Ebû Zer (radıyallahü anh) rivayet eder:
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Kabe'nin gölgesinde otururken yanına geldim. Beni görünce: “Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki, onlar zarardadır” buyurdu.
Ben: “Yâ Resulallah, anam babam sana feda olsun, onlar kimlerdir?” dedim.
Buyurdu ki: “Onlar, malı çok olanlardır. Ancak bol bol verenler müstesna (onlar kârdadır). Böyleleri ne kadar az! Şunu bilin ki, devesi, sığırı, davarı olup da zekatını vermeyen her insan kıyamet günü, o malları, mümkün olan en iri ve en semiz şekilde karşısına çıkıp, sırayla boynuzlarıyla toslayacak, ayaklarıyla çiğneyecek. Sonuncusu da bu muameleyi yapınca birinci tekrar başlayacak. Bu hal, insanlar arasındaki hüküm bitinceye kadar devam edecek”