1- Babam hacca niyetlendi, fakat borçları var. Önce borçlarını ödemesi gerektiğini arz ettim. Babama ısrar edeyim mi?
Borç ödemek de farz. Borç var iken hacca gitmek uygun değildir. Önce borçlarını ödeyecek. Kalanlarla da kendisine hac farz olursa, onunla gidecek. Israr etmeyin, zaten emr-i marûfda bulunmuşsunuz. O nasıl hareket ederse, yapacak herhangi bir şey söz konusu değildir. Çünkü evlâdın, anne ve baba üzerinde ısrarı câiz değildir. Anne, baba ölünceye kadar evlâdına emr-i marûf yapmakla sorumludur.
2- Bazen çocuğumu emzirirken kayın validem ve beyim yanımda oluyor. Bunun mahzuru olur mu?
Onun bir mahzuru yok, çünki yabancı değiller.
3- Halıya çocuğun idrarı bulaşırsa, silmekle temiz olur mu?
Yıkamak gerekir. Kuruduktan sonra üstüne oturulabilir, necâset bulaşmaz. Üzerine seccadeyi serip, namâz da kılınabilir.
4- İki elin hareketinin namâzı bozması nasıl olur?
Elimizi bağlarken iki el hareket ediyor. Salıyoruz iki el hareket ediyor. Bunlar namâza âid hareketlerdir. Namâza âid olmayan bir hareketi iki elle yapmak, meselâ bir elle pantalonun bir paçasını, diğer elle diğer paçasını çekmek namâzın dışında bir hareketdir. Dolayısıyla iki elle bu yapıldığı zamân namâz bozulur. İki elin tek hareketi namâzı bozar. Zayıf kavil diye de geçiyor da, bozmaz diyenler de olmuş. Ama tercih edilen kavil, bozar şeklindedir. Onun için dikkatli olmalıdır.
5- Lohusalıkta neler yapılmaz?
Hayz ve nifâsda neler yapılmazsa, lohusalıkda da aynı şeylerdir. Kur'ân-ı kerîm okuyamaz, câmi'ye gidemez, Kur'ân-ı kerîmi tutamaz, evli ise zevciyât muâmeleleri olmaz, namâz kılamaz, oruç tutamaz. Onun dışında kelime-i tevhîd söyleyebilir, salevât-ı şerîfe okuyabilir, duâ edebilir.
Bütün sualler ve cevapları
Günün ilâhisi
Vehb bin Münebbih hazretleri buyuruyorlar ki, (Ka’b-ül-Ahbâr “rahmetullahi teâlâ aleyh”, mescidde arka saflarda dururdu. Ona; “Bunun altında hangi sır gizlidir?” diye sordular. Buyurdu ki: “Tevrâtda okumuşdum ki, Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden öyle insanlar vardır ki, onlardan biri başını secdeye koyunca, başını secdeden kaldırıncaya kadar, Allahü teâlâ onun arkasında olanı magfiret eder. Ben de cemâatin hepsinden geride duruyorum ki, umarım, öyle birisinin secdesiyle ben de magfirete kavuşurum.”)