Masada Kur'ân-ı kerîm okunabilir mi?
Yayınlanma :
12.10.2010 21:33
Güncelleme
: 12.10.2010 21:33
1- Kâ’be-i muazzamada namâz kılınırken, polisler insanların yüzüne karşı duruyorlar. Böyle namâz olur mu? Câiz değildir. Çok zarûri bir durum olmadığı müddetçe uygun değildir. 2- Kulaklıkla, gece yatarken, radyodan Kur'ân-ı kerîm dinleyebilir miyiz? Kur'ân-ı kerîm dinlemek edebe uygun değildir. Yatınca okunmasına izin verilmiş olanların dışında Kur'ân-ı kerîm okumak, radyodan da olsa dinlemek edebe uygun olmaz. Her zamân için edebi korumak gerekir. İslâm tarihi ile alâkalı, Evliyâ-i kirâmın hayâtlarını veyâhud da fıkh bilgileri ile alâkalı şeyleri dinlemeye izin verilmiştir. 3- Masada Kur'ân-ı kerîm okunabilir mi? Câiz ise de, efdal olanı bu değildir. Ama imkân yoksa, orada da okunabilir. 4- Televizyonda bir hoca, Cehennemin sonsuz olmadığını söyledi. Bu konuda neler söylersiniz? Kendi kafasına göre anlatmış. Hâlbuki, Kur'ân-ı kerîmde (ebedâ) ifâdesi geçiyor. Elîm azâb sahibi olduğu, Cehennemin (ebedâ) yani ebedî olduğu sık sık tekrar ediliyor. Bu mezhebsizlik, onu zındıklığa kadar götürür. Cennet ve Cehennem sonsuz olarak kalacak, öbürlerini de yok edecektir. 5- Yatsı namâzını gece üçde, dörtde kılanlar var. Böyle yapmak daha iyi olurmuş. Doğru mudur? Yatsı namâzını gecenin üçde birinden sonraya bırakmak, [herhangibir özür olmadan] mâlikî mezhebinde harâmdır. Gece yarısından sonraya bırakmak hanefî ve şâfi'î mezhebinde tahrîmen mekrûhdur. Yani harâma yakındır. Evet, dört mezhebde de yatsının son vakti, imsâk vaktidir. Ama özürsüz olarak bunu hanefî ve şâfi'î mezhebinde gece yarısından sonraya bırakmak tahrîmen mekrûh, üçde birinden sonraya bırakmak da mâlikî mezhebinde harâmdır, diye geçiyor. Bunu söyleyen, vitri oraya bırakmak çok evlâdır, diye anlatmış olabilir. Dinleyen de, yatsıyı oraya bırakmak evlâdır, şeklinde anlamış olabilir. Ona da, hüsn-i zan edelim. Çünkü, bir imâm efendi, bir vâiz efendi, hoca efendi tutup da bunu bu şekilde anlatmaz.