1- Dört aylık torunumuz çok ağlıyor. Buna ne gibi dualar okuyabiliriz? Ehl-i sünnet âlimlerinin naklettikleri duâların hepsi başımızın üstünde. Duâ etmeden önce sadaka vermeli ve istigfar okumalıdır. Böylece ağız, o duâyı okuyacak şekle bürünür. İstigfara, Lâ havle.. ye devam edilirse ve ondan sonra da bir Fâtiha, üç İhlâs okuyup, (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)deki (Büyük Âlimler) şiirini baştan sona okuyarak hediye ederiz. Onların hâtırı ve hürmetine duâ etmelidir.
2- Görücü usulü ile evlenmeye kimse yanaşmıyor. Bu durumda nasıl hareket etmemiz gerekir? Ona yanaşmayanlarla evlenmemelidir. Dînimizin bildirmiş olduğu izin, ruhsata ittibâ etmelidir. Bir kimse samimi olarak, Allahü teâlânın rızasına uygun evlilik yapmak isterse, Allahü teâlâ onun karşısına çıkartır.
3- Evdeki televizyonda uygunsuz bir kanalı sildim. Babam, sen mi sildin? diye sordu. Ben de, hayır dedim. Bu durumda yalan mı söylemiş oldum? Böyle durumlarda başka bir şeyi silmediğini hâtıra getirerek, silmedim denir. Anne babaya emr-i maruf yapmak zor bir hâdisedir. İnsanların hâllerine ve durumlarına göre hareket etmelidir. Böyle mudara durumlarında da yalan söylememeli, başka bir şeye niyet etmelidir.
4- Bir hanım muayyen halinde iken Ayet-el kürsiyi okuyabilir mi? Hayır. Duâ olarak bildirilenlerin hepsini okuyabilir. Hatta Fâtiha-i şerîfe de duâ niyeti ile okunabilir.
5- Sanatçıların hayatlarına baktığımız zaman bunlar hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar. Bunların akıbetleri nasıl olur? Kıskançlıktan, yalnızlıktan kurtulabilmek için nefslerinin istedikleri bütün çılgınlıkları yapıyorlar. Ama sonları felâket oluyor. Tövbe eder, kurtulursa, ayrı bir meseledir.
6- İncil okumak uygun mudur? Niçin okunacak? İncilden ne elde edilecek ki? Hıristiyanlığı tanımak isteyen, Hakîkat kitâbevinin yayınlamış olduğu, Harputlu İshâk Efendinin (Diyâ-ül kulûb) kitâbı var. Matta, Markos, Luka, Yuhannâ İncîlinde bildirilenleri almış ve gerekli cevapları da vermiş. Yeterli, kâfi bilgi var. Onun için uygun değildir.
7- Ölen kimsenin organlarını alırken ölü ızdırap duyar mı? Duyar tabii ki. Ama ölen kimsenin ruhu bedenden ayrıldıktan sonra, bunların bir başkasına faydalı olacağı ona bildirilir ve ondan zevk alır.
Bütün sualler ve cevapları Günün ilâhisi
Ebû Hafs-ı Nişâbûrî “rahmetullahi teâlâ anh” buyuruyorlar ki, Her zaman nefsini suçlamayıp, ona muhâlefet etmeyen aldanmıştır. Nefsine rızâ gözüyle bakan mahvolmuştur.