1- Üzüm suyunu hoşaf şeklinde yapıp bekletip içmek harammış. Doğru mudur? Doğrudan doğruya böyle ifâde etmezler. Üzüm suyunu uzun süre bekletirsen, bu alkole döner, içmek de harâm olur. Onu söylemek istemişlerdir. Yoksa üzüm suyunun kendisinin bir mahzuru yok. Kımız, kefir dedikleri içkiyi de sütten yapıyorlar. Kefirin de içinde alkol var. Çünkü imâm-ı Muhammed Şeybani hazretlerinin kavline göre, çoğu içildiği zaman sarhoş edenin, azını içmek de harâmdır. Fetvâ da imâm-ı Muhammed Şeybani hazretlerinin kavline göre verilmiştir. Başka kaviller de var, ama onu tercih edecek insan yok. Üzüm suyu alkole dönüşmüş ise, onu kullanmamak lâzım. Dolayısıyla bu üzüm suyu mayalanmış ise, alkole dönüşmü ise, içmek harâm olur, doğru söylemişler.
2- Bir işim olursa otuz gün oruç tutacağım dedim. İşim oldu. Bu oruçları ara vererek tutabilir miyim? Kaza niyet edebilir miyim? Peşpeşe demediyseniz bile, gönlünüzden öyle geçti ise, peşpeşe tutarsınız. Kendi âdetiniz peşpeşe tutmak ise, böyle tutarsınız. Öyle değil ise, ara ara da tutabilirsiniz. Adak orucuna kazaya niyet edemezsiniz. Çünkü adak orucunun zaten kendisi vâcibdir. Yemîn keffâreti için tutulan oruç vâcibdir. Bunlara başka niyet olmaz.
3- Kürtaj olan kadının hürre diye bir bedel vermesi gerekiyormuş. Bu doğru mudur? (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye) kitâbında bu konularla alâkalı olarak, diyet bahsinde bilgi verilmiş. Ana rahmindeki çocuğa, dört aydan önce, dînini öğretememek, terbiye edememek niyeti ile müdâhale edildiği zaman bir şey lâzım gelmiyor. Çünkü ruh, dört aydan sonra verilir. Bedel ödeme durumu söz konusu değildir.
4- Şafii mezhebinde olan bir hanım, hacca gittiği zaman hangi mezhebi taklid etmesi gerekir? Şafii mezhebinde olan erkek de, yabancı bir kadına eli değdiği zaman abdesti bozuluyor. Tavaf da abdestsiz yapılmaz. İmâm-ı Mâlik hazretleri, şehvetle değerse bozar, buyuruyor. Hanefi mezhebinde şehvetle de değse bozulmaz. Şafii mezhebinde olan kadınların, en rahatı hanefi mezhebini taklid etmeleridir. Gusülde, abdestde hanefi mezhebine uyulacak.
5- Sınava girecek olan öğrencilerin nasıl hareket etmesi ve nasıl dua etmesi gerekir? Sebeplere yapıştıktan sonra duâ ederiz. (Yâ Rabbi! Senin rızana uygun olan hangisi ise, onu bana nasib et!) diye duâ etmelidir. Sebebe yapışmayıp duâ etmek olmaz. Bu duânın bir kıymeti yoktur. Dînine, vatanına, milletine hizmet etmek niyeti ile girilir.
6- Dinin emirlerini yapmak istiyorum. Fakat bir müddet sonra gevşiyorum. Bu durumda ne yapmam gerekir? Biz mücadeleyi bırakmayacağız. Herkes kaderine uygun olan işi tercih eder. Bunun çâresi var. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarını ve hayatlarını okumaktır. Ruhu kuvvetlendirecek. Yani iyi arkadaş seçilecek. Arkadaş iyi olunca ruh kuvvetlenecek. fâsık kimselerle değil, dînini bilen, seven kimselerle görüşülecek. İyi kimselerle beraber olunca, kötülük yapılmaz. Bu da kârdır. (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye) ve (Mektûbat) kitâbını çok okumalıdır.
7- Babam köyde kalmadığı için babaannem beddua eder gibi bir tavır takınıyor. Bu durumda babamın nasıl davranması gerekir? İnsan doğduğu değil de, doyduğu yerdedir. İdâre ederiz. (Gene geleceğiz, şu işleri bir hâlledelim) gibi, tavır koymadan idâre etmelidir.
8- Bazen dilenciyi görüyoruz bu zengindir, buna para vermeyelim diye içimizden geçiyor. Bu durumda ne yapmalıyız? Zengin olup olmadığını bilmiyoruz. Hâline bakarız. Gerçekten ihtiyaç sâhibi olduğuna kanaat getiriyorsak veririz. Bütün sualler ve cevapları Günün ilâhisi
Hakîm-i Tirmizî “rahmetullahi teala aleyh” buyuruyorlar ki; Allahü teâlâ kullarının rızkına kefil olmuştur. Kullarına da tevekkül etmeyi emretmiştir. O hâlde insanlar, Allahü teâlânın kefil olduğu şeyle uğraşmayıp, teklif ettiği şeylere, yâni O'nun dînine hizmete koşmalıdırlar.