1- Annemin ayaklarından rahatsızlığı var. Oturarak terâvîh namazını sekiz rek'at kılsa olur mu?
Peygamber efendimizin “aleyhissalâtü vesselâm” sekiz rek'at kıldığı da olmuş. Ama tercîh edilen kavil yirmi rek'atdır. Ne kadar kılabilirse, kılmaya devâm etsin. Mahrûm olmasın. Ya'nî sekizde kalmasın
2- Hanımım şeker rahatsızlığı var diye oruç tutamamıştı. Fidyesini verdik, ama sonra sıhhate kavuştu ve oruçları kaza etti. Doğru mu yapıldı?
İyi etti. Zaten kitâplarda da öyle yazıyor. Şeker rahatsızlıkları farklı farklıdır. Bazıları hiç tutamaz, bazıları tutabilir, deniyor. Fidyesini verir, eğer sıhhatine kavuşursa tekrar tutar, buyruluyor. Sıhhatine kavuşmuş ve tutmuş. Dolayısıyla problem yok. Verilen fidye de boşa gitmedi. Çünkü Allah için verilenlerin hiçbirisi zâyi' olmaz. Allahü teâlânın işleri karışık olmaz. Allahü teâlâda hâşâ gaflet olmaz. Gaflet, insana mahsûs bir husûsiyyetdir. Yaratanda olmaz.
3- Oruçluyken kulağa su kaçsa, abdest alırken boğaza su kaçsa oruç bozulur mu?
Kulağa kaçan su orucu bozmuyor, ama boğaza kaçan bozuyor. Keffâret gerektirmez, kaza gerektirir.
4- Sahûr vakti burnuma ilâç sıkıp, imsâktan sonra genzimde hissetsem, orucum başlamamış mı olur?
Kitâplarda anlatılırken deniyor ki, imsâktan önce burna, ağza, kulağa ilâcı koysa, imsâktan sonra da vücûd bunu içeri alsa ve emse, (genzine de gitse, orada da hissetse) oruca birşey olmaz. Çünkü dînimiz orada bir sınır koyuyor: İmsâkla beraber oruca başla. Orada oruca başladınız. Ama daha önce vücûdunun herhangi bir yerine koymuş olduğunuz bir şeyi, vücûd imsâktan sonra içeri çekse oruca bir zarar vermez.
5- Tükrükden fazla olan kanı yutarsam oruç bozulur mu?
Kan tükrükten fazla ise, bunu yuttuğunuz zaman oruç bozulur. Tükürdüğünüz zaman da abdest bozulur. Hastalıksa bunu tedâvi ettirmelidir. Tedâvi olduktan sonra bu şekilde bozulan oruçlara keffâret gerekmez. Ama orucu bozar.