1- Beyim besicilik yapıyor. Hayvanların boynuzunu yakıyor. Bu uygun mudur?
O yakmak, bizim bildiğimiz ateşde yakmak değildir. İlâçla törpülüyorlar. Başka bir hayvanla kavga etmiş olsa, ona zarar verecek duruma getiriyorlar. Câizdir.
2- Cenâze namâzı mekrûh vakitlerde veyâ gece de kılınabilir mi?
Hâzırlanmışsa, bekletilmemesi için ona ruhsat verilmiş. O üç [mekrûh] vakit var, cenâze namâzı için de ruhsat yok. Ama başka çâre yoksa, [kışdır, hava soğukdur, benzeri durumlarda] acil gönderilmesi gerekirse, ruhsat verilmişdir. Gece de kılınabilir.
3- Çalışıyorum. Namâzımı, çalıştığım yerde kimseye belli etmeden mekrûh vakitden önce mi kılayım, yoksa evde mekrûh vakitde mi kılayım?
Hayır. Eğer imkânınız varsa, çalıştığınız yerde mekrûh vakit girmeden önce ikindiyi kılmalıdır. Baktınız ki zorladı, kılamadınız, o zamân evde mekrûh vakitde de olsa farzını kılarsınız.
4- İçkili olarak ölmüş olan bir kimsenin namâzı kılınır mı?
Evet, kılınır. Çünkü Ehl-i sünnet itikâdına göre amel îmândan cüz değildir. (İçki ile îmân bir arada durmaz, birisi girerse diğeri çıkar) meâlinde bir çok hadîs-i şerîfler var. Çünkü içkili iken akıl örtülür, her an îmânın gitme tehlikesi var. Ama içkili iken îmânı giderecek bir söz duymadık ve adam içkili iken öldü. Yine namâzı kılınır. Hatta İbni Âbidînde buyuruluyor ki, (Bir kimse içki içse, bir başkası da gelse bu adamı döverek öldürse, [yani zulm etse] bu kimsenin şehîd olmasına o hâl mâni değildir). Çünkü zulmen öldürüldü. Îmânı da vardı. Çok büyük günâh olduğu hâlde, intihâr edenin bile cenâze namâzı kılınır, buyruluyor.
5- Kurbanda, vekâlet alan kimse, vekâletini aldığının ismini söyleyecek mi?
Tabiî söyleyecek. Diyecek ki, (Vekîli olduğum .... nın vâcib olan kurbanını kesmeye) veyâ hayvan alırken, (... nın vâcib olan kurbanı için ben bu hayvanı alıyorum) diye onu belirtecek. Senelerdir, İhlâs Vakfı öğrenci yurtları bunu yapıyor. Bu ibâdetdir, şartlarına uygun yapılması lâzımdır.