1- Bazı mahrecleri kolay çıkaramıyorum. Bu nedenle hemen hemen her namâzımda kelimeyi tekrar ediyorum. Hep secde-i sehv mi yapmam gerekir?
Secde-i sehv yapmayın. Harfi çıkaramadınız, harfi çıkarmak için uğraştınız. Yanî orada hatâ etmediniz, yanılmadınız. Secde-i sehv yapmak sûretiyle kendinizi vesveseye kaptırmayın.
2- Bizde hayvanlar var. Bazen nazar değiyor. Bir çuval yemek, nazar duâsı okunup verilse olur mu?
Mâdem hayvanlara nazâr değiyor, hayvanların bulunduğu yerde, [herkesin görebileceği, hayvanlara bakarken dikkat çekeceği] meselâ eski lastikler sallandırılır. Veyâhud da Nâs, Felak sûresini okuyup hayvanların üzerine üflersiniz.
3- Dişleri olmayan veyâ dişlerinin çoğu olmayan bir kimse, Kur'ân-ı kerîm okurken mahrecleri çıkaramıyorsa ne yapmalıdır?
Yakın bir şekilde harfleri telaffuz ediyorsa, okumaya devam etsin, terk etmesin.
4- Kadede hata edip geriden alınca secde-i sehv gerekir diye hâtırlıyorum. Doğru mu?
Doğru.
5- Kocam bana, (Âilem hakkında kötü konuşursan vallahi, billahi, tallahi seni boşarım) diye yemin etmişti. Tartışmamız sırasında kötü şeyler söyledim. Boşanmış mı olduk?
(Boşarım!) demiş, (Boş ol!) dememiş. Dolayısıyla yemîn keffâreti vermekle kurtulur. Bir daha da böyle demesin.
Süfyân-ı Sevrî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: Kalbi ve cesedi, günâh ve hatâlardan arınmış, eli zulümden uzak, kalbi kin, hîle ve hıyânetten kurtulmuş, karnı haramdan boş olan kimselerden ol. Haram kazanç ile beslenen vücûd Cennete giremez.