1- Hakikat kitabevinden kitap siparişi versek, bu kitaplarla yemin kefareti borcunu ödeyebilir miyiz?
 
Tabii, fakirlere vermek kaydı şartıyla olur. On ayrı fakire verilecek. On tanesi bir kişiye aynı günde verilmemek kaydıyla da olur.
 
   

2- Zekat için bir kimseyi vekil etsek, zekat bedelini bankaya yatıran kimse fasık olsa bir zararı olur mu?
 
Uygunsuz olması hiç önemli değildir. 
 
   

3- İnsan ve hayvan hakları konusunda bilgi verir misiniz?
 
Geniş bir konudur. İnsanların malına, mülküne, namusuna göz dikmemek, onları rencide etmemek, sıkıntıya sokmamak gerek.
 
Hayvan eğer yük hayvanı ise, takatinin üzerinde yük yüklememek, yemini, suyunu vaktinde vermek, onlara eziyyet etmemek gerek. Haşerat cinsinden ise, bunların öldürülmesine izin verilmiş, ama yakarak, suya atarak öldürülmesi men edilmiştir. Mümkün olan en seri bir şekilde öldürmelidir.
 
   

4- Arkadaşım hayvancılıkla uğraşıyor. Zamanında belki bilerek veya bilmeden hayvanlara eziyet etmiş olabilir. Bu durumda onların haklarını nasıl ödeyebilir?
 
En zor hayvan hakkıdır. Onun için çok tövbe istiğfar etmeli, ondan sonra da hepsine merhametle muamele etmelidir.   
   

5- Üç ay önce tırnaklarıma oje sürmüştüm. Ama sonradan fark ettim ki ojeyi tam çıkartamamışım. Üç aydır gusülüm ve abdestim olmadı mı?
 
Çıkarmak için elinizden geleni yaptınız ve üç ay sonra gördünüz, hemen o anda yıkar ve çıkartırsanız önceki gusüller, kıldığınız namazlar sahih olur.
 
   

6- Birbirine yabancı olan erkek ve kadın birbirlerine hal hatır sorsalar, günaha girerler mi?
 
Umuma açık olan bir yerde, iş yerinde olabilir. Ama birbirlerine yabancı oldukları için fitneye, dedikoduya fırsat vermemek daha iyidir.  
   

7- Bir insan namaz kılmasa, fakat ölümü yanarak veya suda boğularak olsa şehit olur mu?
 
Ehl-i sünnet itikâdında amel îmândan cüz değildir. Fakat Ehl-i sünnet âlimleri namaz konusunda ittifak etmemişler. Namaz konusu hassastır. Namaz kılmadığı için üzülüyordur, îmân alâmetidir. O hâlde iken boğulsa, yanarak ölmüş olsa, kalbinde de îmânı varsa şehid olur.
 
     8- Müslüman bir hanım, müslüman olmayan bir hanıma güler yüzle davranabilir mi?
 
Müslüman olmayana da müdara etmelidir. Hatta Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî hazretlerinin bir sözü vardır, (Dostlara güler yüzle ve tatlı dille muamele etmeli, düşmanlara müdara etmelidir). Yerine göre nasılsın denir, hâl-hâtır sorulur, tebessüm edilir. Müslümanlardaki bu güzel ahlâkı bu görecek ki, İslâmiyyet böyle bir şeymiş diyecek. Merak edip İslâmiyyeti araştıracak, müslüman olacak. Sevmemek ayrı bir şey, ama muamele farklı bir şeydir.      9- Abdest alırken kulağın içinin mesh edilmesini anlayamadım?
 
Kulağın içerisi mesh edilecek diye bir şey söz konusu değildir. Biz öyle bir şey de söylemedik. Sadece kulak ve ense mesh edilirken şehadet parmağı kulağın içine konur, baş parmak da kulağın arkasına konur ve bu şekilde indirilir. Parmakların arkası ile de ense mesh edilir.
      10- Başın tamamını nasıl mesh etmeliyiz? 
 
İki el ıslatılır, parmakları bitiştirmek suretiyle önden arkaya doğru tamamı mesh edilmekle de olur.
      
Bütün sualler ve cevapları       Günün ilâhisi      

 Ebû Hafs-ı Nişâbûrî “rahmetullahi teala aleyh” buyuruyorlar ki; Zamânın fesâda varmasına şu üç topluluğun hareketi sebeb oldu: 1. İrfân sâhibi olduklarını iddiâ edenlerin günah işlemesi. 2. Muhabbet ehli olduklarını söyleyenlerin hıyâneti. 3. Allah yolunda olduklarını söyleyenlerin yalanı.