1- Her bilenin üstünde bir bilen vardır sözünü açıklar mısınız? Her âlimin üstünde bir âlim var. İlim sıfatı cenâb-ı Hakka âit. Zâtı gibi ilim sıfatı da sonsuzdur. Dolayısıyla Allahü teâlânın ilim sıfatı yanında peygamberler de dâhil olmak üzere herkes âcizdir.
2- Ondokuz yaşında evlenirken annem birisinden ödünç almıştı. Annem, (Bu borcu öde) diye vasiyet etti. Şimdi ne yapmalıyım? Kul hakkıdır. Verebilirseniz verin, veremezseniz gidip helâlleşin, hakkını helâl ettirin.
3- Kırkiki gram altınım, bir de tarlam var. Kurban kesmek vacip midir? Bir kavle göre tarlası olan kurban nisâbına mâlik. Diğer kavle göre tarladan gelen gelir ile nisâba ulaşılırsa kurban kesmek vâcib olur.
4- İslam Ahlakı kitabında, kaza namazları kılınırken ezan okunacak, diye yazıyordu. Yanlış mı anladım? Doğru anlamışsınız. Önce ezân okunur, bir ezânla birkaç günlük kaza namazı da kılınabilir. Erkekler her farz kaza edilirken kâmet getirirler.
5- Camide imama ikinci rekatta yetişip, daha sonra imamla beraber selam veren kimseleri görüyoruz. Bunlara karşı nasıl hareket etmeliyiz? Bilmiyorlar. Burada imâmlar da vebâl altındadır. Fıkıh bilgisi yerine tefsir dersleri veriyorlar. Tanıyorsanız, biliyorsanız söylersiniz veyâ (İslâm Ahlâkı) kitâbı verirsiniz. Kitâp hediye ederseniz, vebâlden kurtulursunuz.
6- Sekiz yaşındaki çocuğum camiye giderken parfüm sürüyor bunun bir mahzuru var mıdır? Bir mahzuru yok.
7- Cuma günü zuhr-i ahir namazını kılarken nasıl niyet etmemiz lazım? Hanefi mezhebinde Cuma namazının edâ ve vücub şartları var, bunların çoğu tahakkuk etmiyor. Bunun için acil bir işimiz olsa da, mutlaka zuhr-i âhir namazını kılmalıdır. (Niyet ettim üzerime en son farz olan kılmadığım öğle namazına) diye niyet edilir. Cuma namazı sahih oldu ise, bu daha önce kazaya kalan bir öğle namazının yerine geçer.
Bütün sualler ve cevapları Günün ilâhisi
Ebû Bekr-i Verrâk “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki, Allahü teâlâ ile kendi aranda doğruluğu, halkla kendi aranda da yumuşaklığı sağla.