1- Cinler beyimin iş yapmasına mâni olabilir mi?
Her şeyi onlara mâl etmemelidir. Cin musallat olmuşsa, okuyunca def olur gider. Büyü yapıldı ise, büyü için okunanlarla çözülür. Psikolojik bir rahatsızlık vardır, doktora götürmelidir.
2- Namaz kılarken (Salâten tüncînâ)yı nerede okuyacağız?
Tesbîhler bitiyor, duâyı yapıyoruz, duâ yaptıktan sonra (Salâten tüncînâ) da, salât-i tefriciye de, her türlü duâ serbesttir. Ama sünnetden şaşmamalıdır.
3- Nazar âyetlerini, (âyât-ı hırz)ı ve bu şekilde bazı duâları yanımızda taşısak faydası olur mu?
Âyât-i hırzın hangileri olduğu (İslâm Ahlâkı) kitâbında yazıyor. Hakîkat Kitâbevinin yayınlamış olduğu arabî (Teshîl-ül-menâfi’) kitâbının arkasında da var. Bunları okumak, yanımızda taşımak câizdir. Belden üst yanda, pvc veyâ streçle [yazılar görünmeyecek şekilde sarılı olarak] taşınabilir. Bunların faydası elbette olur. Çünkü seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri buyuruyor ki, (Kur'ân-ı kerîmin her âyeti değil, her kelimesi değil, her harfi şifâdır). Dolayısı ile rabbimizin sözüdür, inanarak yapılırsa Allahü teâlâ şifâ ihsân eder. Âyet-i kerîmeler de, duâ için bildirilenler de şifâ için birer vesîle kaynaklarıdır. İnanarak, itikâd edilerek şartlarına uygun yapılırsa, cenâb-ı Hak muhâfaza eder, korur, şifâ gönderir.
4- Rahatsızlık sebebi ile fitil kullanılınca, gusül gerekir mi?
Kadın olsun, erkek olsun, rahatsızlık sebebi ile doktora gittiği zaman ilaç olarak fitil verildiğinde bunu kullanabilir. Sadece kitâplarda lezzet kaydı geçiyor. Rahatsızlık sebebi ile alındığı için böyle bir durum söz konusu olmaz. Ama kitâplarda o kayd da geçiyor. Böyle bir durum olmadığı müddetçe gusül gerekmez. Hatta abdesti bile bozmaz. Ancak oruçlu iken kullanmak uygun olmaz, orucu bozar.
5- Spor karşılaşmalarını seyretmekte mahzur var mıdır?
Bu ve benzerleri için (Mâlâ-ya’nî) buyuruluyor. Hele namâza, kendisine farz-ı ayn olan ilmihâl bilgilerini öğrenmeye mâni ise, bu mâlâ-ya'nîlik onu harâm günâhına kadar götürebiliyor. Onun dışında bir de izlenen şey de harâm varsa, harâm karışmışsa, onlara bakılıyorsa, o da uygun olmaz. Evet, görüntü ile aslına bakmak birbirinden farklıdır, buyrulmuş (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye) kitâbında, ama yine de ihtiyâtlı hareket etmek gerekir.
Hazret-i Ömer-ül-Fârûk “radıyallahü teâlâ anh” buyuruyorlar ki, Tevâzunun başı, bir müslümân ile yolda karşılaşınca ilk önce selâmı senin vermen, bir mecliste en geride oturmaya râzı olman ve şöhretten uzak durmandır.