1- Buradan hacca giderken, (Resûlullah efendimize benim selâmımı söyle! Hatm ettim, arz et! Şu kadar salevât-ı şerîfe okudum, arz et!...) diyenler oluyor. Bunları ne yapacağım? Götürülür mü?
Câizdir, götürmek. Buradan da hediye edilebilir. Oraya götürülür, Resûlullah efendimizin “aleyhissalâtü vesselâm” kabr-i şerîfinin başında, (Yâ Resûlallah! Ümmetinden falan falan kimselerin hurmet ve selâmlarını ilettiler. Şu kadar salevât-ı şerîfe size hediye ettiler. Şu kadar kelime-i tevhîd, ve hatm hediye ettiler) diye arz edilebilir. Orada değil de, Kâ’be-i muazzamada duasını et, derlerse, Kâ’be-i muazzamada, revakların altında otururken, Kâ’be-i muazzamaya dönerek, (Yâ Rabbî! Falan falan kimsenin okuduğu hatmlerden, okunanlardan hâsıl olan sevâbı...) diye başlanır. Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm”, bütün Peygamberlere, Eshâb-ı kirâm, Tâbi’în, Tebe’i tâbi’în ve bütün islâm âlimlerinin, Evliyâ-i kirâmın rûhlarına, hayâtta olanlara, ölmüş olanlarımıza, yakınlarımıza hediye edilir.
2- Emekliyim. Emekli maâşı alıyorum, ama bir yerde birikmiş yetmişbin lira da param var. Kurban kesmem vâcib mi?
Şu anda altın yükseldiği için 5856 lirası olan dînen zengindir. [Fülûsdan aşağı ile alış-veriş yapmak câiz değildir. Şu anda altınlar, 410 lira civarında. 410/15=27 kuruş. Yani bir 25 kuruşlukla alış-veriş olmuyor.] 70.000 liranız olduğu için dînen zenginsiniz. Ne zamân zengin olduysanız, onu yazacaksınız. Her sene o gün gelinde, bunun kırkda birini alıp, ayıracak ve altın olarak veyâ altınla bir fakîrle devrini yapıp, bedelini vereceksiniz. 70.000/40= 1750 tutuyor. Bugünkü fiyâtla, 1750/61= 28,6 gram altın tutuyor. 29 gram altınla fakîrle devrini yapar, 1750 lirayı da bölerek, fakîrlere dağıtabilirsiniz. Bu para, kurban bayramının 1. ci, 2. ci, 3. cü günü olunca mutlaka kurban kesmeniz gerekir. Kesmeyip de fakîri giydirmek, doyurmak olmaz; çünkü kesmek emirdir. [Altnın gramı 61 liradan baz alınmıştır.]
3- Kâ'beyi tavâf ederken nasıl niyet edeceğiz?
Farz olan tavâfın ismi ziyâret tavâfıdır. Bunun için, (Niyet ettim, farz olan tavâfı yapmaya). Tavâf-ı kudûm, tavâf-ı ziyâret, tavâf-ı vedâ var. Ondan sonrakiler nâfile hükmündedir. Niyet ettim, Kâ'beyi tavâf etmeye, diyeceksiniz.
4- Kabr-i se’âdeti ziyâret ederken, (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)de, (kitâbdaki uzun düâ) diye geçiyor, Bu okunacak duâları hangi kitâbda bulabiliriz?
Diyânetin yayınlamış olduğu hac rehberleri var. Tabiî, farklı bir şey söylemeyecek. Ziyâretlerde okunan duâlar var. Bu konuda, Prof. Dr. Ramazan Ayvallı hoca'nın da hac rehberi ile alâkalı olarak piyasaya bir kitâbı çıkmıştı. Hatta onu biraz daha genişleterek bir çalışması vardı. Temîn edilebilirse, orada duâların metinleri de var. Kitâbı açıp, yüzünden de okunabilir. Orada okuyabilmek için önceden biraz talîmli olmak lâzımdır.
5- Kurban bayramı yaklaştığı için, vekâlet konusunda nelere dikkat etmemiz gerektiğini tekrar hâtırlatır mısınız?
Senelerdir anlatıyoruz, naklediyoruz. Meselâ İhlâs Vakfı öğrenci yurtlarındakiler, [oraya bu işi bilenleri oturtmuşlar] kurban vekâleti alırlar. Diyorlar ki, (Şu, şu isimler bizim umûmi vekîlimiz). Denilecek ki, (Vâcib olan kurbanımı almaya, aldırmaya, ... umûmi vekîl tayîn ettim). Parası da gönderiliyor, onu da yazıyorlar. ... gidiyor, vekîli olduklarının vâcib olan kurbanını satın alıyor. Kesecek olana ... diyecek ki, (Falanın, falanın vâcib olan kurbanını kesmeye seni vekîl ettim). Kesecek olan dinliyor ve tekbîrini getiriyor, (Bismillahi Allahü ekber) diyerek kesiyor. Kestikten sonra ... umûmi vekîl olduğu için [parçalattırır, istediği gibi dağıtır] veyâhud da yurttaki çocuklara hediye edebilir. Onun için buna dikkat etmek lâzım.