1- Babaannem ölürken alâmetler uygundu. Günâhı varsa Cehenneme girer mi?
Ehl-i sünnet itikâdında olan bir kimse, [eğer küfür pisliği yoksa] Cehenneme girmez. Ehl-i sünnet itikâdında olduğu hâlde Cehenneme girerse mutlaka bir küfür pisliği var demektir. Dünyâda ona tövbe etmemiştir. Günâhı varsa, o günâhları sebebi ile cenâb-ı Hak, kabirde azâb eder, mahşerde bekletir ve netice itibâri ile Cehenneme göndermeden Cennete gider.
2- Bir hanım olarak, namâzda, ezânda kullanılan hoparlörde, biz nasıl hareket edeceğiz?
Sakınabildiğimiz kadar sakınacağız. Erkekler câmiye gidince en ön safda durur. Zaten kadınların câmiye gitmesi emredilmemiştir. Kadınlara ezân okuması da emredilmemiştir. Vakit girdiğinden eminseniz, namâzınızı kılacaksınız.
3- Devamlı sûretle akıntısı olan bir hanım nasıl hareket edecek?
Hanefî mezhebinde olan, on gününü hayz kabul edecek. Onbeş gününü temiz kabul edecek. Düzelene kadar bu şekilde böyle devam edecek.
4- Müzik âleti bulunan odada nâmaz kılınır mı?
Mekrûhdur, buyuruluyor. Başka yer yoksa [kilisede bile] kılınabiliyor.
5- Şâfiî mezhebindeyim. Nasıl bir ilmihâl kitâbı almalıyım?
Piyâsada bayağı şâfiî ilmihâli var, ama mufassalı [tafsîlâtlı olarak anlatanı] eski Urfa müftüsü Halil Gönenç hocanın, (Büyük Şafii İlmihali) diye var. Bizim bugüne kadarki gördüğümüz, latin harfleri ile yazılmış olan şafiî ilmihâlleri içerisinde en genişidir. Bunun dışında belki vardır, ama biz görmedik.
Hakîkat Kitâbevinin yayınlamış olduğu (İslâm Ahlâkı) kitâbının, (Huccet-ül-islâm) ilmihâli kısmının son maddelerinde şâfiî mezhebinin gusül, abdest ve namâzı, ana hatları itibâri ile anlatılıyor. Buradaki bilgiler sağlamdır, istifâde edilebilir.
Atâ-i Horasânî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: Dünyânın sıkıntısı geçicidir. İnsan bir gün sıkıntı ile karşılaşır. Öbür gün, o sıkıntıdan kurtulabilir. Fakat ya âhiretin devamlı olan dayanılmaz acı ve ızdıraplarına yakalanırsak, hâlimiz nice olur?