ELEŞTİRİ YAPICI YA DA YIKICI, TERCİH KİMİN ?
Akçay, Kordonda, Ahmet Öner’in hayata geçirdiği su kanaletleri renk katmıştı. Görsellik ve huzura açılan pencere gibiydi.
Kordon evime 150 metre mesafede. Sezon boyunca 3 kez çıktım.
İstanbul’dan, Akçay’a kıyı beldesi ve doğa ile iç içe olduğu için göç ettim. Pazartesi gecesi geç saatlerde şöyle bir ayaklarımız açılsın İYOT koklayalım dedik.
Ahmet Öner’in eseri kanaletlerin yanından başlayan ayak açma, İYOT koklama turumuz ACIYA dönüştü.
KANALETLER gözükmüyor bile. OT BÜRÜMÜŞ, içleri pislik dolu.
Çim diye birşey kalmamış. Toprak olmuş her taraf.
Yapılanı muhafaza etmek için PARAYA ihtiyaç var mı?
Yapılması gerekeni yapamıyorsan, bari yapılana sahip çıkın.
BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ, hepinizi kutluyorum. Halkın temsilcisi olarak girdiğiniz Belediye Meclisinden 4,5 yıl sonra ne olarak çıkarsınız bilemem!
RAMAZAN BAYRAMLA, BAYRAMLAŞTI
Cami avluları, bahçeleri piknik alanına döndü. Doldu taştı.
Bir dahaki Ramazanda eksiklerimizi tamamlayarak girelim.
Kokoreç, ekmekarası KÜFTE, yayık ayranı, isteyen mangalını da getirebilir falan.. İFTARİYELİK...
DEMOKRASİYİ ANLAMAK !
DTP’li vekil ve partinin şimdilik Kralı Ahmet Türk, yine inciler döktürmüş.
“30 Yıldan beri elinde silah, barış ve özgürlük için mücadele edenleri dışlarsanız demokrasi nasıl oluşur?”
Bak Allahın işine s....lar altın dişine..
Demokrasiyi silahla alınabilecek OUTLET ürünü zanneden zavallı beyin.
Yıllardır yazıyorum, Kürt kökenli kardeşleriniz EGE ve AKDENİZ kıyı, şehir ve BELDELERİNİN TİCARİ hegomanyasını kurmuşlardır.
Tüm CAFELER
Tüm BAR VE DISCOLAR
Tüm KUYUMCULAR
Tüm HEDİYELİK EŞYA SATICILARI
Tüm LÜKS KONFEKSİYON
Saymakla bitmez.
Bunların % 90’ı silah ve korku salan sistemlerle bu işleri kurdular. Aralarında “uygar” iş adamı olarak TİCARETE girenleri TENZİH etmek te görevimiz.
Yani çoğunluğu silah ve zor kullanarak bu ticari konulara başkalarının girmesi engellenmiş ve engellenmekte.
O halde DEMOKRASİ’yi siz bu anlamda görüyorsunuz..
Yukarıda saydıklarımızın hangisi iş yerlerini terkedip sizin İSTEDİĞİNİZ topraklara göç eder?
Böyle bir yağlı kapıyı kim bırakır.
Siz varoşlarda, mezralarda okuma-yazma bilmeyenleri sokağa ve dağa düşürüyorsunuz.
DEMOKRASİ SİLAH ZORU İLE ALINMAZ. Pazardan don almanın bile usulü vardır.
YEŞİL KART
Bu kartın özelliği nedir?
Kimlere veriilr?
Bu kartı çıkartan, uygulayan kimdir?
ACİZ DEVLET YÖNETİMİ, YEŞİL KARTIN anlamını bilmiyor.
Maçası paraya sıkıştı mı kendi tükürüğünü yalıyor.
Sağlık sorununu çözemeyen zavallı, teslimiyetçi zihniyet.
İlaç fabrikası kuramıyor.
Kurmaya kalksa dünya devleri (devletleri değil, ilaç üretim devleri) hoop alo ne iş? dedi mi bizimkiler parmaklarını oynatamazlar.
Aynı topraklarımızın altındaki petrolü, doğazgazları çıkartamadığımız gibi.
AB..
Hayal bile edemiyorum.
Hangi AB ülkesinde sağlık sorunu var?
Hangi AB ülkesinde eğitim sorunu var?
Olmak ya da olmamak!
Kararı YEŞİL Kartlılar verecek.
Olmayı tercih ediyorsanız bir torba kömüre satmayın kendinizi.
Gördüğünüz gibi kaşıkla verip, SAPI ile geri alan zihniyet.
Olmamayı tercih ediyorsanız! Belediyelere başvurup gel cenazemi kaldır deyin...
BÜYÜTEÇ
HAVRAN İlçe Emniyet Amirliği ile Sağlık Ocağının arası çöplük gibi... Başkan görmeyebilir ya BİRİM sorumluları?
ÇÜŞ
Adalet, top oynuyor.
Adnan Hoca davasında İstanbul Mahkemeleri topu birbirlerine atınca iş yargıtaya kalmış.
Yapma Adalet.
Eyleme Adalet.
Adınız ne Adalet?
Oh ne Atalet.
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar. İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Y. Kemal BEYATLI
ÇED RAPORU
Duyan da tam teşekküllü Devlet Hastanesi raporu zannedecek.
Ver parayı, al raporu.
Ha TSE belgesi ha ÇED raporu.
ZARAR ZEHİRLE GELİR, YA ADAMLA !
Sigara kutularının üzerinde sağlığa zararı çeşitli sloganlarla duyuruluyor.
Mesela bir tanesi “Sigara içmek size ve çevrenizdekiler ciddi zararlar verir.”
Amenna!
Ya adamın zehiri..
Öyle adam varki çevresinde zehir akıtılmadığı kimse kalmamış vaziyette..
Hatta Adalete bile zehir akıtıyor.
Slogan yarışması yapıp, bu zat-ı muhtereme PAFTA yazmak gerekir.
“YAKLAŞMAYIN cebinde KIRIM KONGO KENESİ VAR.”
KATI ATIK
Çöplükler İNSAN SAĞLIĞINA katliam bombası gibi...
Hastane, çöp poşetlerinin üzerinde uyarı yazısı bulunuyor.
“ELLEMEYİN, YAKLAŞMAYIN.”
BOŞ KELAM. SAFSATA..
Onlarca hastane, sağlık ocağı, özel klinikler vs.
Bunların atıklarını ÇÖP kamyonları topluyor ve bizim harika çöplüklerimize atılıyor.
İçme sularına karışıyor.
Köpekler eşeliyor, halkın arasına karışıyorlar.
ÇÖPLÜKLERDEN sorumlu Belediyeler CİNAYET işliyorlar. Suç duyurusu olarak kabul görür mü acaba? bu cümle.
SU ALTI ZENGİNLİKLERİ
Amerikalı bayan gazeteci ekibiyle gelmiş ve su altı zenginliklerimizi belgesel yapacak, Amerikan TV’lerinde yayınlayacakmış.
Gelmişken şu bizim Körfezin su altı zenginliklerini de kamerasına alsa ya!..
Milyonlarca ağzı düğümlü POŞET. İçlerinde servet yatıyor. Renk renk milyonlarca POŞET..
Denizimizi zenginleştiren bu hazineyi kaçırmasa bari..