1- Daha önce 50 kuruştan aşağı alış verişin caiz olmadığını söylediniz. Bunu tekrar açıklar mısınız?
Fels nedir? O elli kuruş sabit değildir. Altın liraların en düşüğünün onbeşte biri alınır. Bundan aşağı alış veriş yapmamalıdır.
2- Bazı kimselere taburede namazın caiz olmadığını söyledim. Onlar da oturamayacaklarını ve ayaklarını uzatamayacaklarını söylediler. Bu durumda ne yapmaları gerekir?
Ayakta duramayan dizüstü oturur. Dizüstü oturamazsa bağdaş kurar. Bağdaş da kuramayan iki ayağını kıble istikametine karşı uzatır, sırtını da duvara yaslar, namazını kılar. Eğer İslâmiyyete uymak isteniyorsa, böyle yapılır. Emir, edepten üstündür. Normal zamanda kıbleye karşı ayak uzatmak mekruhtur.
3- Zuhr-i ahir namazı Peygamber efendimiz zamanında var mıydı?
Yoktu. Şimdi şartlar müsait olmadığı için zuhr-i ahirin mutlaka kılınması lâzım. Kılınmazsa öğle namazı borç kalır.
4- Ben Seadeti Ebediyye kitabını kitapçılarda bulamadım. Niçin kitapçılarda bulunmuyor?
Hakîkat Kitâbevi kitapçılara vermiyor. Kitapçılar bu işi ticaret için yapıyor. (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)nin piyasaya çıksa fiyatı en az yüzelli liradır.
5- Günümüzde cemaatler çok, hangisini doğru olduğunu nasıl anlarız?
Üstâdı belli olacak. Nakli esas alıyorsa ve üstâdları da belli ise doğrudur.
Ebû Bekr Verrâk “rahmetullahi teala aleyh” buyuruyorlar ki, Dâimâ seninle olması gereken beş şey vardır. Bunlar, Allah, nefis, şeytan, dünyâ ve halktır. Eğer bunlara karşı şu beş şeyi tatbikte muvaffak olursan saâdete erersin. Allahü teâlânın emirlerine itâat edip, yaptığı her şeyi beğenip râzı olmak, nefse muhalif olup, şeytana düşman olmak, dünyâdan sakınmak, halka karşı da şefkatle muâmele etmek lâzımdır.