Bağlantı için Ctrl + Tıklat href=http://www.cocukpinari.com/osmanunlu/tarih/31.1.2010.rar>Suallere verilen cevapları toplu olarak bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız
1- Akşam namazını kılamayan bir kimse, yatsı vakti girince akşamı kaza etmeden yatsıyı kılamazmış, öyle mi?
Akşam namazını kılamayacak bir kimse, hemen hanbeli mezhebine niyet etmeli, yatsıyla beraber cem etmelidir. Namazı kazaya bırakmak çok büyük günâhdır. Velev ki, unuttu, bayıldı kaldı, (Bunlar özrdür). Yatsı vakti kendine gelince, bu kimsenin üzerinde hiç kaza namazı borcu yoksa önce akşam namazını kaza eder, sonra yatsıyı kaza eder. Yatsıyı kıldıktan sonra akşamı kılmadığını hâtırlarsa, tekrar döner akşamı kaza eder, yatsıyı da iâde eder. Ama senelerce üzerinde kaza borcu varsa, yatsıdan önce de, yatsıdan sonra da kaza edebilir.
2- Daha önceden çalgı aleti olarak kullandığımız televizyonun bulunduğu odada namaz kılma durumu nedir?
Şimdi çalgı aleti olarak kullanılmıyorsa namaz kılmanın mahzuru yoktur.
3- Kelime-i tevhîd abdestsiz söylenir mi, muayyen durumda söylenir mi?
Kelime-i tevhîd, kelime-i tenzîh, kelime-i şehâdet, kelime-i temcîd, salevât-ı şerîfe, tesbîh, tahmîd, tekbîr, lafzatullah..., bunlar namaz abdesti olmadan da, muayyen hâlde de söylenebilir. Bunlara abdest şart değildir.
4- Rüyâmda şehvetlenmiş olabilirim veya ihtilâm olmuş olabilirim diye her ihtimâle karşı gusül abdesti alsam olur mu?
Vesvese olur. Emin olmak lâzımdır. İhtilâm olunca gusül alınır.
5- Yabancı birisinin resmine bakmakla, aynısını bakmak aynı şey midir?
Değildir. Ama resme de şehvetle bakmak, artık bir derece ileri gidince, günâh olur.
Ebû Bekr Verrâk “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki; İhlâs sâhibi mi olmak istiyorsun, önce baş olma sevgisini kalbinden at. Sonra da kendini kimseden üstün görme.