgelere sallamak...
Alma mazlumun ahını.....
KALDIRIM PAZARI
BELEDİYELERE hiçbir getirisi yok. Götürüsü çok.. Halk ise ucuz alıyorum zannediyor ama tam tersi keselerine zarar veriyorlar. UCUZLUKLA ALAKASI yok. Pazarda ne ise bu kaldırım pazarlarında da öyle... Üstüne üstlük pis pet şişelerde ZEYTİNYAĞINI nasıl alıyorlar anlamak mümkün değil... Belediyeler bu kaldırım pazarcıların pisliklerini temizlerler, işgaliye bile almazlar. İyi güzel de neden göz yumarlar... Bir başka konuda BELEDİYELERE İŞGALİYE ödeyen pazar esnafları bu uygulamadan zarar etmiyorlar mı..?
SAF TUTMAK
İyi imamın arkasında daima kalabalık cemaat bulunur. Arkasında cemaat bulunmasını istiyorsa imam kendini eğitecek. İMAM gibi imam olacak... Bu konu her iş kolunda aynıdır.. İmam ne ki cemaat eyi olsun denmeyecek...
Banka var, bankacık var....
Halkın içiçe olduğu kamu kurumları var..
Müdür, müdürse yani baş başsa orada işler sular gibi akar, akar gider..
Saf tutmak işte burada başlar... Eyi vaaz yani eyi icraat daima alkış alır...
POŞET (PARDON FİLE) DOLDURMAK
Evin çarkı nasıl döner? Başbakan geçenlerde geçmişinden bahsetti bir konuşmasında.
Ayağıma giyecek ayakkabım yoktu felan falan.. Hatta bu konuda Kılıçdaroğlu hemen atağa geçerek, o halde bugünkü servetini Dünyanın en zengin 50 Başbakanlarının arasına
nasıl girdiniz? diye sordu... Kılıçdaroğlu bu sorusuyla abesle uğraştı.. Sayın Başbakan ülke yönetiminde günde kaç kez geğirmemiz gerektiğini bile, bilmekte.. Pazar poşeti kaça doluyor (pardon filemiz)? Ah keşke o file dönemleri geri gelse de ağzına kadar doldurduğumuz günleri yaşasak... Basket filesinin dibi nasıl delikse şimdilerde ev flelerimizin dibi de delik. Deliği kim açtı onu da çocukluğunda yırtık ayakkabı giyene sormalı.
LANGIRT KÖY SANDIĞINA
Langırt oynattığı için 10 ay köy sandığında oturma cezası verilen genç şaşkın, deli divane vaziyette. Bu haber ulusal’da da yayınlanmıştı. Türkiye’de langırt oynanmayan yer var mı? Bu gencin gerçek suçu bu ise gerçekten Türkiye’de bir adalet krizi var demektir. Köy kahvelerinde, bahçelerinde bile ailelerin dahi oynadığı bu masa maçı nasıl suç oluyor. O yüzden bu gencin suçu sadece oynatmak ya da oynamak ise EL FATİHA. İSTANBUL'da Beyoğlu semtinde BİLARDO VE LANGIRTIN AYNI SALONDA oynandığı onlarca salon var.
Bunların dokunulmazlıkları nereden? Yok valla bunda bir başka suç var. HİÇBİR HAKİM SADECE LANGIRT OYNATIYOR DİYE BİLET KESMEZ. Kumarsa kumar değil. Kumarın cezası bile mapusluk değil. Para cezasını veren on metre ilerideki kumarhaneye gidip keyfine devam ediyor. O halde?
T.C KARAYOLLARI
Kadıköy-Zeytin heykeli arasındaki yan yola bariyer döşemeye dün başladı.
Geç ama yapılması gereken.
ÇÜŞ
Demokrasi TÜKİYE’DE ÜMMÜĞÜNÜ SIKMAK anlamına geliyor. İktidarı protesto etmek isteyenin isteği kursağında kalıyor, ümmüğü sıkılarak uzaklaştırılıyor.
DEMOKRATİK ülkeyi sevsinler...
BÜYÜTEÇ
GÜMÇED. Çevre deyince sadece altın arayanlar mı zannediyor, nedir?
Ortalığı mok götürüyor TIK yok..
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Bedenimiz bahçemizdir bizim, isteklermiz de bahçıvanımız.
SHAKESPEARE