1- (Kur'ânda namâz yoktur) diyen birisini, başkalarına anlatmak gıybet olur mu?
Hayır, olmaz. İnsanların dînini yanlış anlatan, yanlış söyleyen, dînini bozmaya çalışanları deşifre etmek gıybet olmaz. Bir de insanları, giyim, kuşam veyâ yiyecek konularında hîle yaparak aldatanları da deşifre etmek ve (falan kimse böyle söylüyor, falan kimse böyle mal satıyor, sakına ona gitmeyin, onu dinlemeyin!) demek gıybet olmaz. Bunu söylemek, diğer insanları bunun zararından korumaktır. Bu niyetle söylemelidir.
Hayır, olmaz. İnsanların dînini yanlış anlatan, yanlış söyleyen, dînini bozmaya çalışanları deşifre etmek gıybet olmaz. Bir de insanları, giyim, kuşam veyâ yiyecek konularında hîle yaparak aldatanları da deşifre etmek ve (falan kimse böyle söylüyor, falan kimse böyle mal satıyor, sakına ona gitmeyin, onu dinlemeyin!) demek gıybet olmaz. Bunu söylemek, diğer insanları bunun zararından korumaktır. Bu niyetle söylemelidir.
2- Âdet bozukluğum var. Mâlikî mezhebini de taklîd ediyorum. Nasıl hareket etmem gerekir?
Hanefî mezhebinde sınırı on gün, mâlikî mezhebinde onbeş gündür. Temizlik müddeti de dört mezhebde onbeş günden az değildir. Hanefî mezhebinde olduğu hâlde, mâlikî mezhebini taklîd eden için, meselâ on gün akıntı geliyor, ona iki gün daha ilâve eder ve onikinci günden sonra gusül abdesti alır, namâzlarını kılar. O iki günü de kaza eder.
Hanefî mezhebinde sınırı on gün, mâlikî mezhebinde onbeş gündür. Temizlik müddeti de dört mezhebde onbeş günden az değildir. Hanefî mezhebinde olduğu hâlde, mâlikî mezhebini taklîd eden için, meselâ on gün akıntı geliyor, ona iki gün daha ilâve eder ve onikinci günden sonra gusül abdesti alır, namâzlarını kılar. O iki günü de kaza eder.
3- Namâz kitâbında, iftitâh tekbîri namâzın dışındaki farzlardan diye yazıyor. Bunu açıklar mısınız?
(Mızraklı ilmihâl)de de öyle yazıyor. Hanefî âlimlerden bir kısmı, iftitâh tekbîrini namâzın dışındaki farzlarından olarak zikretmiş. Bir kısmı da içindeki farzlardan olarak zikretmiştir. Yani içinden de olsa, dışından da olsa bir şey fark etmez. Netice itibâriyle namâzın içindeki ve dışındaki farzların tamamı onikidir. Dışından olarak bildirilmiş olsa da doğrudur, içinden olarak bildirilmiş olsa da doğrudur.
(Mızraklı ilmihâl)de de öyle yazıyor. Hanefî âlimlerden bir kısmı, iftitâh tekbîrini namâzın dışındaki farzlarından olarak zikretmiş. Bir kısmı da içindeki farzlardan olarak zikretmiştir. Yani içinden de olsa, dışından da olsa bir şey fark etmez. Netice itibâriyle namâzın içindeki ve dışındaki farzların tamamı onikidir. Dışından olarak bildirilmiş olsa da doğrudur, içinden olarak bildirilmiş olsa da doğrudur.
4- Onbir yaşında oğlum var. Daha bülûğa ermedi. Namâz kılarken onun ne kadar gerisinde duracağım?
Cemâatle namâz kılarken gerisinde duracağız. Yoksa yanyana da durulmuş olsa bir şey fark etmez. Erkekle kadının yanyana durulmasında, erkeğin namâzını bozulmasının sebebi, aynı namâzı, cemâatle kılarken kadınla erkeğin yanyana durması neticesinde oluyor. Oğlunuz bülûğa erince onunla cemâat yapmış olsanız, siz tam arkasında durursunuz. O da farzı kılarkendir. Farzı kılınca yine yanyana gelebilir. İki erkek cemâat yapmış olsaydı, cemâat olacak olan erkek, imâm olacak olanın hemen sağ tarafında bir topuk gerisinde dururdu.
