1- Duâları latin harfleri ile yazıyorlar. Bunu böyle okumak uygun olur mu?
Ezberledikten sonra, bilen birisine mutlaka dinletmek lâzımdır. Muhakkak yanlış olur. Bilen birisine dinletip, yanlış değilse ondan sonra okumalıdır. Yoksa okumamalıdır.
2- Eşlerin öldükten sonraki durumları nedir. Birbirlerinden râzı olurlarsa sonra bir daha görüşecekler mi?
İkisi de îmânlı giderse, ikisi de birbirinden râzı ise, ikisinin de dereceleri birbirine müsâid ise ve orada da beraber olmayı arzû ederlerse ebediyyen Cennetde beraber olurlar. Ama dünyâda zor götürüyorlardı, âhirete ikisi de îmânlı gitmiş olsa bile, orada beraber olmaları tercih meselesidir. Genel hüküm olarak kadın, [îmânlı gitmeleri şartıyla] âhiretde kocası ile beraberdir. Ama kadının derecesi çok yüksek olup, erkeğinki aşağıda kalırsa, tercih etmeyebilir. Veyâhud da erkeğin derecesi yüksek olup, kadının derecesi aşağıda kalırsa, erkek tercih etmeyebilir. Veyâhud da birbirlerine şefâat ederler ve aynı dereceye çıkabilirler. Oradaki durum tamamen farklıdır.
3- Mâlikî mezhebinde vitir namâzını üç rek'at kılmak mekrûh, diyorlar. Böyle bir şey var mı?
Mâlikî, şâfiî ve hanbeli mezhebinde vitir namâzı vâcib değildir, sünnetdir. Bir tek hanefî mezhebinde vâcibdir. Biz mâlikî mezhebini taklîd edince, mâlikî mezhebinin sünnetlerine, müstehâblarına, mekrûhlarına uymuyoruz. Taklîd ettiğimiz mezhebin, o ibâdetdeki farz dediklerine uyuyoruz. Bir de o ibâdeti bozar dediklerinden de sakınıyoruz. Diğer, sünnetde, müstehâbda, mekrûhda kendi mezhebimizin bildirdiklerine tâbiyiz. Vitir namâzı hanefî mezhebinde vâcib ve dolayısıyla yine vâcib olarak da kılıyoruz.
4- Mâlikîye göre sehv secdesinin hanefîden farkı var mı?
Yok. Aynen hanefî mezhebindeki gibi selâm vererek, selâm vermeden önce de, iki tarafa selâm verilerek de yapılabiliyor. Yanî hanefîdeki yaptığımız gibi yapıyoruz.
5- Tilâvet secdesini yapmayı unutan, üç-beş gün sonra hâtırlayan yine yapacak mı?
Tabiî yapacak. Çünkü vâcibdir. Abdestli yapmak lâzım, mekrûh vakitlerde yapmamak lâzımdır. (En son yapmadığım üzerime vâcib olan tilâvet secdesini yapmaya) diyerek yapılır. Kur'ân-ı kerîmde okundu ise veyâ okunurken dinlendi ise, tilâvet secdesi yapmak vâcib olur. Sâkıt olmaz. Sünnet olmuş olsa, yapılmadığı zamân bir şey lâzım gelmeyebilir. Ama sünnetleri de inkâr, insanı küfre kadar götürebilir. Kaç tane yapılmadı ise, yapılacak. Yapılmazsa âhiretde önümüze koyacaklar.
Abdüllah ibni Mubârek “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: İlmin evveli niyet, sonra anlamak, sonra yapmak, sonra muhâfaza, sonra da yaymaktır.