VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ
Yerli malı,yurdun malı…
Eşref-i mahluk
Esfel-i safilin…
Esba-bı mucibe
Derken efendim
Ucube…..
TDK, gençliğe CEP sözlüğü dağıtmalı….Konuşulanları anlamaya zorlanıyor gençlerimiz..Ayıp oluyor…
====================00================
FUHUŞ KADROSU
Pazartesi günkü Hürriyet’te yayınlanan bir haber,Devlet Kurumlarına olan güvence,erimekte olan buz dağları misali yok olmakta…
Haberde:
7 Polis
2 Adliye çalışanı
Çok sayıda Gümrük çalışanı olarak toplam 73 sanık Fuhuş çetesi üyesi olmaktan gözaltına alınmışlar..
Devlet….
Bu,sık sık rastlanan bir çeteler birliği…Çeşitli gruplara ayrılmış,Emniyet Müdürlükleri içine çöreklenmiş bu tiplerin ayıklanması zor değil…
Her zaman yazdığım, konu sık gündeme gelmekte…Vatandaş ile Polis arasında köprülerin atılmaması gerekir…Bu iki unsur biribirinden ayrılmaz iki parçadır….Ne halk polissiz,ne polis halksız olamaz..Bazılarına göre üç beş kişinin yediği halt koca bir teşkilata mal edilemez…Elbette tümü söz konusu olamaz…Ancak bu tür olayların sık sık gündeme gelerek haber olması Polis Teşkilatında moralsizlik etkisi yapar…Şevklerini kırar…20 yıl önce Gayrettepe de yaşananları çok sayıdaki polis dostlarımı ziyaretimde tanık olmuştum.
Özellikle,yabancı uyruklu kadınların Emniyet çatısı altında yaşadıkları..Bu yaşananlar yeni bir olgu değil…Emniyet Genel Müdürlüğü kendi çatısı altında “çürük elma”ları ayıklama ve bu ayıklama çerçevesinde nedenlerinin dibinin kazılmasını yapmalıdır….İlk sebep: PARA..
Gümrük Teşkilatı nasıl 50 yıldır, kangren olmuş bedenden kurtarılamadı ise,Emniyet bu duruma düşmekten kurtarılmalıdır…
Değindiğim diğer bir nokta da,vatandaş polisten korkmamalı ama saymalıdır..Polisin saygınlığı ön plana çıkarılmalıdır..Ama bu tür olayların günaşırı olagelmesi bu saygınlığın
Gecikmesine neden olmaktadır…Koca bir teşkilata yazık olmamalıdır..Gece gündüz,tatil ve bayramlarda sokaklarda görev yapan bu insanlar yıpratılmamalı…
============================00===================
OKUMAK ÜZERİNE
Türkiye de kitap okuma sayısı batıya nazaran çok çok alt seviyede..
En önemli sebebi kitap fiyatları..
Korsan yayın bu yüzden bitirelimiyor..
Mesela, YILMAZ ÖZDİL’in piyasaya çıkan “isim,şehir,hayvan” isimli kitabı 23.TL..
Okumak isteyip,alamadığı için okumaktan mahrum kalanlar,kitabın korsanının çıkmasını beklemek zorunda kalmaktalar…
Avrupalı,tramvay da,otobüs te,vapurda,uçakta kitapsız seyahat etmez…Alım gücü oranında ki fiyatlarla satılan kitaplar ellerinden düşmez…..
====================00==================
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Eşeğin,kuyruğunu kalabalıkta kesme,kimi uzun der kimi kısa
ATASÖZÜ
=====================00=============
İKİ YAZI HAKKINDA
1-
Geçtiğimiz Pazartesi günü,CHP eski Edremit İlçe Başkanı İbrahim Yakın başlıklı yazımda,aylık bir dergiye izafeten bir iki cümle düşmüştüm.
Dergi yönetimi alınmış..
Oysa yazı dikkatli okunursa art niyet olmadığı anlaşılır.
Ben kendi gazetemide eleştiren bir yapıya sahibim…
CHP’li olup,Otel yöneticisi olan tek kişi Yakındır.
Oradan hareketle,Turizm kökenini bildiğimden,”kaynana torpili”benzetmesine şaşırdım.Hayretim ondandır.Yani Yakın’nın böyle bir torpile ihtiyaç hissetmesi..
Bahse konu yazımın son cümlesindeki –bu- “bir haberin”olması gerekirken dizgi hatası olarak –bu- olarak geçmiş.Sık sık gözden kaçan imla hatası yani.
Yakın’nın siyasetteki yerini tartışmaya açmaya gerek yok..
2-Aynı gün 4 cümlelik FISILTI başlıklı yazımada aynı dergi yönetimi hassasiyet göstermiş.
Oysa,yazı yine iyi okunursa,bu kez bahse konu dergi ile bir ilişkisi olmadığı anlaşılır.
FISILTI,Türk basınında yıllardır çok sık kullanılan bir deyimleşmiş kelimedir.Yeni bir uygulama değildir.
Ulsal basında halen kullanılmaktadır.Fısıltı gazetesi isimli haftalık dergi yıllarca varlığını sürdürmüştür.Körfez de de sık sık kullanılan bir dedikodu anlamlı benzetmedir.Adı geçen dergi ile alakası yoktur…Kelime ve benzetmeler kimsenin inhisarı altında değildir.Bu minik yazıyı neden üstlendiler anlayamadım…
NOT. Bu açıklamaları alınganlıklar,kırılganlığa dönüşmesin diye yazdım.Ses tonunun sertliği nedeniyle değil…
========================00===============
ALES
Yılmaz Özdil,Salı günkü köşesinde ALES soru kitapçığından bir soru şıkkını yayınlamış.
Bakın bu sınav kurulu ne sormuş?
“Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanınmaktadır.Konuşur gibi yazmanın doğurduğu rahatlık ve akıcılık görülür.Toplumsal bozuklukları,çarpık kişilikleri ele alır.Bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer”
Bu metin ile ilgili soru ise şöyle:
“Şıklardan hangisi bu yazarın özelliklerinden OLAMAZ”
Cevap anahtarında E şıkkı diyor.
Yani, bu yazarın özelliği toplumsal olayları tarafsız bakış açısıyla anlatmak olamazmış.
Özdil’in,yazdıkları böyle…
Kendimi sınadım…Devletin yüce EĞİTİM! Zirvesinin hazırladığı soruda kendimi buldum.Ya da öyle algıladım….
Öyle dangalaklar varki,yukarıdaki tanımla yazılan bir yazıyı çözemiyorlar..Oysa, konuşur gibi mizah karışımı yazı yazmanın tadını alabilseler!!!!!...
====================000===================
ÇÜŞ
Tükürsen yağmur yağıyor…ÖSYM Başkanı,yeni ALES
Sıkandalını da üzerine almamış.”Basım hatası” şeklinde kendini savunmuş.
Her hata olur bir ders
Ne hata biter ne ders….Derler buna
======================000===============
BÜYÜTEÇ
Akçay,Belediye plajı yeni yönetimi ile,yapılanmaya
Başladı.Umarız tertemiz kum,modern tarzda halkın hizmetlerine
Cevap girecek bir tesis olur…Haa birde yıllardır yazdığım ve mecburi olan
Lisanslı bir CANKURTARAN istihdam ederler..
=======================00=================
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Perşembenin gelişi Çarşamba dan bellidir.
ATASÖZÜ
==================0000=============