Cemâatle namâz kılarken gerisinde duracağız. Yoksa yanyana da durulmuş olsa bir şey fark etmez. Erkekle kadının yanyana durulmasında, erkeğin namâzını bozulmasının sebebi, aynı namâzı, cemâatle kılarken kadınla erkeğin yanyana durması neticesinde oluyor. Oğlunuz bülûğa erince onunla cemâat yapmış olsanız, siz tam arkasında durursunuz. O da farzı kılarkendir. Farzı kılınca yine yanyana gelebilir. İki erkek cemâat yapmış olsaydı, cemâat olacak olan erkek, imâm olacak olanın hemen sağ tarafında bir topuk gerisinde dururdu.
5- Seyyid Kutb kimdir?
Mısırda, ihvân-ül-müslimîn teşkilatının yöneticileri arasında bulunuyordu. Hasen el-Bennâ kurmuştu. Bunlar Mısırda fitne çıkardılar ve o fitnenin akâbinde altmışbin müslümân içeri girdi, çok kimse de öldürüldü. Seyyid Kutb, dört kardeştir. Muhammed Kutb, Emine Kutb ve Hamide Kutb. Dördü de mezhebsizdir. İtikâdı bozuktur. Zaten Seyyid Kutb sosyalistmiş. İslâm âlimi falan değildir. Sosyolojiyi iyi bildiği, branşı o olduğu, dili de arabca olduğu için çalakalem kitâb yamış. (Fî-zilâl-il Kur’ân), Kur'ânın gölgesine diye kitâb yazmış. Türkiyeye bunu asrın tefsîri diye takdîm ettiler. Tefsîrle hiçbir alâkası yok. Bu adam, sosyalist olmaktan vazgeçtiğini söylüyor, fakat vehhâbi itikâdında. Mason olan Abduha, üstâdım diyen bir adamdır. Hazret-i Osman “radıyallahü anh” hazretlerine bunamış diyecek kadar ve Îsâ “aleyhisselâm” diri olarak göke kaldırıldığı hâlde, öldü diyen edebsiz birisidir. Hatta (Fî-zilâl-il Kur’ân)da bu vardı, sonraki tercümelerinde hemen sildiler, kaldırdılar. Ama orjinalinde duruyor. (İslâmda Sosyalizm) adlı kitâbında, Hazret-i Osman “radıyallahü anh” hazretlerine (Bunakdı) diyor. Böyle edebsiz ve terbiyesiz birisidir. Mason olan Abduha üstâdım diyenden ne beklenir ki. Bunu islâm âlimi diye takdîm ettiler. (Nâsıra karşı boyun eğmedi, şehîd oldu) diyorlar. Ne şehîdi, darbecidir. İslâmiyyetle alâkası yok ve bu adamın kitâbları da okunmaz.
Mısırda, ihvân-ül-müslimîn teşkilatının yöneticileri arasında bulunuyordu. Hasen el-Bennâ kurmuştu. Bunlar Mısırda fitne çıkardılar ve o fitnenin akâbinde altmışbin müslümân içeri girdi, çok kimse de öldürüldü. Seyyid Kutb, dört kardeştir. Muhammed Kutb, Emine Kutb ve Hamide Kutb. Dördü de mezhebsizdir. İtikâdı bozuktur. Zaten Seyyid Kutb sosyalistmiş. İslâm âlimi falan değildir. Sosyolojiyi iyi bildiği, branşı o olduğu, dili de arabca olduğu için çalakalem kitâb yamış. (Fî-zilâl-il Kur’ân), Kur'ânın gölgesine diye kitâb yazmış. Türkiyeye bunu asrın tefsîri diye takdîm ettiler. Tefsîrle hiçbir alâkası yok. Bu adam, sosyalist olmaktan vazgeçtiğini söylüyor, fakat vehhâbi itikâdında. Mason olan Abduha, üstâdım diyen bir adamdır. Hazret-i Osman “radıyallahü anh” hazretlerine bunamış diyecek kadar ve Îsâ “aleyhisselâm” diri olarak göke kaldırıldığı hâlde, öldü diyen edebsiz birisidir. Hatta (Fî-zilâl-il Kur’ân)da bu vardı, sonraki tercümelerinde hemen sildiler, kaldırdılar. Ama orjinalinde duruyor. (İslâmda Sosyalizm) adlı kitâbında, Hazret-i Osman “radıyallahü anh” hazretlerine (Bunakdı) diyor. Böyle edebsiz ve terbiyesiz birisidir. Mason olan Abduha üstâdım diyenden ne beklenir ki. Bunu islâm âlimi diye takdîm ettiler. (Nâsıra karşı boyun eğmedi, şehîd oldu) diyorlar. Ne şehîdi, darbecidir. İslâmiyyetle alâkası yok ve bu adamın kitâbları da okunmaz.