"Din"

Son 5/10 yıldır bu tanımın içeriğini bilmeyen ya da bilip de kişisel beyin yapısında sapma olanlar, aşağıdaki din tarifini saptırma uğraşısında olanlar ateşit takımındandırlar. Din tarifini bilip de inancını kandırmaca yolunda olanlar da ateşit takımında yaşam sürdürendirler. Aşağıdaki tanımlarda olanlara arka çıkanlar da aynı kefede tartılacaklardır. Gelelim dinin tarifine:

"İnsanın kaderini bağlı gördüğü üstün bir güç ve ya ilkeye inancı, bu inancın sonucu bir yaşama kuralı yaratabilecek zihni ve ahlaki tutumdur.
Dinin kaynağı Allah’tır."

Konunun aslı böyle olduğuna göre, son Volkan Konak’ın vefatından sonra Allah’a şirk koşanlar ne yazık ki din görevlisi olarak da görev yapmakta ve bu görevine devam ettirenler de aynı vebali taşımaktadırlar.
Bir vefat eden kişinin arkasından "geberdi" demek hangi dinde vardır? Bize küçüklüğümüzde bir Hristiyan bilim adamı, sanatçı, mucit vs. gibi insanlık uğruna yararlı işler yapanların arkasından "toprağı bol olsun" demeyi öğrettiler. Ama bakın Yılmaz Özdil arşivinde nasıl listelemiş:

• Anıt kabire gittiklerinde kabir dezenfekte yapılmalıydı dediler.

• Genco Erkal öldü. İslam düşmanıydı, cenazesini camiye neden soktunuz dendi.

• İlhan İrem öldü. Bu dinsize hiçbir imam cenaze namazı kılmasın dendi.

• Levent Kırca öldü. Müslümanlara zehir saçan alkolik öldü dendi.

• Dünyaca ünlü soprano Leyla Gencer öldü. Vasiyeti üzerine küller denize döküldü. Denizimizi kirletti dendi.

• Zeki Alasya öldü. Cenazesi camide kılınmamalı dendi.

• Tarık Akan öldü. Ateşi bol olsun, melun geberdi dendi.

• Prof. Türkan Saylan öldü. Fahişe öldü dendi.

• Prof. Yaşar Nuri Öztürk öldü. Sosyete ilahiyatçısı öldü, cenaze namazı kılınmamalı dendi.

• Kamer Genç öldü. Çok şükür Allah düşmanı da geberdi dendi.

• Berkin öldü. Nihayet geberdi dendi.

• Mustafa Koç öldü. İşbirlikçi komprador kime ne dendi.

Eline sağlık Yılmaz Özdil. Dedikten sonra yukarıdaki ifadeler kutsal dinimizde dua olarak kabul görür mü? Kutsal dinimizi bu hale getirenler, elbet hesabı Rabbimize verecekler. Bu kelamları edenler arasında her kesimden sözde dindar geçinenler ve bunları arkasında duran mürekkep yalayanlar çoğunlukta. Bu sözde din ulemalarına ses çıkarmayan Diyanet yönetimi de Rabbime hesap verecekler. Cehalet. Mürekkep yalayanları da yalamayanları da aynı cehalet küfesi içinde olan yaratıklar.

Edison var mesela. Onun ışığında yaşam sürdürenler "gavur öldü" derler. Arşimet var mesela. Onun fizik kuralları hala yürürlükte. "İttir et gavuru" derler. Graham Bell var mesela. Bugün camide pahalı halılar üzerinde bağdaş kurup ezan okuyan imam efendileri, 5 vakit kullandıkları mikrofon ve telefonun mucidi. Boş ver ya, gavuru derler.

Ülkemizde ilk açık kalp ameliyatını yapan Dr. Siyami Ersek için de "Allah’ın işine karıştı" bile denmişti. Cehalet, sen geber inşallah.

Bu gün, elinizi neye değdirirseniz, sizi tarifinizle gavur icadı, öyle mi?

Dinimizi yerle bir eden sözde okumuş cahiller, sizi Rabbime emanet ediyorum.