1- El işi yapmak günâh mıdır?
Tam tersi, Peygamber efendimiz “aleyhissalâtü vesselâm” (Yün eğirmek, iplik yapmak hanımlar için ne güzel eğlencedir) diye meth-u senâ etmiştir. Çünkü insan boş durduğu zaman şeytân musallat olur. Bir kimse, muhakkak bir şeyle meşgûl olmalıdır. Meşgûl olursak, şeytan fırsat bulamaz. Bu şekilde böyle çalışmak da çok iyidir.
2- Ezberlerimi unutuyorum. Ezberlediğim yerleri yüzünden okuyorum. Doğru mu yapıyorum?
Kur'ân-ı kerîmden bir şey öğrendikten sonra unutmak günâh olur. O ezberlediğimiz yerleri hiç olmazsa yüzünden dâhi okursak, o günâhdan da kurtulmuş oluruz.
3- Küpelerin bazıları kulak yumuşağına yapışık oluyor. Namâz abdesti alırken bunların altını da yıkayacak mıyız?
Gusülde yıkanması gerekir. Abdestde sadece kulağın içi ve arkası mesh edilir. Küpe bölgesine bir şey gerekmez. Farz değil, vâcib değildir. Yanî hiç mesh edilmese de abdest yine sahîh olur. Onun bir mahzuru yok.
4- Namâzlarda (Sübhâneke)yi okurken (Ve celle senâüke)yi de ilâve ederek okuyorum. Bir mahzuru olur mu?
Hayır, olmaz. Okumak lâzım değildir. Cenâze namâzında okunur. Ama diğer namâzlarda da okunmasının bir mahzuru yok.
5- Son asrın müceddidi kimdir?
Bir kimse ben müceddidim diyorsa, îmâ ediyorsa bir kıymet ifâde etmez. Müceddidler Ehl-i sünnetdir. Ehl-i sünnet âimlerinin kitâblarını neşr ederler. Bid'atleri, mezhebsizliği red ederler. Eğer kitâbların içine, müslümânlar arasına bunlar yayılmışsa, bunları temizlerler. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, mevlâna Hâlid-i Bağdâdî hazretleri gibi zâtlardır. Ancak bunlar vefâtlarından sonra anlaşılır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerini bile kendi asrında red etmişlerdi. Müceddidler yaptıkları hizmetlerle çıkar.
Süfyân-ı Sevrî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: Günlerini, gecelerini ve saatlerini boşa geçirme, âhiretine hazırlık yap. Allahü teâlânın rızâsını kazanmaya bak. Bu da, Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle olur.