İSLAM’DA KADIN: ADALET, MERHAMET VE
HAKKANİYET
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, okuduğum âyet-i kerimede şöyle
buyuruyor: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir
erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizle
tanışmanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah
katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en
çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir,
hakkıyla haberdar olandır”1
Peygamberimiz (s.a.s) de okuduğum hadis-i şerifte
şöyle buyurmaktadır: “Biliniz ki, sizin, hanımlarınız
üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin
üzerinizde hakları vardır”
2
Kardeşlerim!
İnsan, akıllı, sorumluluk sahibi ve en şerefli varlık
olmakla Allah katında özel bir değere sahiptir. Elbette
insanoğlunun erkek ve kadın olarak farklı niteliklerle
yaratılmasında sayısız hikmetler vardır. Ancak şu bir
hakikattir ki, kadın ve erkek, insan olma itibariyle aynı
şerefi paylaşır; kul olma itibariyle de aynı sorumluluğu
üstlenir. Allah’ın rızasına uygun bir şekilde yaşamak;
dünyada iyilik, adalet ve merhametin yayılması, kötülük,
zulüm ve haksızlığın önlenmesi için çalışmak hem kadının
hem de erkeğin vazifesidir. Nitekim Yüce Rabbimiz
“Mümin olarak, erkek veya kadın, her kim salih
ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre
kadar haksızlığa uğratılmazlar”
3 buyurmaktadır.
Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de kadının toplum içindeki
konumundan, Allah katındaki değerinden ve haklarından
bahseden çok sayıda ayet vardır. İnsanlığın annesi Hz.
Havva’dan itibaren tarihte iz bırakan nice kadın Kur’an’da
anlatılır. İmanı ve cesaretiyle Hz. Asiye, iffeti ve sabrıyla
Hz. Meryem, sadakati ve teslimiyetiyle Hz. Hacer
hepimize örnek gösterilir. Sevgili Peygamberimize ilk
inanan ve onu bütün gücüyle destekleyen Hz. Hatice’dir.
Yüreğindeki tevhid aşkıyla İslam yolunda ilk kadın şehit
Hz. Sümeyye’dir. Peygamberimizin hanesinden ilmi,
sünneti ve hikmeti insanlığa taşıyan ise Hz. Aişe’dir. Bu
nâdîde örneklerin ışığında dinimizin, milletimizin ve
medeniyetimizin kadına bakışı daima onun saygınlığını ve
haklarını korumak üzerinedir. Kadına dair nerede köhne bir
anlayış ve zalim bir davranış varsa, o cahiliye döneminin
kalıntısıdır.
Aziz Müminler!
Her insan en temel hakları ile doğar ve cinsiyeti
yüzünden bu hakları bir insandan esirgemek İslam’a da
insafa da sığmaz. Sırf kız olduğu için bir çocuğun
doğumuna üzülmek, onu hor görmek, eğitimden mahrum
bırakmak, zorla ve küçük yaşta evlendirmek zulümdür.
Hâlbuki dört kız babası olan Sevgili Peygamberimiz kız
çocuklarımızın bizim için rahmet ve mağfiret vesilesi
olduğunu müjdeler ve: “…Her kim şu kız çocuklarını
yetiştirirken birtakım zorluklara katlanırsa bu kızlar
onun için cehennem ateşine siper olur”
4 buyurur.
Annelerimiz ise, bizim sevgi kaynağımız, dua
kapımızdır. Emeğinin hesabını tutmayan, karşılık
beklemeden veren, ayaklarının altına cennet serilen her
anne, iyiliği ve ihsanı hak eder.
Kardeşlerim!
Erkek ve kadın için, aile kurmanın huzura kavuşmak
anlamına geldiği hakikati bir ayette şöyle anlatılmaktadır:
“İçinizden kendileri ile huzur bulacağınız eşler yaratıp,
aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, Allah’ın
varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz
bunda, düşünen bir toplum için dersler vardır”
5
Eşimiz, dünya hayatının yükünü birlikte taşıdığımız,
üzüntü ve kedere beraber katlandığımız dert ortağımızdır.
Yuvamızı, sevincimizi ve mutluğumuzu paylaştığımız
hayat arkadaşımızdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s ) kadın
ve erkeği “Bir bütünün birbirini tamamlayan iki
yarısı”
6 olarak tanımlar. Birbirine sevgi ve güvenle
bağlanan, birbirini koruyan ve destekleyen bir tutumu
bizlere öğretir. Zira sağlıklı, huzurlu ve güçlü bir toplumu
kadın ve erkek birlikte inşa eder.
Muhterem Müslümanlar!
Bugün insanlık her konuda olduğu gibi, kadın hakları
konusunda da çetin bir imtihandan geçiyor. Dünyanın
birçok yerinde savaş, şiddet ve zorbalık herkesten çok
kadınları vuruyor. Acıyla kıvranan, hapsedilen, göçe
zorlanan kadınlar yardım bekliyor.
Diğer yandan “Kadınlar hakkında Allah'tan
korkun. Çünkü siz, onları Allah'ın emaneti olarak
aldınız ve Allah'ın adını anarak (nikâh kıyıp) kendinize
helâl kıldınız”
7
buyuran bir Peygamber’in ümmeti olarak
kimi zaman onun hassasiyetine sahip çıkamıyor. Hayatında
tek bir defa bile kadına el kaldırmayan Resul-i Ekrem’in
yolundan gitmemiz gerekirken, onlara karşı merhametli
davranmamız gerektiğini unutuyoruz. Ne acı ki, şiddet,
istismar ve kadın cinayetleri tırmanmaya devam ediyor.
Bu vahim tablo karşısında geliniz, kadın söz konusu
olduğunda merhamet, adalet ve hakkaniyetten asla
vazgeçmeyelim. “Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı
en iyi davranandır” 8 buyuran Peygamber Efendimizin
davetine icabet edelim. Emaneti gözü gibi koruyan
müminler olarak şöyle dua edelim:
“Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz
aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara
önder eyle”
İslamda Kadın
Yayınlanma :
09.03.2018 12:36
Güncelleme
: 09.03.2018 12:36