Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s.)’in dünyadaki son günüydü. O
sabah, hastalığından dolayı mescide gidememişti.
Evinin mescide bakan penceresini araladı ve sabah
namazı kılan ashabını bir müddet seyretti. Ashâb-ı
kirâmın, saf tutarak Hz. Ebû Bekir’in imametinde
cemaatle huşû içerisinde namaz kıldıklarını görünce
çok sevindi, tebessüm etti ve Rabbine şükretti.
1
Muhterem Müslümanlar!
Huzur ve güven vadederek bizleri toplayan
cami, İslam’ın sembolü, birliğimizin ve dirliğimizin
nişanesidir. Peygamber Efendimizin ifadesiyle
camiler, “Allah katında en makbul mekânlardır.”2
Ezanlarıyla insanlığı kurtuluşa çağıran, mihrabıyla
küfre ve cehalete savaş açan, minber ve kürsüsüyle
ilim ve hikmetin basamaklarında yücelten, omuz
omuza saf tutan müminlerin kardeşliğini ve ümmet
olma bilincini pekiştiren mukaddes bir yapıdır cami.
Cemaat ise; ibadet amacıyla Allah’ın
huzurunda bir araya gelip namaz kılan Müminlerin
ortak adıdır. Cemaat; medeniyetimizde yer etmiş,
dinî bir kavramdır. Üzülerek ifade etmek gerekir ki,
tüm dini değerlerimizi ve kavramlarımızı istismar
eden bir örgüt, cemaat kavramını da çarpıtarak ve
ayrışmaya yol açacak şekilde kendine mal etmeye
çalışmış, tevhit ve vahdetin sembolü olan bu
kavramı, fitne ve fesatla, ayrılık ve ihanetle beraber
anılır hale getirmiştir. Hâlbuki geleneğimizde cemaat
olmak, tevhit bilinciyle kaynaşmak, vahdete ermek
demektir. Birlikte dirliği elde etmektir. Bu yönüyle
cemaat kelimesi kadın-erkek, yaşlı-genç, zengin-
fakir, engelli-engelsiz toplumun her kesiminden, her
yaştan ve her sınıftan Müslümanı içinde barındırır.
Değerli Müminler!
Camide bulunmanın ve cami cemaati olmanın
bazı kuralları ve adabı vardır. Mümin, gönül
dünyasını durulaştırmak için camiye giderken Allah
Teâlâ’nın “Ey Âdemoğulları! Her mescide
gidişinizde güzel ve temiz elbiselerinizi giyinin
…”3
ayeti gereğince beden temizliğine dikkat eder,
güzelce abdestini alır. Kılık kıyafetinin hem temiz
hem de namazın şartlarından olan setr-i avrete uygun
olmasına özen gösterir. Camide cemaatle kılınan
namazın yirmi yedi kat daha faziletli olduğunu haber
veren4 Allah Resûlü’nün müjdesine nail olmak
isteyen Müslüman, nahoş kokan yiyecekler yiyip
camiye gelmenin sünnete aykırı olduğunu bilir.
5
Güzel kokular sürünür. Hiçbir kardeşine rahatsızlık
vermez, onların huşu içinde namaz kılmalarını
engelleyen hal ve davranışlardan kaçınır. Kulluk
görevini ifa ederken kul hakkına girmemeye özen
gösterir. Sevgili Peygamberimizin cemaate yönelik
şu uyarısını asla unutmaz. “Dikkat edin! Hepiniz
Rabbinize münâcât ediyorsunuz. Birbirinizi
rahatsız etmeyin!...”
6
Kıymetli Müslümanlar!
Vaaz ve hutbeler, birer eğitim yuvası olan
camilerin insanlığı imana, irfana, ahlaka davet eden
sesleridir. Caminin ve cemaat olmanın adabı olduğu
gibi hutbe dinlemenin de bir adabı vardır. Hutbe
okunurken huşu içinde hatibi dinlemek dini bir
gerekliliktir. Yanındakiyle konuşmak, başka şeylerle
ilgilenmek, cep telefonuyla meşgul olmak hutbenin
özünden uzaklaşmaya, mesajını kaçırmaya ve
sevabından mahrum kalmaya sebep olur. Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s), bir müminin hutbe esnasında
göstermesi gereken duyarlılığı şöyle ifade etmiştir:
“Cuma günü imam hutbe okurken konuşan
arkadaşına: ‘Sus!’ desen bile hatalı bir iş yapmış
olursun.”
7
Aziz Kardeşlerim!
Namazlarımızı cemaatle eda etmeye gayret
göstererek camilerimizi canlı tutalım. Resul-i Ekrem
Efendimiz ile aydınlanan asr-ı saâdette olduğu gibi,
bugün de ailece camide olalım, çocuklarımızı camiye
alıştıralım. Yaramazlıklarını bahane ederek onları
camiden uzaklaştırmak yerine, caminin ve cemaat
olmanın değerini anlatalım, adabını öğretelim.
Kadın-erkek bütün Müslümanlar, gönülden bağlı
olduğumuz camilerimize hürmette kusur etmeyelim.
Vaaz ediliyor veya Kur’an-ı Kerim okunuyor ise can
kulağıyla dinleyelim. Cuma namazının geçerlilik
şartlarından biri olan hutbenin, namazın bir parçası
olduğunu unutmayalım. İlgi ve alakamızı sadece
hatibe ve hutbeye verelim. Sözün en güzelini
dinleyip ona uyanlardan olalım. Her daim Allah’ın
huzurunda ve ibadet halinde olduğumuzun idrakiyle
yaşayalım.
Cami ve cemaat adabı
Yayınlanma :
03.08.2018 13:22
Güncelleme
: 03.08.2018 13:22