1- Bankaların vermiş olduğu fazlalığı kullanmakta mahzur var mıdır?
Fâiz [ribâ] harâmdır. (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)nin (Fâiz ve Banka) bahsinde çok detaylı ve geniş bilgi verilmiştir. Bu fazlalığı muhtaçsa kullanabilir. Muhtaç değil ise, alır fakîrlere verir veyâ din-i islâma hizmet eden kurumlara verir.
2- Hanım namâz kılmıyor. Ne yapayım?
Döverek hiçbir zamân kalbe bir şey girmez. Hediye alarak, teşvik ederek, iyilikle emr-i marûf yapmaya devam etmelidir. Emr-i marûf yaptığınız hâlde namâz kılmazsa, size günâh olmaz. Erkek hiç müdâhale etmezse, emr-i marûf yapmazsa o zamân okka altına gider. Çünkü Allahü teâlâ erkeği sorumlu tutmuştur. Yanî erkek hem kendinden, hem hanımından, hem çocuklarından bunları yapma husûsunda sorumludur.
3- Müslümânlıkta kan kardeşliği diye bir şey var mıdır?
Yoktur, uydurmadır. Âhiret kardeşliği olabilir. Ama bu da sıhrıyet ve süt kardeşliği gibi değildir. Meselâ bir kadınla bir erkek âhiret kardeşi olabilir. Ama ikisi birbirine yabancıdır, birbirleri ile evlenebilirler.
4- Namâzda hapşırınca veyâ öksürünce gözümüzden yaş gelse bir şey olur mu?
Hiçbir şey olmaz. Çünkü gözden yaş, gözdeki hastalık ve ağrı sebebi ile gelirse hanefî mezhebinde abdesti bozuyor.
5- Yetmiş yaşına gelip de hovardalık yapan hakkında neler söylersiniz?
Ölmeden önce herkesde bir hak var. Cenâb-ı Hak hidâyet nasîb etsin!
Ebû Hafs-ı Nişâbûrî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: Zamânın fesâda varmasına şu üç topluluğun hareketi sebeb oldu: 1. İrfân sâhibi olduklarını iddiâ edenlerin günah işlemesi. 2. Muhabbet ehli olduklarını söyleyenlerin hıyâneti. 3. Allah yolunda olduklarını söyleyenlerin yalanı.