1- Ablam rahatsız. Divanda ayaklarını uzatıp, altına kırlent koyarak namâzını kılıyor. Kılsın mı? Peki, tilâvet secdesini nasıl yapar?
Kılsın, bir mahzuru söz konusu değildir. Namâzın secdelerini nasıl yapıyorsa, tilâvet secdelerini de aynı şekilde yapsın. Ya'nî, îmâ ile yapsın.
2- Gece bir mezârlığın yanından geçerken, Yasîn-i şerîf okumanın veyâ bir Fâtiha, üç İhlâs okumak da mahzur var mıdır?
Hayır, yok. Gece ve gündüz fark etmez, okunur. Ama aydınlık değilse, gece kabristâna girmek uygun olmuyor. Bir sürü mahzurları olabiliyor. Onun için de mezârlığa gece girmemelidir.
3- Himmet istemek var mıdır?
Himmet yâ Abdülkâdir-i Geylânî! veyâ himmet yâ imâm- Buhârî gibi ifâde kullanmanın herhangi bir mahzuru söz konusu değildir. Buradaki murâd, Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerini, Şâh-ı Nakşibend Behâüddîn-i Buhârî hazretlerini, imâm-ı Rabbânî hazretlerini, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerini, Ahmed Yesevî hazretlerini vesîle ediyoruz. Onların himmetini, yardımını taleb ediyoruz. Allahü teâlâ onlara izin verir ve o izin sebebi ile Allahü teâlâ yardım ediyor. Onların duâsı, bereketiyle olur. Fakat, onlardan himmet isteyebilmek için, hiç olmazda onların buyurdukları şekilde rotamız düzgün olmalıdır. Cenâb-ı Hak müsâde ederlerse yaparlar. Cenâb-ı Hakkın rızâsı olmayan birşeye, onlar zaten izin veremez, yetkileri yok. Önce şartlarına uyulur, elden gelen gayret sarf edilerek sebeplere yapışılır, ondan sonra da Allahü teâlânın sevdikleri vesîle edilerek, Allahü teâlâdan yardım taleb edilir.
4- Sünneti veyâ farzı kılıp selâm verince, (Allahümme entesselâm ......)ı kalkarak veyâ kalktıktan sonra söylemek mi, yoksa bunu dedikten sonra mı kalkmak lâzım?
(Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zelcelâli velikrâm) diyeceğiz, bitirdikten sonra kalkacağız. Son sünnet kılacaksak, [öğle ve yatsıda olduğu gibi] farzı kıldığımız yerden biraz gerisinde kılmak edebdendir.
5- Zamân zamân, (Yâ Rabbî! Bilinen ni'metlere ve bilinmeyen ihsânlara kavuşmayı bize de nasîb eyle!) gibi duâ etmenin bir mahzuru var mıdır?
Yok. Tabiî ki edilir.