1- Hoparlör ile ibadet olmaz, peki o zaman niye zekat için telefonda vekalet veriyoruz. O da ibadet değil mi, o nasıl kabul oluyor?
Neyin ibadet olduğunu, ibadetlerin şartlarının ne olduğunu iyi bilmek gerekir. Vekâlet ayrı bir konudur, zekât vermek ayrı bir emirdir. Her ibadetin kendisine mahsus şartları vardır. Bu şartların iyi bilinmesi gerekir. Vekâlet konusu kitaplarda anlatılırken, vekâlet sözle verildiği gibi, mektupla, telefonla, maille de vekâlet verilebilir buyuruluyor. Ama icab ve kabul söz konusudur. Cevap geliyor ve böylece bu vekâlet meselesi hallolmuş oluyor. Dolayısıyla vekâlet ayrı bir konudur.
2- Yirmiiki yaşında bir kızım var. Talip olanlar var. Bunlardan biri mezhepsiz, bir cemaate bağlı, diğeri ise sadece Cumalara gidiyor, Ehl-i sünnnet yolunu öğrenme isteği var. Bu konuda nasıl hareket etmeliyiz, bize ne tavsiye edersiniz?
İkisinden birisine verme mecburiyetiniz varsa mezhebsizi değil, öbürü tercih edilir. Kızınızı mezhebsize verirseniz, onu da mezhebsiz yapacak. Öbürüsünün gerçekten olabilecek durumu varsa, iştişare edilir, istihare de yapılır, verilir.
3- Sizi yıllardır takip ediyorum. Tavsiye ettiğiniz kitapları da aldım. Söylediklerinizden şüphem yok, hepsine inanıyorum. Ama öğrendiklerimle amel etmiyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Nefs içeride kuvvetlidir. Çevreniz, arkadaşlarınız da nefsine tâbi olanlar ise, böyle arkadaşların arasında bulunduğunuz müddetçe de zor olur. Meselâ kitaplarda anlatılırken buyuruluyor ki, (İyi kimselerle beraber olun). Dolayısıyla bunlarla beraber olunca nefsinize gâlip gelirsiniz. Kitapları okursanız, iyi arkadaşları arayıp onlarla beraber olursanız, kısa zamanda kurtulursunuz.
4- Burçların dinimizde yeri var mıdır?
Burçlara bağlı olarak yazılan falların aslı yok. Aynı mevsimde doğanlarda karakter benzemesi olabilir. Ama aynı anne babanın evlatları olmasına rağmen birbirlerine hiç benzemeyenler de var. Aynı burçlardan olunursa, şunlar şunlar olacak demek uydurmadır.
5- Doğuştan çift cinsiyetli insan var mıdır? Böyle olan bir kimse dinen erkek hükmünde midir, yoksa kadın hükmünde midir?
Olur tabii, kitaplarda (hünsa) diye geçiyor. Cinsiyet itibâri ile erkekliğe daha yakın olan, erkek hükmündedir. Yani hususiyetlere, o organa bağlıdır.
Ebû Hafs-ı Nişâbûrî “rahmetullahi teala aleyh” buyuruyorlar ki; Nefsinde gördüğü şeyleri iyi sanan kimse, ayıplarını göremez ve bilemez. Ancak nefsinin ayıbını arayan, ondan gelen herşeyi incelemeye tâbi tutan kusurlarını anlar ve hatâlarını bulur.