VAHYİN İNSANLIĞA İLK MESAJI: OKU!
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!
Peygamber Efendimize Hira Mağarası’nda gelen ilk
vahiy, hutbemin başında okuduğum ayetlerdi. Cenâb-ı
Hak şöyle buyurmaktaydı: “Yaratan Rabbinin adıyla
oku! O, insanı ana rahmine tutunan bir yumurtadan
yarattı. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, insana
bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem
sahibidir.” 1
Bu emrin muhatabı olan Sevgili Peygamberimiz ise
okuduğum hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “İlim için
yola koyulan kimse, dönünceye kadar Allah
yolundadır.”2
Kardeşlerim!
Mükerrem bir varlık olan insan, akıl gibi eşsiz bir
nimet ile donatılmıştır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran
ve ona değer katan bir nimettir akıl. İyiyi kötüden ayırt
etme kabiliyetidir. İnsana sorumluluk bilinci veren,
doğruyu yanlıştan ayırt etme vesilesi olan bir imkândır
akıl. Kul, Rabbinin mesajlarını akılla anlar ve hayatına
kılavuz yapar. Rabbine, çevresine ve kendisine karşı
sorumluluklarını akılla idrak eder ve yerine getirir.
Bilgiyi akılla öğrenir, öğretir, yaşar ve yaşatır.
Muhterem Müminler!
İnsan için uğrunda yorulmaya, sıkıntı çekmeye,
emek vermeye değen en hayırlı gaye bilgi edinmedir.
Bilgi, insanlığın yolunu aydınlatan bir hazinedir ve ilim,
insan için en şerefli rütbedir. Onun içindir ki son vahyin
ilk hitabı “Oku!” emridir. Okumak, erdemin peşinde
koşmaktır. Okumak, hakikate varmaktır. Okumak,
yaratılışın anlamını, hayatın manasını ve kâinatı keşif
yolculuğunda insanın en yakın yol arkadaşıdır. Nitekim
Yüce Kitabımız, “Hiç
bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”
3
buyurarak
insanlığa bilginin değerini ve ilmin vazgeçilmez
olduğunu vurgulamıştır. İlmin ilahî membaı olan Kitab-ı
Kerimimiz düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı ve
doğru bilgiye ulaşmamızı emretmiştir.
“Cahillerden yüz çevir.”4 “Sakın
cahillerden olma!”
5 gibi uyarılarla cehaleti yermiştir. Bu
sebepledir ki, dinî ve sosyal sorumluluklarımızı bilmek
için okumak, doğruyu yanlıştan ayırmak için Kitaba ve
ilme sarılmak her Müslümanın asli görevidir.
Muhterem Müslümanlar!
Bilgi insan içindir. İnsan ilimle yücelir. Sağlam bir
kaynaktan aldığı doğru bilgiyle hidayete erer, topluma
yön verir ve dünyayı şekillendirir. İlim; insanı huzura,
mutluluğa, dünya ve ahiret kazancına eriştirir. Cehalet ise
insanı utandırır, aldatır, hataya ve zarara açık hale getirir.
Muhterem Müminler!
Peygamber Efendimizin Medine’de inşa ettiği
Mescid-i Nebevî bir ilim merkezidir. Hiçbir ayrım
gözetmeden kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle
bütün müminleri mescidine davet eden Peygamberimiz
(s.a.s) ilme talip olanlara Allah’ın cennete giden yolu
kolaylaştıracağını müjdelemiştir.6
Medeniyetimizde âlim; ilimle hikmeti, hikmetle
irfanı, ahlakla adabı, hak ve hakikati tüm insanlığa
takdim edendir. Kendi şahsında söz konusu güzellikleri
yaşayan ve temsil edendir. Zira âlim bilir ki, hikmetle
harmanlanmayan, irfanla yoğrulmayan bilgi, ahirette
hesabı çetin bir yük olarak karşısına çıkacaktır.
Aziz Müminler!
Bilgi ve teknoloji çağında yaşamaktayız. Ancak
insanlık çoğu zaman bilgi ve teknolojiyi yeryüzünde
iyiliğin hâkim olması için kullanmamış, istismar etmiş,
bilgi ahlakından uzak adımlar atmıştır. Bilgi, ahlaktan
yoksunlaştıkça insanlık değer kaybetmektedir. Eğitimin
ruhundan, ilmin mana ve gayesinden mahrum bırakılan
nice genç, bağnazlık, şiddet ve teröre savrulabilmektedir.
Bugün zulmün ve cehaletin kol gezdiği İslam
coğrafyasında huzur ve güveni tesis etmek, Müslümanlar
olarak dünyaya yeni bir medeniyet takdim etmek bizim
görevimizdir. Bu hususta hepimize düşen sorumluluk
öncelikle doğru bilginin ve sağlam kaynağın peşine
düşmek, ilmi ehil ellerden almak, sonra da öğrendiğimiz
ile amel etmektir.
Kardeşlerim!
Geliniz anne ve babalar olarak yavrularımızı
Kur’ân ve sünnetten beslenen iman şuuruyla, ibadet
sevgisiyle ve ahlak bilinciyle yetiştirelim. Onların iyi
birer insan, örnek birer mümin olması için gayret edelim.
Kız erkek ayrımı yapmaksızın evlatlarımızı
okullarımızda, camilerimizde ve Kur’an kurslarımızda
yürütülen eğitim-öğretim faaliyetlerinden mahrum
bırakmayalım.
Hutbeme son verirken bir hususu da sizlerle
paylaşmak istiyorum. Kütüphaneler haftası içerisinde
bulunmaktayız. Bizlere okuma aşkı ve alışkanlığı
kazandıran kütüphaneler, ilim ve irfan yuvalarından
biridir. Kitap sevgisini aşılayan mekânlardır. O halde, bu
nezih yerlerin değerini bilelim. Kütüphanelerde kitap
okuyarak vakit geçirmenin güzelliğini hep birlikte
hissedelim.