Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, CHP Merkez İlçe Başkanı Kamil Davarcı ve CHP İl Genel Meclis üyesi Rasim Yılmaz ile birlikte Yeşilgölcük beldesinde çiftçilerin sorunlarını dinledi.
Buğday hasadının başladığı dönemde ithal ürünlerde gümrük vergisinin düşürülmesinin çiftçileri mağdur ettiğine değinen Gürer, yaptığı açıklamalarda şunlara değindi: “Ülkemizde tarıma yönelik uygulamalarda bu yıl buğday eken çiftçi mağdur durumda. 15 yıldır 43 milyon ton buğday ithal eden AKP hükümeti bunun karşısında 12 milyon dolar para ödedi. Oysa biz ülke olarak tarımda kendimize yeten bir ülkeydik. Ülkemizde kişi başına düşen buğday üretimi giderek azalıyor. Çünkü çiftçilerin üretim ve hasat yaptıkları dönemde gümrük vergileri düşürülerek ithal ürünlerinin yolu açılıyor. Böylece çiftçiye artık sen ekme denilmek isteniyor. Geçen yıl fasulyede de aynı şekilde mağduriyet yaşanmıştı. Buğday hasadı başlayıp da gümrük vergisi aynı zamanda düşürülünce bu kez üretici ne yapacağını bilemez duruma geldi.Çiftçiler 94 kuruş taban fiyatı olan buğdayı tüccara 78 ile 85 kuruş arasında sattı”
Atatürk’ün köylü milletin efendisidir, sözünün artık değer bulmadığına değinen Niğde Milletvekili Gürer, dışa bağımlılığın her geçen gün arttığını söyledi.
Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, konuşmasını devamında şunları söyledi: “Tarım politikaları gelişmeyince dışa bağımlılık artıyor. Dışa bağımlılık göçe teşvik ediyor. Buğdayda çok büyük sorunlar yaşanıyor çiftçilerimiz bankaya olan borçlarını ödeyemiyor. Ayrıca sulama suları trafolar aracılığıyla yer altından çıkarılıyor. Bu da yüksek maliyet demek. Bir buğday için en az 5 kez su verilmek zorunda. Enerjide eğer ödemeyi yapamazsa çiftçimizin trafosunu söküp elektriğini kesiyorlar. Üretilirken çok zor koşullarda üretim yapılıyor. Çiftçilik çok zor bir iş. Atatürk, köylü milletin efendisidir, demişti. Atatürk bunu söyleyerek çiftçinin üretime katkısını daha bundan 94 yıl önce dile getirmişti. Onun için çiftçimize köylümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Üretilen ürünlerin değer bulması gerekiyor. Çiftçi hasadı yaptıktan sonra rahat bir nefes alamıyor. Kaygı içerisinde yaşamaya devam ediyor. Ülkemizde aile çiftçiliği giderek yok ediliyor. Ülke içinde büyük tekellerin yurtdışından gelen ürünlerin önü açılıyor. Oysa bizim küçük çiftçimizin desteklenmesi ürettiği ürünün karşılığını alması gerekiyor. Buğday üretiminde ciddi düşüşler var. Verimde kalitede çeşitlilikte sorunlar yaşanıyor. İlaçta, gübrede, mazotta sürekli fiyat artışları var. Böyle giderse bundan sonra bu tarlalarımızda ekim yapacak çiftçi bulamayacağız. Hükümete buradan sesleniyorum. Tarım bakanımız göreve yeni geldi. Bakanımız bu konulara acil el atmalıdır. Üreticilerin mağduriyeti bir an önce giderilmelidir. Üretici ve tüketici arasındaki aracılara her dönemde kazanıyor”.