Hazret-i Ebu Bekir buyurdu ki:
Allahü teâlâ, farz borcu olanın nafile ibadetini, bunları ödemeden kabul etmez. (Kitab-ül Harac)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Nafilelerin farzlar yanındaki değeri, okyanus yanında bir damla bile değildir. (1/260)
Nafile ibadet, bir farzı terk etmeye sebep olursa ibadet olmaz, zararlı olur. (1/123)
Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyurdu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafilesi kabul olmaz) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nafileyle meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nafile kılması, borçlunun alacaklıya hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin bir tüccara benzer, farzlar sermayesi, nafileler ise kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb m.48)
Farzı terk etmek gibi, kazasını geciktirmek de büyük günahtır. Sünnetler kılınırken kazaya da niyet edilmezse, farz olan kaza namazı geciktirilmiş, günaha girilmiş olur. Onun için sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli. Böylece sünnetler kılındığı gibi, kaza borcu da ödenmiş olur. (Nevadir-i fıkhıyye)
Fakiri hor görmek
Sual: Mahallemizde garip, kimsesiz bir amca var. Namazında niyazında, kimseye karışmaz; fakat fakir olduğu için horlanıyor. Bir de, ahlaksız kötü birisi var; fakat zengindir. Belki işimiz düşer diye, ona da saygı gösteriliyor. Böyle davranmak uygun mudur?
CEVAP
Hiç kimseyi, hor ve aşağı görmek uygun değildir. Zengine zengin olduğu için ikram etmek çok kötü olduğu gibi, fakiri fakir olduğu için, hor görmek de caiz değildir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(En üstün kimse, malı az olduğu için değer verilmeyen mümindir.) [Deylemi]
(Zengine, zenginliğinden dolayı tevazu edenin, dininin üçte ikisi gider.) [Beyheki]
Sünnetler özürsüz terk edilmez
Yayınlanma :
29.04.2010 23:32
Güncelleme
: 29.04.2010 23:32