1- Çocuklarım öğle namâzını okulda kılamıyorlar. Bunu nasıl hâlledebilirler?
İkindiye eve yetişiyorlarsa, hanbeli mezhebine niyet edip, hemen eve gelince abdest alıp, (Niyet ettim hanbeli mezhebine uyarak, öğle namâzının farzını, ikindi vaktinde kılmaya), sonra (Niyet ettim ikindinin farzını kılmaya) diyerek cem edilebilir. Fakat önceden tedbir alması, bir zahmete katlanması gerekir. Şimdi bu zahmet ve meşakkate katlanılmıyor. Anne baba da şevkatli ve merhametli davrandığını zannediyor. Bu yollar da öğretilmiyor. Burada en büyük vebâl, hata anne babadadır.
Anne babanın bu meseleleri çok iyi bilmesi lâzım ki, çocuğa lâzım olunca değil, önceden alt yapısını oluşturmalıdır. Çocuk şunu bilmeli ki, dört mezhebden hanbeli mezhebinde, çok zarûri durumlarda, öğle ile ikindiyi öğle veyâ ikindi vaktinde, akşamla da yatsı akşam veyâ yatsı vaktinde cem ederek [birleştirerek] kılmak câizdir. Ancak bu, çok zarûri durumlarda olmalı, diğer durumlarda gerekir ise, helâda bile vaktinde kılınabilir. Bunu bile denemek lâzımdır. Bunların hiçbirsini denemeden, hiçbir zorluğa katlanmadan, böyle yapalım demek uygun olmaz.
2- Komşumuz kurban adamış. Bunu kurban bayramında keseceğini söyledim, ama bir hocaya efendiye sormuş, o da (kurbana kadar yaşayacak mısın) demiş. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Birisi bir soru sorduğu zamân, cevâb verme ihtiyâcı hissediliyor. Eğer böyle söyledi ise, yanlıştır. Bunu söyleyen de, buna uyan da okka altına gitti. Kurban bayramında kesecekti. Kurban bayramı geçti ise, zaten kesmemesi lâzımdı. Bedelini altın olarak vermesi lâzımdır. Şimdi adadı ise, seneye gelen kurban bayramında bunu tekrar keser. Geçti ise, bedelini altın olarak öder.
3- Merve, Mine, İlayda isimleri câiz midir?
Diğer isimler câizdir. İlayda isminin anlamı da düzgünse konulabilir.
4- Telefonumdaki radyodan sizi dinliyorum. Bazen bu telefonu pantalonun cebine koyuyorum. Bunun mahzuru var mı?
Âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerîfler geçiyor. Bağlantı hâlinde olmuş olsa bile, ona o anda hürmet ve saygı göstermek gerekir. Bağlantı bitince koymanın herhangi bir mahzuru söz konusu değildir. Aşağıya mümkün mertebe indirmemeye gayret edin.
5- Yaşlı bir kadınım. Âilece birisinden çok çekiyoruz. Ne yapabiliriz?
Duâ ederiz. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin emridir. Gıyâben yapılan duâ kabûl olur. İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretleri buyuruyorlar ki, (Akrabâdan gelen sıkıntılara dayanmak lâzım, sabretmek lâzım). Allahü teâlâya havâle etmek lâzım. Sabredilirse burası aşılır.
Bütün sualler ve cevapları
Günün ilâhisi
Bişr-i Hâfî hazretleri, imâm-ı Evzâî “rahmetullahi teâlâ aleyh” hazretlerinden naklederek buyuruyor ki: Bir zaman gelecek ki, ünsiyet sâhibi bir arkadaş, helâl bir lokma ve sünnete uygun bir amel o zamân çok az olacak.